Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2022/762 E. 2022/739 K. 24.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/762
KARAR NO: 2022/739
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 07/02/2022
NUMARASI: 2021/1036 Esas 2022/103 Karar
DAVA: Alacak (Cari Hesap Veya Ticari Kredi Sözleşmesi Kaynaklı)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 24/05/2022
Görevsizliğe ilişkin kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA: Davacı vekili, müvekkilinin yaklaşık 25 yıldır unlu mamuller (pizza, sandviç vb.) satan bu ürünleri tüketiciye hazır bir hale getiren ve bu ürünlerin nihai tüketici ile buluşmasının sağlandığı kantin, büfe vb. işletmelere pazarlayan bir şahıs şirketi olduğunu, davalıya da bu ürünleri sattığını, ticari defter ve kayıtlardan anlaşılacağı üzere davalıya 25.876,62-TL’lik ürün satıldığını, ancak davalının büyük kısmını ödemediğini, şifahi olarak yapılan görüşmede davalı ödemeleri yaptığını iddia etse de bu ödemelerin kime yapıldığı ve hangi ürüne ilişkin yapıldığının tespit edilemediğini bunun yanı sıra müvekkili tarafından imzalanmış ve müvekkiline ait herhangi bir makbuzun da bulunmadığını, sonuç olarak davalının, bu iddiası ile haksız bir şekilde ödemelerden kaçınma yoluna giriştiğini, bu nedenlerle davanın kabulü ile 500-TL’nin dava tarihinden itibaren uygulanacak ticari faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili; davanın arabuluculuk şartı yönünden reddi gerektiğini, davanın görevli mahkemede açılmadığını, görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemeleri olduğunu, davada zaman aşımı süresinin geçtiğini, bu nedenlerle öncelikle davanın hukuki yarar yokluğu nedeniyle reddine, müvekkilinin borcu bulunmaması nedeniyle esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece, eldeki davanın asliye ticaret mahkemesince görülüp karara bağlanabilmesi için uyuşmazlığın, her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili olması ve bu bağlamda tarafların her ikisinin birden tacir olmasının zorunlu olduğu, somut olayda davalının tacir olmadığı, davanın nitelik olarak mutlak ticari davalardan olmadığı, uyuşmazlığın genel mahkemeler olan asliye hukuk mahkemeleri görev alanına girdiği gerekçesiyle göreve ilişkin dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili; TTK 124.maddesi uyarınca anonim şirketlerin ticaret şirketleri arasında sayıldığını, ticaret şirketlerinin ise tacir sayılacağını, Ticaret Sicilinde anonim şirket olarak kuruluş ilanı verildiğini, davalı yanın cevap dilekçesinde dahi tacir olduğunu ikrar ve beyan ettiğini, anonim şirket olan davalı yanın tacir sayılacağını, bu durumda her iki tarafında tacir olma şartı gerçekleşmiş olduğundan dava ticari dava sayılarak ticaret mahkemesinde görülmesi gerektiğini, kararın kaldırılmasını, Bakırköy 1.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin görevli sayılmasını talep etmiştir.
GEREKÇE: 6102 sayılı TTK’nun 4. maddesinde hangi işlerin ticari dava olarak nitelendirileceği belirlenmiş, anılan kanunun 5. maddesinde asliye ticaret mahkemesi ile asliye ve diğer hukuk mahkemeleri arasındaki ilişkinin görev ilişkisi olduğu belirtilmiştir. Bir davanın ticari dava sayılması için kural olarak ya mutlak ticari davalar arasında yer alması ya da her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili bulunması gerekir. Taraflar arasındaki uyuşmazlık satım sözleşmesinden kaynaklanmakta olup satım sözleşmesi TTK’nda düzenlenmediğinden, ancak taraflardan her ikisinin de tacir olması halinde ticaret mahkemesinin görevli olduğu kabul edilecektir. Davacının ticaret sicilinde tacir kaydının olmaması tacir olmadığını, esnaf olduğunu göstermediği gibi işletme hesabına göre defter tutuyor olması da esnaf olduğunu göstermeyecektir. VUK 176.madde de birinci sınıf tacirlerin bilanço esasına göre defter tutacağı 182.madde de bilanço esasına göre defter tutacak tacirlerin yevmiye ,envanter,defteri kebir tutacağı düzenlenmiştir. Sultanbeyli Vergi Dairesi Müdürlüğünün yazı cevaplarında; Davacı gerçek kişinin 2017/01-12 hesap dönemi Yıllık Gelir Vergisi Beyannamesinin tetkikinde bilanço hesabında bulunduğu ve 19/11/2018-13/12/2018 tarihleri arasında Gerçek Usulde Ticari kazanç mükellefi olduğu ve bilanço esasına göre defter tuttuğu bildirilmiştir. TTK nun 16(1) maddesi uyarınca ticaret şirketleri tacir sayılır.TTK nun 19-(1) .maddesi uyarınca bir tacirin borçlarının ticari olması asıldır.Ancak gerçek kişi olan bir tacir ,işlemi yaptığı anda bunun ticari işletmesiyle ilgili olmadığını diğer tarafa açıkça bildirdiği veya işin ticari sayılmasına durum elverişli olmadığı takdirde borç adi sayılır. Davalı tüzel kişi tacir ile davacının tacir olduğunun kabulü halinde taraflar arasında ki satış ticari satış olacağından ;davanın her iki tarafının tacir bulunması nedeniyle dava ticari dava olarak kabul edilecektir. İlk derece mahkemesince davalının tacir olmadığından bahisle görevsizlik kararı verilmişse de; davalı anonim şirket olup tacir olduğu, davacının 2017-2018 yıllarında bilanço esasına göre defter tuttuğu,her iki tarafın tacir bulunması halinde dava nispi ticari dava olarak kabul edileceğinden davacının ticaret sicilinde kaydı olmaması nedeniyle davanın göreve ilişkin dava şartı yokluğundan usulden reddine ilişkin karar doğru görülmemiştir. Açıklanan nedenlerle; istinaf nedeni yerinde görülen davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile kararın kaldırılmasına davanın yeniden görülmek üzere dosyanın kararı veren mahkemeye gönderilmesine karar verilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle: Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE; Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 07/02/2022 Tarih 2021/1036 Esas 2022/103 Karar sayılı kararın HMK’nun 353(1)a-3 gereği KALDIRILMASINA; “Davanın yeniden görülmek üzere dosyanın kararı veren mahkemeye gönderilmesine” Davacı tarafça yatırılan 80,70-TL peşin istinaf karar harcının istek halinde iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK 353(1)-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 24/05/2022