Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2022/764 E. 2022/880 K. 09.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/764
KARAR NO: 2022/880
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 02/02/2022
NUMARASI: 2021/158 Esas 2022/78 Karar
DAVA: Tazminat
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 09/06/2022
Davanın reddine ilişkin kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA: Davacı vekili; müvekkili şirketin 14.10.2020 tarihinde aldığı genel kurul kararı ile eski YK başkanı …’nın yetkisi kaldırılarak yerine …’ın seçildiğini, akabinde müvekkilinin imza sirkülerini davalı bankaya da bildirdiğini, müvekkil şirket yetkilisi …’ın 21.10.2020 tarihinde imza sirkülerini banka çalışanına teslim ettiğini,yeni imza sirkülerinin teslim edilmesine rağmen, davalı bankanın, eski yönetim kurulu üyesinin internet bankacılığı işlem yapma yetkisini iptal etmediğini, 27.11.2020 tarihinde müvekkili şirket hesaplarından ayrı ayrı işlemlerle 1.000-USD ve 11.000-Euro paranın … tarafından hesaplarına aktarıldığını,davalı bankanın ağır kusurlu hareketi ile müvekkilini zarara uğrattığını,müvekkilinin olayda kusurunun bulunmadığını belirterek, 11.000-Euro ve 1.000-USD maddi tazminatın faiz işletilerek davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili; …’nın öncesinde internet bankacılığında tek kullanıcı olduğunu, …’nın 15.10.2020 tarihinde …’ı da işlem yapmak üzere tanımlattığını, 21.10.2020 tarihinde davacı tarafından yeni imza sirküleri gönderildiğini, ancak internet bankacılığı yetkililerine dair bir talimat veya değişiklik talebi bulunmadığını, işlemlerin 27.11.2020 tarihinde gerçekleştiğini,davacının 30.11.2020 tarihinde değişiklik talebinde bulunduğunu, davacı şirketin 15.10.2020 tarihi itibariyle tanımlamayı bildiği halde 30.11.2020 tarihine kadar iptal talimatı vermediğini, azilname gibi bir talimat verilmediği sürece tanımlanan yetkinin devam ettiğini belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece; 11/10/2021 tarihli ara karar gereği, duruşmada hazır olan davacı vekiline, bilirkişi ücreti ve tebligat giderlerini yatırmak üzere HMK 324 gereği 2 hafta kesin süre verilmesine, bu süre içinde bilirkişi ücreti yatırılmazsa, bilirkişi incelemesi delilinden vazgeçmiş sayılacaklarının ihtar edildiği, tebligatın 03.01.2022 tarihinde yapıldığı,kesin sürede bilirkişi ücretinin yatırılmadığı, ara karar tarihinde davacı tarafın167,30-TL delil avansı mevcut olup,avans tebligat ve talimat masrafı olarak kullanılacağından, bilirkişi ücretinden mahsup edilmediği, uyuşmazlığın çözümünde bilirkişi incelemesi gerektiği, ispat yükü davacıya ait olup dosyada mevcut diğer delillerin alacağın varlığını ve miktarını ispatlamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ: Davacı vekili; mahkemece takdir edilen ücret ve giderlerin açık olmadığını,kesin sürenin verildiği tarihte dosyada 182,80-TL gider avansı bulunduğu, bu avans dikkate alınmadan verilen kesin sürenin geçersiz olduğunu, uyuşmazlığın bilirkişi incelemesi yapılmadan çözülebileceğini, ara kararın 03.01.2022 tarihinde tebliğ edildiği verilen süre sonunun 17.01.2022 olduğunu, 01.02.2022 tarihinde dosyaya avansın yatırıldığını, duruşma tarihinin ise 02.02.2022 olduğunu, süre sonu ile duruşma tarihi arasındaki 15 günlük sürede bilirkişi raporu alınmasının mümkün olmadığını, ispat yükünün davalı bankada olduğunu belirterek, kararın kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE: Dava, davacının davalı banka nezdindeki hesabında bulunan paranın, davacı şirketin eski yöneticisi tarafından internet bankacılığı yoluyla şahsi hesabına transfer edilmesi nedeniyle oluşan zararın tahsili istemine ilişkindir. HMK’nın 324. maddesine göre;delil avansının yatırılmaması halinde, tarafın o delilin ikamesinden vazgeçmiş sayılacağı düzenlenmiş olup, bu durumda mahkemenin davayı dosyada mevcut delil durumuna göre değerlendirerek karar vermesi gereklidir. Diğer deliller ile dava kanıtlanamıyorsa davanın, esastan reddi gerekir. Somut olayda; mahkemece 11.10.2021 tarihli duruşmada;bilirkişi incelemesi yaptırılmasına, bilirkişiye 1.000-TL ücret takdirine, bilirkişi ücreti ile tebligat giderlerini yatırmak üzere davacı vekiline HMK’nın 324. maddesi gereği iki hafta kesin süre verilmesine, aksi halde bilirkişi incelemesi isteminden vazgeçmiş sayılacağına,talep gereği ihtarın tebliğine karar verildiği, eksik/yatırılması gereken delil avansı tutarının ara kararında belirtilmediği, ayrıca yatırılması gereken tebligat gideri tutarının belirtilmediği,1.000-TL avansın ise kesin süreden sonra 01.02.2022 tarihinde yatırıldığı anlaşılmaktadır. Yukarıda açıklandığı üzere delil avansı kapsamında mahkemece davacı tarafa bilirkişi ücreti ve tebligat giderini yatırması için kesin süre verilmişse de; ara karar tarihi itibariyle dosyada mevcut olduğu anlaşılan gider avansı miktarı belirtilerek, bu tutarın mahsubu sonucu yatırılması gereken bakiye tutar yönünden davacı vekiline kesin süre verilmesi gerekirken, hiç gider avansı yokmuş gibi işlem yapılması hatalı olduğu gibi, yatırılması gereken tebligat gideri tutarının belirtilmemesi de usule aykırıdır. Bu nedenle mahkemece verilen kesin süre geçersiz olup, buna bağlı olarak davanın reddine karar verilmesi de yerinde değildir. Açıklanan nedenlerle; uyuşmazlığın çözümünde etkili olabilecek delillerin toplanıp değerlendirilmediği anlaşılmakla,istinaf başvurusunun kabulüne,hükmün kaldırılmasına, davanın yeniden görülmek üzere dosyanın kararı veren mahkemeye iadesine karar verilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle: Davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2021/158 Esas – 2022/78 Karar sayılı 02/02/2022 tarihli kararının, HMK.’nun 353(1)a-6 gereği KALDIRILMASINA; “Davanın yeniden görülmek üzere dosyanın kararı veren mahkemeye gönderilemsine” Davacı tarafça yatırılan 80,70-TL peşin istinaf karar harcının istek halinde iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK 353(1)-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.