Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2022/822 E. 2022/740 K. 24.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/822
KARAR NO: 2022/740
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 06/04/2021
NUMARASI: 2020/700 Esas – 2021/291 Karar
DAVA: Menfi Tespit (Ticari İlişkiden Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 24/05/2022
Konusu kalmayan dava nedeniyle bir karar verilmesine yer olmadığına ilişkin kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine dosya incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA: Davacılar vekili; müvekkillerinin 2012 yılı içerisinde dava dışı …ltd.şti nin borcuna karşılık müvekkillerine ait,taşınmaza … bank A.Ş. lehine 6.000.000-TL bedelli limit ipoteği konulduğunu, müvekkillerinin sadece ipotek veren olduklarını,bankanın İstanbul … İcra Dairesinin … esas sayılı dosyası ile ipoteğin paraya çevrilmesini talep ettiğini, ipotek borçlusu malikin tek yükümlülüğünün gayrimenkulünün paraya çevrilmesine katlanmak olduğunu, satıştan sonra alacaklı vekilinin talebi ile ipotek limiti üzerinde kalan 3.625.154,50-TL için 27.02.2015 tarihinde kesin rehin açığı belgesi verildiğini, alacaklı vekilinin rehin açığı belgesine dayalı olarak Denizli … İcra Dairesinin … sayılı dosyası ile takip açtığını,şikayet neticesinde işlemin geri alınarak sadece asıl borçlu için rehin açığı belgesi düzenlendiğini, bu kez alacaklı vekili tarafından 27.03.2015 tarihli dilekçe ile memurun re’sen önceki karardan dönemeyeceği gerekçesi ile başvurulduğunu, İcra Müdürünce talebin kabulü ile icra işlemlerinin devamına karar verildiği,rehin açığı belgesinin iptali için şikayetlerinin, İst.23. İcra Hukuk Mahkemesi’nin 2015/520 esas2015/413 karar sayılı kararı ile reddine karar verildiğini, ipotek senedine eklenen kefalet hükmünün vekalette özel yetki bulunmadığından geçersiz olduğunu, ayrıca şekil şartlarındaki eksiklik nedeniyle de geçersiz olduğunu,müvekkillerinin davalıya borçlu olmadıklarını, ipoteğin paraya çevrilmesi ile de tüm sorumluluklarının bittiğini belirterek İst … İcra Dairesinin … ve Denizli … İcra Dairesinin … sayılı dosyası ile yürütülen icra takiplerinden dolayı borçlu olmadıklarının tespitine ve rehin açığı belgesinin iptaline,davalının kötüniyet tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili,İst. … İcra Dairesinin … esas sayılı dosyasında ipotek senedinin … bank A.Ş. lehine verildiğini, müvekkili şirketin bu ipotek senet içeriğindeki müteselsil kefalete ve ipotek resmi senedine güvenip alacaklı bankadan alacağı kesinleşmiş icra dosyası sebebi temlik aldığını,ipotek takibinde kesin rehin açığı belgesi düzenlendiğini,rehin açığı belgesinin iptali için açtığı davanın, İstanbul 23. İcra Hukuk Mahkemesi’nin 2015/520 Esas-2015/413 Karar sayılı kararı ile davacıların davasının reddedildiğini,ipotek tesisi için verilen özel vekaletnamede vekile “…kredilerle ilgili dilediği bedel, şekil ve koşullarda dilediği sıra ve derecede her türlü ipotek vermeye…” şeklinde çok geniş yetkiler verildiğini, kredi sözleşmesine vekilin davacılar adına kefil sıfatı ile imza atması için TBK’nın 338. maddesine göre özel yetki gerekmediğini, ipotek resmi senedinin müteselsil kefil sıfatıyla imzalandığını, ticari işlerde kanun gereği müteselsil borçluluk esas olduğundan kredi sözleşmesini müteselsil borçlu sıfatıyla imzalayan davacıların bankaya karşı doğrudan sorumlu olacağını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece,ipoteğin paraya çevrilmesi için başlatılan icra takibinin ipotek bedeli ile sınırlı olduğu, 24/07/2012 tarihli ipotek senedinde; davacılara vekaleten …’ın işlem tesis ettiği,6098 sayılı TBK’nın 505. maddesi gereğince “vekilin vekalet verenin açık talimatına uymak ile yükümlü olduğu”vekaletnamede müteselsil kefalet verebileceğine ilişkin yetki bulunmadığı,kefalet sözleşmesinin geçersizliğini alacaklının bildiği veya bilmesi gerektiği, davacıların kredi sözleşmesinin müteselsil kefili olmadıkları, ipotek senedinde yazılı kefalet beyanının geçersiz olduğu, davacıların taşınmazın satışı ile borçlarının sona erdiği, 3.625.154,50-TL borç için başlatılan takibin haksız olduğu , iptal edilen rehin açığı belgesi ve Denizli … İcra Dairesi dosyası yönünden davanın konusuz kaldığı,davacının dava açmakta haklı olduğu davacılar lehine yargı gideri ve vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiği, İst. … İcra Dairesi’nin 2013/1189 esas sayılı takibi nedeniyle borçlu olmadığının tespiti talebinin hukuki yarar yokluğundan reddine, Denizli …. İcra Dairesinin … Esas sayılı dosyası yönünden karar verilmesine yer olmadığına ve koşulları olmayan tazminat talebinin reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ:1-Davacılar vekili; alacağı temlik alanın, halefi temlik edenin tüm hak ve sorumluluklarına malik olacağını,kötü niyet hususunda da ayrı olarak değerlendirilemeyeceğini,temlik edenin ipotek konulurken ,icra takibi aşamasında kötü niyetli olduğunu ve ipotek sözleşmesinin gayri hukuki olarak düzenlenmesine sebebiyet verdiğini,icra takibinde kayıtlarının aksine müvekkillerinin 6.000.000-TL bedelle sorumlu gösterildiğini, tüm bu hususların temlik edenin (dolayısıyla temlik alanın) kötü niyetini ispatladığını, kötü niyet tazminatı talepleri yönünden kararın kaldırılarak davalının kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir. 2-Davalı vekili; tüm iş ve işlemlerin tapu sicili tarafından tanzim edilen belgelere duyulan güven nedeniyle yapıldığını, resmi iş ve işlemlere duyulan güven nedeniyle mevcut iş ve işlemlerin iptal edilmeden karar verilemeyeceğini; ipoteğe konu iş ve işlemlerin iptal edilmediğini,müvekkili şirketin de 6.000.000- TL limitli olarak müteselsil kefaletin varlığına, itimatla, TMK’nun 1007. Maddesine belirtilen tapuya güven ilkesi gereğince alacağı temlik aldığını beyan ederek,kararın kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE: Dava; ipoteğin paraya çevrilmesine ilişkin icra takibinde düzenlenen rehin açığı belgesine dayalı başlatılan ilamsız takibe yönelik menfi tespit istemine ilişkindir. Davacılar adına kayıtlı olan taşınmaz üzerinde davadışı borçlu şirket lehine 24/07/2012 tarihli ipotek resmi senedi ile 6.000.000-TL limit ile banka lehine ipotek tesis edildiği,İstanbul …İcra Dairesi’nin … esas sayılı dosyasında ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takip başlatıldığı alacağın davalı şirket tarafından temlik alındığı, ipotekli taşınmazın 2.451.000-TL’ye cebri icrayla satışının ardından davalılar aleyhine bakiye 3.625.154,50-TL alacak için rehin açığı belgesi düzenlendiği, rehin açığı belgesine dayalı olarak Denizli … İcra Dairesinin … esas sayılı dosyası ile davacılar hakkında ayrı bir ilamsız takip başlatıldığı, davacıların sadece ipotek tesis edilen taşınmaz ile sınırlı olarak sorumlu oldukları,müteselsil kefil olmadıklarını ileri sürerek İstanbul …İcra Dairesinin … esas ve Denizli … İcra Dairesinin … esas sayılı takip dosyaları sebebiyle borçlu olmadıklarının tespitini talep etmişlerdir. Somut olaya emsal Yargıtay 12 HD nin 2015/1663 esas ,2015/12492 karar sayılı ilamında ;” alacaklının, ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile başlattığı takipte, borçlu…, taşınmazın asıl borçlunun borcuna karşılık ipotek eden malik olarak üçüncü kişi konumunda olup,ihale sonucu, taşınmazın borç bedelini tam karşılamadığı anlaşılmakla İİK.nun 152. maddesi gereğince rehin açığı belgesinin asıl ipotek borçlusu adına düzenlenmesi gerekir. Zira üçüncü kişinin bu borçtan sorumluluğu taşınmazının ihale bedeli ile sınırlıdır. O halde, mahkemece, borçlu….adına rehin açığı belgesi düzenlenemeyeceğinden şikayetin kabulü ile rehin açığı belgesinin…. hakkındaki kısmının ve bu belgeye dayalı olarak yürütülen ilamsız icra takibinin, …yönünden, iptaline karar verilmesi gerekirken” denilerek ipotekli taşınmaz maliki hakkında rehin açığı belgesi düzenlenemeyeceğine işaret edilmiştir. İpotek borcundan başka sorumlulukları kalmadığını ileri süren davacılar ilk olarak yaptıkları şikayet İstanbul 23.İcra Hukuk Mahkemesinin 2015 /520 esas ,2015/413 esas sayılı 20.04.2015 tarihli karar ile geçerli bir kefalet bulunduğu gerekçesiyle reddine karar verildiği ,Yargıtay 12 Hukuk Dairesinin 2015/31604 esas ,2016/3321 karar sayılı ve 10.2.2016 tarihli ilamı ile davacılar hakkında rehin açığı belgesi düzenlenemeyeceği gerekçesiyle kararın bozulduğu,bozma üzerine İstanbul 23.İcra Hukuk Mahkemesinin 2016/500 esas 2016/560 karar sayılı kararı ile; davacılar vekili tarafından yapılan şikayetin kabulüne,borçlular hakkında düzenlenen rehin açığı belgesinin iptaline karar verilmiş ve bu karar kesinleşmiştir. İpotek tesisi itibariyle yürürlükte bulunan 6098 sayılı TBK 583. Maddesinde müteselsil kefalet verilmesi geçerlilik şartlarına tabii olup, geçerlilik koşullarının mevcut olmadığı gibi vekaletnamede kefalet verme özel yetkisi olmayan vekilin imzaladığı kefalet hükmünün geçerli olmadığı hususunda duraksama bulunmamaktadır.Rehin açığı belgesi iptal edilmiş olmakla, Denizli …İcra Dairesinin … esas sayılı takip dosyası yönünden talep edilen menfi tespit istemi nedeniyle konusu kalmayan dava nedeniyle bir karar verilmesine yer olmadığına,geçersiz kefalete dayalı olarak davacılar hakkında da rehin açığı belgesi talebi nedeniyle davacılar yararına yargı gideri ve vekalet ücreti takdir edilmesine ilişkin hükümde isabetsizlik görülmemiştir. Somut olayda; ipotek limiti ile sınırlı olarak başlatılan takipde ipotekli taşınmaz satılarak paraya çevrildiği , kalan alacak için işlem yapılamayacağı, ipotekli takip dosyasından dolayı menfi tesbit isteğinde hukuki yarar bulunmamaktadır. Geçersiz de olsa bir kefalet hükmüne dayalı olarak başlatılan icra takibinde davalı haksız ise de kötüniyetli sayılması mümkün olmadığından davacılar vekilinin kötüniyet tazminatına yönelik istinaf nedeni de yerinde görülmemiştir. Açıklanan nedenlerle istinaf nedenleri yerinde olmayan taraf vekillerinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle: Davacılar ve davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nun 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, Davacı ve davalıdan alınması gereken 80,70-TL istinaf karar harcından peşin yatırılan (59,30- TLx2) harcın mahsubu ile bakiye 21,4‬0-TLx2 harcın davacılar ve davalıdan ayrı ayrı alınarak hazineye gelir kaydına,Taraflarca yapılan istinaf yargı giderlerinin üzerinde bırakılmasına, Gerekçeli kararın bir örneğinin taraf vekillerine tebliğine, HMK ‘nun 361/1. maddesi uyarınca kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde temyiz yoluna başvurulabileceğine, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oy birliğiyle karar verildi. 24/05/2022