Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2022/782 E. 2022/829 K. 02.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/782
KARAR NO: 2022/829
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: TEKİRDAĞ ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 11/01/2022(Ek Karar)
NUMARASI: 2021/73 D.İş – 2021/73 Karar
TALEP: İhtiyati Hacze İtiraz
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 02/06/2022
İhtiyati hacze itirazın reddine ilişkin ek kararın ihtiyati hacze itiraz eden vekilince istinaf edilmesi üzerine dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
TALEP: İhtiyati haciz talep eden vekili; müvekkili ile karşı taraf borçlu arasında, karşı tarafın kayıtlı maliki olduğu … gemisinin işletilmesine ilişkin 01.10.2021 tarihli … standart gemi işletme sözleşmesi imzalandığını, sözleşme uyarınca müvekkilinin geminin personel ve teknik yönetimini üstlendiğini, karşı tarafın da müvekkiline aylık 90.000-USD işletme bedeli ödemeyi kabul ettiğini, geminin 22.10.2021 tarihinde eski malik tarafından yeni malik karşı tarafa …’nda teslimi ile birlikte ilk olarak müvekkilinin gemi üzerinde kalan ve eski malike ait olan yağ ve yakıt bedellerini ödediğini, devamında mürettebatı Türkiye’ye getirdiğini, tüm sörveyörlerle operasyonları sağladığını, geminin tüm sertifikasyon işlemlerinin yapıldığını,zamanı gelen sörveylerin yaptırıldığını,klaslanmasının sağlandığını, gemi için sigorta sözleşmeleri düzenlendiğini, müvekkilinin bu şekilde geminin sefere çıkabilmesi için gerekli tüm masrafları ödediğini, ancak karşı tarafın bu masrafları ve işletme bedellerini müvekkiline ödemediğini, işletme bedeli ve yapılan masraflardan sözleşme gereği paylaştırılması gereken kazancın karşı tarafın borcundan mahsubu sonucunda karşı tarafın bakiye borcunun 160.803,69-USD ve 33.168,31-Euro’ya tekabül ettiğini, gemi maliki tarafından sözleşme yükümlülüklerinin yerine getirilmemesi nedeni ile sözleşmenin 22a maddesine dayanılarak müvekkili tarafından 30.11.2021 tarihi itibariyle feshedildiğini, müvekkilinin alacağının TTK’nın 1352. maddesi gereğince deniz alacağı niteliğinde olduğunu belirterek, 430.803,69-USD ve 33.168,31-euro tutarındaki alacağın tahsilini teminen karşı tarafa ait olan … numaralı … isimli geminin ihtiyaten haczine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Karşı taraf borçlu vekili; geminin ticari yönetimi talep edene verilmediği halde geminin müvekkilinin iradesi dışında talep eden tarafından kullanıldığını ve kazanılan navlun bedellerinin müvekkiline ödenmediğini, bu nedenle müvekkili tarafından 29.11.2021 tarihli ihtarname ile geminin müvekkiline tesliminin talep edildiğini, ancak karşı tarafın haksız olarak ihtiyati haciz talep ettiğini, talep edenin iddia ettiği alacak kalemlerinin gerçeğe aykırı olduğunu belirterek, ihtiyati haciz isteminin reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece; ihtiyati hacze konu … numaralı … bayraklı … kuru yük gemisinin Tekirdağ demir sahasında demirli vaziyette beklediği bildirilmiş olduğundan, 6102 sayılı TTK’nın 1355. maddesi gereğince mahkemenin yetkili olduğu, ihtiyati haciz talep eden işletici şirketin, aleyhine haciz talep olunan donatan şirket ile gemi işletme sözleşmesi imzaladıkları, sözleşmenin işletici şirket tarafından feshedildiği, donatan şirkete 30.11.2021 tarihinde ihtarname gönderildiği, taraflar arasındaki sözleşmede … gemisinin teknik yönetiminin, mürettebat yönetiminin, donatanın istemesi halinde ticari yönetiminin talep eden şirket üzerine bırakıldığı, işleticiye yıllık yönetim ücreti olarak 1.095.000-USD ödeneceğinin, bu bedelin aylık 90.000-USD taksitler halinde ödenmesinin ve işletici tarafından yapılan masrafların sözleşmede kararlaştırılan bir kısmının donatan tarafından karşılanacağının düzenlendiği, talep eden tarafından alacak olarak belirtilen geminin eski malikine ait yağ ve yakıt bedellerinin talep eden şirket tarafından ödendiğinin kabul edildiğinin taraflar arasındaki mail yazışmalarından anlaşıldığı, talep eden vekili dilekçesinde işletmeci şirket tarafından tahsil edilen navlun bedellerini mahsup ederek 160.803,69-USD ve 33.168,31-Euro alacağı olduğunu iddia ettiğinden, taleple bağlı kalınarak talep edenin bu miktar alacağının varlığı hususunda kanaat oluştuğu, talep edenin cezai şart isteminin ise yargılamayı gerektirdiği, cezai şart alacağının varlığının kanıtlanamadığı gerekçesiyle, talebin kısmen kabulü ile geminin 160.803,69-USD ve 33.168,31-Euro alacak ile sınırlı olmak üzere ihtiyaten haczine karar verilmiştir.
İTİRAZ: İhtiyati hacze itiraz eden borçlu vekili; sözleşmede talep edene geminin ticari yönetim yetkisi verilmemiş olmasına rağmen talep edenin sözleşmeye aykırı şekilde gemiyi kendi gemisi gibi kullanarak gelir elde ettiğini, bu nedenle müvekkiline kira ödemesi gerektiğini, geminin kullanımı için müvekkilinin onayının bulunmadığını, talep edenin teknik yönetim ücretine hak kazanamadığını ve iddia ettiği alacakları kanıtlayamadığını, zira talep edenin teknik yönetim yükümlülüklerini yerine getirmediğini, bu kapsamda hizmeti gerektiği gibi vermediğini ve mürettebata ücretlerini ödemediğini, kaldı ki kabul anlamına gelmemek kaydıyla teknik yönetim süresi 2 ay olmayıp 38 gün olduğunu, talep edenin yaptığını iddia ettiği masraflara ilişkin ödeme belgesi sunamadığını, sunulan ödeme belgeleri toplamının ancak 37.384,64-USD ve 6.623,44-Euro olduğunu, sefer gelirlerinin düşülmesi sonucunda talep edenin ancak 7.076,96-USD ve 6.623,44-Euro alacaklı olabileceğini belirterek, ihtiyati haciz kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
EK KARAR: Mahkemece; ihtiyati haciz talep eden işletici şirket ile aleyhine haciz talep olunan donatan şirket arasında gemi işletme sözleşmesi imzalandığı, işletici şirket tarafından iki defa gemi seferi düzenlendiği, geminin yönetimine yönelik işlemler ve harcamalar yapıldığı, sözleşmenin işletici şirket tarafından feshedildiği, taraflar arasındaki sözleşmede … gemisinin teknik yönetiminin, mürettebat yönetiminin, donatanın istemesi halinde ticari yönetiminin talep eden şirket üzerine bırakıldığı, işleticiye yıllık yönetim ücreti olarak 1.095.000-USD ödeneceği, bu bedelin ilk taksidinin sözleşmenin başlangıcında, diğer taksitlerinin her ayın ilk beş takvim günü içinde aylık 90.000 USD taksitler halinde ödenmesinin ve işletici tarafından yapılan masrafların sözleşmede kararlaştırılan bir kısmının donatan tarafından karşılanacağının düzenlendiği, talep eden tarafından alacak olarak belirtilen geminin eski malikine ait yağ ve yakıt bedellerinin, ihtiyati haciz talep eden işletici şirket tarafından ödendiğinin kabul edildiği, sözleşmenin 6 no.lu kutuda teknik yönetim (madde 4) ve mürettebat yönetiminin (madde 5/a.) talep edene bırakılmasının ticari yönetim, donatanın isteğine tabi kılındığı, gemi yöneticilerinin sözleşmedeki kayıtlara tabi olarak donatanlar adına ve namına hareket eden temsilcileri/acenteleri sıfatıyla gemi ile ilgili yönetim hizmetlerini yürütme yetkisinin 3. maddede düzenlendiği, yine sözleşmenin 8. maddesinde “gemi yöneticilerinin yükümlülüklerinin düzenlendiği, yöneticilerin donatanların adına hareket edecekleri ,takdir yetkilerine göre makul olduğuna karar verdikleri şekilde mevcut erzakları, ikmal malzemeleri, iş gücünü ve hizmetleri tahsis etme yetkisine sahip olduğunun düzenlendiği,, 9. maddenin a bendinde; donatanların, işbu sözleşmenin koşullarına uygun olarak gemi yöneticilerine ödenmesi gereken her türlü meblağı ödeyecekleri ve gemi yöneticisine hiçbir maliyet olmayacak şekilde, mürettebat için yatacak ve kalacak yer ve yaşam standartlarını sağlayacağının kararlaştırıldığı,sözleşmenin 12. maddesinde;gemi yöneticisine işletmeci olarak verdikleri hizmet karşılığında her takvim ayının başında ödenmek üzere eşit taksitler halinde yıllık 1.095.000-USD ücret ödeneceğinin kararlaştırıldığı,taraflar arasındaki yazışmalardan, yönetici temsilcisinin önceki gemi sahibine bir yakıt (…’nın deposunda kalan yakıt miktarı) ve bir miktar tamir ve satın alma için ücret ödediği,geri kalanının (yatak tamiri, yataklar, giysiler ve kişisel koruyucu ekipmanları) bizzat donatan tarafından karşılanacağının öngörüldüğü, talep edenin işleticilikten doğan ve gemi için yaptığı masraflardan, işletmeci şirket tarafından tahsil edilen navlun bedellerini mahsup ederek 160.803,69-USD ve 33.168,31-Euro alacağı olduğu yolunda yaklaşık ispatın sağlandığı, itiraz eden tarafın beyan ve itirazlarının yerinde görülmediği gerekçesiyle, ihtiyati haciz kararına yönelik itirazın reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ: İhtiyati haciz kararına itiraz eden borçlu vekili; ihtiyati haciz isteyen tarafından iddia edilen masrafların yapıldığına dair hiçbir belge sunulmadığını, talep edenin sözleşmede üzerine düşen yükümlülüklerini yerine getirmediğinden işletici ücretine hak kazanmadığını, sunulan faturaların alacağın varlığını ispata yeterli olmadığını,talep edenin ödeme yaptığını iddia ettiği şirketlerin herhangi bir ödeme almadıklarını belirterek müvekkilinden ödeme talep ettiklerini, bu kapsamda … tarafından kendilerine ödeme yapılmadığı yönünde müvekkiline e-posta gönderildiğini,mürettebatın ücretlerinin ödenmediğini, talep edenin hak ettiği teknik yönetim ücretinin ancak 38 günlük süreye karşılık olabileceğini, bu nedenle iki aylık ücret isteminin gerçeğe aykırı olduğunu, talep edenin elde ettiği sefer gelirlerinin talep edilen alacaktan düşülmesi sonucunda azami 7.159,47-USD ve 1.487,13-Euro alacak istenebileceğini, talep edenin geminin ticari kullanımına dair karar alma yetkisinin bulunmadığını, buna rağmen geminin müvekkilinin rızası dışında ticari amaçlarla kullanılarak haksız kazanç elde edildiğini belirterek, ihtiyati haciz kararının ve itirazın reddine ilişkin ek kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE: Talep, gemi yönetim sözleşmesi kapsamında yapılan masraflar ile yönetim hizmet bedeli alacakları nedeniyle, TTK’nın 1352 vd. maddeleri uyarınca geminin ihtiyaten haczi istemine ilişkindir.İlk derece mahkemesince, yukarıda açıklanan gerekçelerle, ihtiyati haciz talebinin kabulüne ilişkin karara yönelik borçlu vekilinin itirazın reddine karar verilmiş; itiraz hakkında verilen ek karara karşı, yasal süresi içinde, borçlu vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. İİK’nın 257/1.maddesine göre, rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para borcunun alacaklısı ihtiyati haciz talebinde bulunabilir. İİK’nın 258/1. maddesinin 2. cümlesine göre: “İhtiyati haciz kararı verilebilmesi için alacaklı, alacağı ve icabında haciz sebepleri hakkında mahkemeye kanaat getirecek delilleri göstermeye mecburdur.” Bu madde uyarınca ihtiyati haciz talep eden, İİK’nın 257/1. maddesi kapsamında bir para borcunun alacaklısı olduğunu, borcun rehinle temin edilmediğini ve vadesinin gelmiş olduğunu yaklaşık olarak mahkemeye kanaat getirecek tarzda ispat etmek durumundadır. Dolayısıyla ihtiyati haciz kararı verilebilmesi için, muaccel bir para alacağının bulunması ön koşuldur. Varlığı ihtilaflı ve tespite muhtaç olan bir alacak talebi yönünden ortada muaccel veya müeccel bir bir para alacağı bulunduğu söylenemeyecektir.İhtiyati hacze itiraz ise İİK’nın 265. maddesinde düzenlenmiş olup; madde hükmüne göre “borçlu kendisi dinlenmeden verilen ihtiyatî haczin dayandığı sebeplere, mahkemenin yetkisine ve teminata karşı; huzuriyle yapılan hacizlerde haczin tatbiki, aksi hâlde haciz tutanağının kendisine tebliği tarihinden itibaren yedi gün içinde mahkemeye müracaatla itiraz edebilir. Mahkeme, gösterilen sebeplere hasren tetkikat yaparak itirazı kabul veya reddeder.” TTK’nın 1352. maddesi uyarınca, bir geminin ihtiyati haczi, sadece kanunda sınırlı olarak sayılmış olan deniz alacakları için istenebilir. Aynı maddenin 1. fıkrasının (l) bendi uyarınca; geminin işletilmesi, yönetimi, korunması veya bakımı için sağlanan eşya, malzeme, kumanya, yakıt, konteynerler dahil teçhizat ve bu amaçlarla verilen hizmetler, deniz alacağı teşkil etmektedir. Bu nedenle, talebe konu alacak için geminin ihtiyati haczinin talep edilmesi mümkündür. Ancak bunun için talep edenin, alacağının varlığını gösteren belgelerini sunması ve alacağını yaklaşık olarak ispat etmesi gerekir. TTK’nın 1353/4. maddesi uyarınca, ihtiyati haciz kararı verilebilmesi için, talebe konu alacağın deniz alacağı olması yeterlidir. Ancak bu durum, alacaklının alacağını yaklaşık olarak ispatlama yükümlülüğünü ortadan kaldırmaz; alacaklının ayrıca, alacağın deniz alacaklarından olduğunu ve parasal değerini yaklaşık olarak ispat etmesi gerekmektedir. Bu düzenlemeye göre de ihtiyati haciz kararı verilmesi için yeterli kanaat verici delillerin sunulması yeterli olup, kesin bir ispat aranmamakta ise de; muaccel alacağın varlığı hususunda ihtilaf bulunması, bu ihtilafın çözümünün yargılamayı gerektirmesi halinde, kanunun aradığı ihtiyati haciz şartlarının oluşmadığının kabulü gerekir. Bu hukuki açıklamalar ışığında somut olay değerlendirildiğinde; alacaklı vekilinin, taraflar arasındaki gemi yönetim sözleşmesi kapsamında geminin sefere hazırlanması için yapmış olduğu bir takım masraflar ile geminin eski malikine ait yağ ve yakıt bedellerinin ödenmesi için yapılan ödeme ve sözleşmede kararlaştırılan yönetim hizmet bedelinin talep edildiği, alacaklı vekili tarafından bu kapsamda yapılan masraflara ilişkin fatura ve ödeme belgelerinin sunulduğu, sözleşmenin 11.b maddesi ile yöneticinin donatan adına yaptığı masrafların donatan tarafından karşılanacağının hüküm altına alındığı, 12. maddesi ile de yöneticiye hizmet bedeli ödenmesinin kararlaştırıldığı, borçlu vekilince alacaklının sözleşmede geminin ticari yönetim yetkisi bulunmamasına rağmen geminin müvekkilinin rızası dışında kullanıldığının iddia edildiği, ancak bu husus yargılamayı gerektirmekle birlikte sözleşmenin 8. maddesinde, gemi yöneticilerinin, donatanın istekleri doğrultusunda geminin ticari işletimini yapacağının düzenlendiği anlaşılmaktadır. Bu kapsamda hizmet bedeli ve yapılan masraflara ilişkin olarak alacaklının alacağının sunulan delillerle yaklaşık ispat ölçüsünde ispat edildiği, davacı alacağının deniz alacağı olması nedeniyle ihtiyati haciz koşullarının oluştuğu, itiraz eden borçlu vekilinin ileri sürdüğü itiraz nedenlerinin yerinde olmadığı sonucuna varılmıştır. Açıklanan nedenlerle, ihtiyati haciz kararına itirazın reddine ilişkin ek kararda isabetsizlik bulunmadığından, ihtiyati hacze itiraz eden borçlu vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle: İhtiyati hacze itiraz eden borçlu vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nun 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,Peşin harcın karar harcına mahsubuna başkaca harç alınmasına yer olmadığına,İhtiyati haciz talep eden tarafından yapılan 20,50-TL istinaf yargı giderinin ihtiyati hacze itiraz edenden alınarak ihtiyati haciz talep edene ödenmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK 362(1)-f maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.02/06/2022