Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2022/834 E. 2022/982 K. 27.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/834
KARAR NO: 2022/982
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 22/03/2022 (Ara Karar)
NUMARASI: 2022/158 Esas
TALEP: Banka Teminat Mektubunun Tazmin Edilmesinin Önlenmesi
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 27/06/2022
İlk derece mahkemesince verilen 22/03/2022 tarihli ara kararın ihtiyati tedbir talep eden davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü.
TALEP: İhtiyati tedbir isteyen davacı vekili; müvekkili ile davalı arasında akdedilen bayilik sözleşmesi çerçevesinde, … Bankası tarafından düzenlenen 16.08.2021 tarihli 100.000-TL bedelli bir adet ve 80.000-TL bedelli 4 adet kesin teminat mektubunun davalı tarafa verildiğini, müvekkili tarafından verilen ve toplamda 420.000-TL bedelli beş adet teminat mektubunun; market iç dizayn, tuvalet, market, istasyon kanopi aydınlatma, tuvalet – market yer tavan döşeme için verilen prim amacı ile alınmış teminat mektupları olduğunu, bütün yerlerin söz konusu miktarın da fazlası harcanarak … standartlarına getirildiğini, müvekkilinin kira sözleşmesinin mal sahibince yenilenmemesi nedeniyle, müvekkilinin yapılan inşaat ve imalatı bırakarak taşınmazdan çıktığını, bunun karşılığında bir bedel almadığını, ödenen primin amacı doğrultusunda istasyona kullanıldığını, dolayısıyla teminat mektuplarının konusuz kaldığını ve iade edilmesi gerektiğini, teminat mektuplarına ilişkin yargılama devam ederken teminat mektuplarının haksız yere bozdurulma ihtimali ve tehlikesinin mevcut olduğunu belirterek, 5 adet teminat mektubunun tazmininin ihtiyati tedbir yoluyla durdurulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Karşı taraf davalı vekili; iadesi istenen teminat mektuplarının davacının müvekkiline karşı doğmuş ve doğacak tüm borçlarının teminatı olarak verildiğini, bayilik sözleşmesinin müvekkili tarafından haklı nedenle feshedildiğini, ayrıca müvekkilinin sözleşme gereği davacı bayinin sözleşme koşullarına uymaması halinde müvekkilinin 50.000-USD ve 150.000-USD cezai şart talep etme ve teminat mektuplarını derhal tahsil etme ve alacaklarından mahsup etme hakkı bulunduğunu, müvekkilinin davacıdan kar kaybı da talep edebileceğini, ayrıca kendisine daha önce düzenlenen faturalar nedeniyle davacının müvekkiline 111.637,05-TL vadesi geçmiş borcunun bulunduğunu belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece; ihtiyati tedbir talebinin yargılamayı gerektirdiği ve yaklaşık ispat şartının oluşmadığı gerekçesiyle, ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ: İstinaf yoluna başvuran ihtiyati tedbir talep eden davacı vekili; müvekkili tarafından verilen ve toplamda 420.000-TL bedeli beş adet teminat mektubunun; market iç dizayn, tuvalet – market, tuvalet – istasyon kanopi aydınlatma tuvalet – market yer tavan döşeme için verilen prim amacı ile alınmış olup, müvekkilinin kira sözleşmesinin mal sahibince yenilenmemesi sebebiyle müvekkilinin tüm inşa ve imalatları bırakarak taşınmazı boşalttığını, dolayısıyla artık teminat mektuplarının konusuz kaldığını, kesin teminat mektuplarınının haksız yere bozdurulması halinde müvekkilini telafisi mümkün olmayan zararlara uğratacağını, bu nedenle mahkemece gerekçe açıklanmaksızın salt “yaklaşık ispat” koşulu sağlanmadığı gerekçesiyle ihtiyati tedbir talebinin reddedilmesinin hatalı olduğunu belirterek, kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
GEREKÇE: Talep, bayilik sözleşmesi kapsamında davalıya verilmiş olan banka teminat mektuplarının tazmin edilmesinin tedbiren önlenmesi istemine ilişkindir. HMK’nın 389. maddesi, “Mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme sebebiyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkansız hale geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hallerinde uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir. “şeklinde olup; aynı yasanın 390/3 maddesi, ”Tedbir talep eden taraf, dilekçesinde dayandığı ihtiyati tedbir sebebini ve türünü açıkca belirtmek ve davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak ispat etmek zorundadır” düzenlemesini içermektedir. Geçici hukuki koruma yargılamasını asıl hukuki koruma yargılamasından ayıran özelliklerden biri ispat ölçüsü noktasındadır. Geçici hukuki koruma yargılamasında yaklaşık ispatla yetinilmiş olması, ispatın aranmayacağı ya da ispat kurallarının tamamen dışına çıkılacağı anlamına gelmez. Yaklaşık ispat durumunda ise; hakim o iddianın ağırlıklı ihtimal olarak doğru olduğunu kabul etmekle birlikte; zayıf bir ihtimal de olsa, aksinin mümkün olduğunu gözardı etmez. Bu sebepledir ki; genelde geçici hukuki korumalara karar verilirken haksız olma ihtimali de dikkate alınarak, talepte bulunandan teminat alınması öngörülmüştür. Somut olayda; taraflar arasında bayilik ilişkisi bulunmakta olup, dava konusu banka teminat mektuplarının da taraflarca akdedilen bayilik ve ek sözleşmeler kapsamında davalıya verildiği anlaşılmaktadır. İhtiyati tedbir isteyen davacı vekilince; teminat mektuplarının istasyona yapılacak yatırım için ödenen prim karşılığında düzenlendiği, mal sahibinin kira sözleşmesini feshetmesi nedeniyle müvekkilinin taşınmazı boşalttığı ve bu nedenle teminat mektuplarının konusunun kalmadığı ileri sürülmüştür. Ancak davacı tarafın iddiaları yargılamaya muhtaç olup, davacı tarafça dosyaya sunulan deliller kapsamında, yargılama dosyasının bulunduğu aşama itibariyle de davacının iddiası yaklaşık ispat ölçüsünde kanıtlanamamıştır. Bu nedenle somut olayda ihtiyati tedbir koşullarının bulunmadığı sonuç ve kanaatine varılmış olup, ilk derece mahkemesince ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir. Açıklanan nedenlerle, ihtiyati tedbir talep eden davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle: İhtiyati tedbir talep eden davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nun 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,Peşin harcın karar harcına mahsubuna başkaca harç alınmasına yer olmadığına,Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK 362(1)-f gereği kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 27/06/2022