Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2022/721 E. 2022/616 K. 25.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/721
KARAR NO: 2022/616
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 02/03/2022 (Ara Karar)
NUMARASI: 2017/8 Esas
TALEP: İhtiyati Hacze İtiraz
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 25/04/2022
İhtiyati hacze itirazın reddine ilişkin ara kararın davalılar vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü.
TALEP: Davacı vekili 11.11.2021 tarihli dilekçe ile; İstanbul Anadolu 1. ATM’nin 2015/160E. sayılı ve 10.11.2021 tarihli kararında “150.000-TL cezai şart ve 130.919,43-TL davacı alacağının davalı müflis iflas masasına kayıt ve kabulüne”, karşı davanın ise 19.06.2019 tarihli zaptında da tespit edildiği üzere karşı davacı tarafından takipsiz bırakıldığı ve yenilenmediğinden açılmamış sayılmasına karar verildiğini, Mahkemece ihtiyati haciz kararının reddinden sonra 10.11.2021 tarihli Mahkeme kararı ile yeni bir hukuki durum ortaya çıktığını, asıl alacak kalemlerinin bu aşamada hükme bağlandığından bahisle, 280.919,43-TL tutarında (150.000-TL+ 130.919,43-TL) teminatsız ihtiyati haciz kararı verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece 18.11.2021 tarihli ara karar ile; İİK 257.maddesi koşullarının oluştuğu gerekçesiyle ihtiyati haciz talebinin kabulüne, 280.919,43-TL’nin %20’si teminat karşılığı davalıların gerek elindeki gerekse üçüncü kişilerdeki menkul ve gayrimenkul malları ile hak ve alacaklarının borca yetecek miktarının ihtiyaten haczine karar verilmiştir.
İTİRAZ: İhtiyati hacze itiraz eden davalılar vekili; müvekkili ile dava dışı şirketin organik bağının henüz ispatlanmadığını,bekletici mesele yapılan davada hükmedilen 280.919,43-TL alacağın da henüz kesinleşmediğini, vadesi gelmiş bir alacaktan söz edilemeyeceğini, ihtiyati haciz kararının ölçülü ve orantılı olmadığını, söz konusu ilamın davanın tarafları ile ilgili olmayan bir ilam olduğunu, ihtiyati hacze itirazların reddine dair 02.03.2022 tarihli kararın kaldırılmasına ve müvekkilleri hakkında 18.11.2021 tarihli ara karar ile tesis edilen ihtiyati haczin kaldırılmasına, teminatın tedbiren alacaklıya ödenmemesine ve tarafına iadesine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece 02.03.2022 tarihli ara karar ile; mahkemenin kanaatini değiştirecek yeni bir gelişme bulunmadığı gerekçesiyle itirazın reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: İhtiyati hacze itiraz eden davalı vekili; müvekkili ile dava dışı şirketin organik bağının henüz ispatlanmadığını, dava dışı davada hükmedilen 280.919,43-TL alacağın da henüz kesinleşmediğini, vadesi gelmiş bir alacaktan söz edilemeyeceğini, ihtiyati haciz kararının ölçülü ve orantılı olmadığını, söz konusu ilamın davanın tarafları ile ilgili olmayan bir ilam olduğunu, ihtiyati hacze itirazların reddine dair 02.03.2022 tarihli kararın kaldırılmasına ve müvekkilleri hakkında 18.11.2021 tarihli ara karar ile tahsis edilen ihtiyati haczin kaldırılmasına, teminatın tedbiren alacaklıya ödenmemesine ve tarafına iadesine karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE:Talep, ihtiyati haciz kararına itiraza ilişkindir. İhtiyati haciz İİK’nın 257 vd maddelerinde düzenlenen bir geçici hukuki koruma kurumu olup, yargılamadan önce talep edilebileceği gibi derdest bir dava içinde de istenmesi mümkündür. Bu durumda, ihtiyati haciz koşulları bulunup bulunmadığı mahkemece yargılamanın bulunduğu aşama itibariyle, tarafların delilleri dikkate alınarak değerlendirilecektir. İİK’nın 258/1. maddesi hükmüne göre ihtiyati haciz kararı verilebilmesi için mahkemenin ”alacağın varlığı ve miktarı hakkında kanaat edinmiş olması” yeterlidir. Mahkemenin ”alacağın varlığına kanaat edinmiş olmasından” anlaşılması gereken alacağın usul hukuku kurallarına göre kesin veya tam olarak ispat edilmesi değildir. Burada aranan ispat, kesin bir ispat olmayıp yaklaşık ispattır. Somut olayda; davacı ve dava dışı müflis şirket arasındaki İstanbul Anadolu 1 ATM’nin 2015/160 esas sayılı dosyasında 150.000-TL cezai şart ve 130.919,43-TL davacı alacağının davalı müflis iflas masasına kayıt ve kabulüne karar verildiği , ilk derece mahkemesince daha evvelki bir evrede,talep tüzel kişilik perdesinin aralanması teorisine dayalı olup,henüz asıl borçlunun sorumluluğu belirlenmeden yapılan ihtiyati haciz isteminin reddine karar verilmiştir.Bu ara kararından sonra asıl dava hükme bağlandıktan sonra yinelenen talep üzerine delil durumu yeniden değerlendirilerek eldeki istinafa konu ara kararının konusu itirazın reddine karar verilmiştir. Dava dışı asıl borçlu şirket ile davalılar arasında organik bağa ilişkin tesbit edilen emareler ,asıl borçlu hakkında verilen hüküm dosya kapsamı bir arada değerlendirildiğinde davalıların davaya konu borç nedeniyle sorumlulukları hususunda, İİK’nın 258. maddesi uyarınca alacağın varlığı ve miktarının yaklaşık olarak ispat edilmesi nedeniyle ihtiyati haciz isteminin kabulü için gereken kanaat verici delilin gösterildiği sonucuna varılmaktadır. Tüm dosya kapsamı delillerin, kanaat uyandırıcı nitelikte olduğu ve bu haliyle de İİK’nın 257/1. maddesindeki şartların davacı yararına mevcut olduğu,kararın ölçüsüz olmadığı sonucuna varılmakla, ihtiyati hacze itirazın reddine ilişkin ara karar da isabetsizlik görülmemiştir. İstinaf nedeni yerinde olmayan ihtiyati hacze itiraz eden davalılar vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle: İhtiyati hacze itiraz eden davalılar vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nun 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, Peşin harcın karar harcına mahsubuna başkaca harç alınmasına yer olmadığına, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK 362(1)-f maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 25/04/2022