Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2022/742 E. 2022/618 K. 25.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/742
KARAR NO: 2022/618
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 17/02/2022 (Ara Karar)
NUMARASI: 2022/88 Esas
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 25/04/2022
İhtiyati tedbir talebinin reddine ilişkin ara kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü.
TALEP: Davacı vekili dava dilekçesi ve 16/02/2022 tarihli dilekçesi ile, müvekkilinin perakende canlı çiçek, hediyelik eşya ve kutlama ürünleri satışı ile iştigal ettiğini, faaliyetinin tamamına yakın kısmını davalı taraftan çok daha önce fiilen kullanmaya başladığını, taraflar arasında uzun süredir çözülemeyen bir uyuşmazlık bulunduğunu, davalı şirketin haksız iddialarla Bakırköy 7.Sulh Ceza Hakimliğine başvurarak müvekkilinin internet sitesine erişiminin engellenmesini talep ettiğini ve müvekkilinin savunması alınmadan talebin kabul edilerek 19.11.2021-25.11.2021 tarihleri arasında internet sitesine erişimin engellendiğini, müvekkilinin yapılan itiraz neticesinde erişim engelleme kararı kaldırıldığını, ancak 24 Kasım Öğretmenler günü yoğun şekilde hediye ve çiçek siparişi verilen özel bir gün olduğunu ve müvekkilinin ciddi bir kazanç kaybına uğradığını,ihtiyati tedbir kararı verilerek, davalı şirketin haksız rekabete sebep olan dava konusu fiilleri tekrarlamasının; davacının faaliyeti, ürünleri ve internet sitesi ile ilgili olarak yanıltıcı beyanlarla dijital mecralarda, adli ve idari merciler nezdinde muarazaya sebep olacak; davacının faaliyetini akamete uğratacak iş ve işlemler yapmasının ihtiyati tedbir kararı ile engellenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece, söz konusu nitelikte verilecek bir tedbir kararı kişilerin hak arama özgürlüğüne müdahale oluşturacağı gerekçesiyle ihtiyati tedbir isteminin reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: İhtiyati tedbir talep eden davacı vekili; müvekkili şirketin davalı şirkete kıyasla öncelikli ve gerçek hak sahibi olduğunu, davalının 24 Kasım Öğretmenler Günü ve 14 Şubat Sevgililer Günü gibi en fazla ciro yapılan özel günlerde erişim engelleme başvurusunda bulunarak müvekkili şirkete zarar verdiğini, erişim engeli için bu tarihlerin seçilmesinin tesadüfi olmadığını,erişim engelleme talepleri acele işlerden sayıldığından müvekkilinin savunmasının alınmadığını, satılmak üzere hazırlanan ürünlerin bayilerin stoklarında kaldığını, hemen ertesi gün bozulan bu ürünlerin ilgili özel günlere hazırlık yaparak giren bayileri ciddi anlamda zarara uğrattığını,ihtiyati tedbir talebinin reddine ilişkin kararın kaldırılarak; davalı şirketin haksız rekabete sebep olan dava konusu fiilleri tekrarlamasının; davacının faaliyeti, ürünleri ve internet sitesi ile ilgili olarak yanıltıcı beyanlarla dijital mecralarda, adli ve idari merciler nezdinde; davacının faaliyetini akamete uğratacak iş ve işlemler yapmasının ihtiyati tedbir kararı ile engellenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE: HMK’nın 389. maddesi, “Mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme sebebiyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkansız hale geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hallerinde uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir. “şeklindedir. Aynı yasanın 390/3 maddesi,” Tedbir talep eden taraf, dilekçesinde dayandığı ihtiyati tedbir sebebini ve türünü açıkca belirtmek ve davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak ispat etmek zorundadır” düzenlemesini içermektedir.Davacının talebi karşı yan davalının asılsız beyanlarıyla müvekkilinin ticari faaliyetini sürdürdüğü internet adresine erişimin engellendiği,bu nitelikteki eylemlerin tekrarlanmasının engellenmesine yönelik ihtiyati tedbir yoluyla engellenmesine yöneliktir.Kişilerin hak arama özgürlüğü Anayasa’nın 36.maddesinde güvence altına alınarak “herkesin meşru vasıta ve yollardan faydalanmak suretiyle yargı mercileri önünde davacı veya davalı olarak iddia ve savunma hakkına sahip olduğu” ifade edilmiştir.Davacı taraf ; davalı tarafından gerçek olmayan isnatlarla erişimin engellenmesi yönünde Bakırköy Sulh mahkemesince verilen ve itiraz üzerine ancak beş günlük süre sonda kaldırılan erişimin engellenmesi yönünde verilen karar nedeniyle uğranılan zararı delil göstermektedir. Ancak hak arama özgürlüğü başkasına zarar vermek için de kullanılmama lıdır.Kişilerin haklarını kullanırken hukuka uygun davranması beklenir.Ancak ;bir kişinin haksız eylemde bulunmasınınihtiyati tedbir yoluyla engellenmesi mümkün görülmemiştir.Davalı karşı yanın haksız eylemle bir zarar vermesi durumunda başvurulabilecek zarar giderme yöntemleri mevcuttur.Bu yolda verilecek bir ihtiyati tedbir kararı davalının hak arama özgörlüğünü de engelleyebilecek bir sonuca da yol açabileceği gözetildiğinde hukuka uygun bulunmamıştır.Somut olayda, davacının …net adlı web sitesini, davalının ….com adlı web sitesini kullandığı, her iki tarafında çiçek göndermek amacıyla aynı alanda faaliyet gösterdiği, web sitesinin erişime engellenmesinin ticari faaliyete zarar verdiğinin açık olduğu ,ancak karşı yanın yasal mercilere başvurusunun engellenmesi yolunda bir ihtiyati tedbir kararının da hukuka uygun olmadığı ,talep olunan ihtiyati tedbir kararının kişilerin hak arama özgürlüğüne müdahale olacağı gerekçesiyle ihtiyati tedbir isteminin reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığından davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle: İhtiyati tedbir talep eden/davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nun 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, Peşin harcın karar harcına mahsubuna başkaca harç alınmasına yer olmadığına, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK 362(1)-f maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 25/04/2022