Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2022/710 E. 2022/594 K. 21.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/710
KARAR NO: 2022/594
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 21/01/2022
NUMARASI: 2022/55 Esas 2022/51 Karar
DAVA: Tespit
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 21/04/2022
Davanın hukuki yarar yokluğu nedeniyle reddine ilişkin kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA: Davacı vekili; Kanada uyruklu olan davacı müvekkilinin altın ticareti yapan … Nolu davalı Şirket’in ortağı olduğunu, şirketin sermayesinin 10.000.000- TL olduğunu, payların … 6.667.000 -TL, …Kadem 3.333.000 TL, şeklinde olduğunu, davalı Şirketin münferit yetkili müdürü olan …’nun Türk vatandaşlığına geçmeden önce Irak vatandaşı olup asıl adının … olduğunu, …’nun güven sarsıcı hareketleri nedeniyle müvekkili tarafından … nolu davalı Şirket’in feshi ve tasfiyesi için dava açtığını, şirkete kayyım atandığını, şirketin feshi ile tasfiyesine ilişkin karara karşı davalı şirketin asılsız gerekçelerle istinaf yoluna başvurduğunu, …’nun müvekkilinin tasfiye sonucu şirkete koyduğu sermayeyi almasını engellediğini, bu amaçla …’nun … nolu davalı şirketin adresinde … nolu şirketi kurduğunu, hukuki olarak aslında bu iki şirketin bir olduğunu, muvazaalı bir şekilde ticaretin yürütüldüğünü, iki şirket arasında organik bağ bulunduğunu, müvekkilinin ve babasının Türkiye’de bulunmadığı tarihlerde …’nun … nolu davalı şirketin ortaklar kurulu kararlarının muhtelif tarihlerde aldırdığını ve adlarına sahte imzalar attığını, suç duyurusunda bulunduklarını ve imzaların kendilerine ait olmadığının tespit edildiğini, bu nedenlerle davalı şirketler arasındaki organik/hukuki bağın tespitini talep ve dava etmiştir.
DAVAYA CEVAP: Tensiben hüküm verildiğinden davalıların davaya cevapları bulunmamaktadır.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece, davacı tarafından açılan tespit davasında, davalı şirketler aleyhine açılacak davada organik bağın tespiti yapılabileceğinden, tespit talebinin hukuki yarar yokluğu nedeniyle davanın reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ:Davacı vekili; mahkeme gerekçesinin anlaşılamadığını, davalı Şirketlerin yetkili müdürü …’nun, müvekkilinin açtığı ve kazandığı … Nolu Şirket’in feshi ve tasfiyesi davasının hükmünü etkisiz bırakmak için aynı adreste … Nolu Şirketi kurduğunu ve bütün altın ticaretini yeni kurduğu bu şirket üzerinden devam ettirerek … Nolu şirket’in atıl kalmasına ve zarara uğramasına sebebiyet verdiğini, müvekkilinin … Nolu şirkete koyduğu sermayeyi tasfiye sonucu alamamasının söz konusu olacağını, bu tespit davası ile, her iki Şirket arasındaki hukuki-organik bağın tespiti ile .. Nolu davalı şirket’in tasfiyesi sonucu müvekkilinin sermaye alacağını alamaması halinde, alacağının … nolu davalı şirket’ten talep edilebilmesini imkan tanınması amaçlandığını, işbu davadaki hukuki yararın ziyadesiyle fazla ve önemli olduğunu, kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
GEREKÇE: Dava, davalı şirketler arasındaki organik/hukuki bağın tespitine ilişkindir. 6100 sayılı HMKnun 106. maddesinde tespit davasıyla ilgili olarak “Tespit davası yoluyla, mahkemeden, bir hakkın veya hukuki ilişkinin varlığının ya da yokluğunun yahut bir belgenin sahte olup olmadığının belirlenmesi talep edilir. Tespit davası açanın, kanunlarda belirtilen istisnai durumlar dışında, bu davayı açmakta hukuken korunmaya değer güncel bir yararı bulunmalıdır. Maddi vakıalar, tek başlarına tespit davasının konusunu oluşturamaz.” şeklinde düzenleme yapılmıştır. Tespit davasında, sadece tespit hükmü verilebilir. Tespit davasında verilen karar ile hukuki ilişkinin varlığı veya yokluğu kesin olarak tespit edilir. Bir tespit davasının kabule şayan olabilmesi için, bu davanın konusunu oluşturan hukuki ilişkinin var olup olmadığının mahkemece hemen tespit edilmesinde davacının menfaatinin (hukuki yararının) bulunması gerekir. Hukuki yarar bir dava şartıdır. Eda davalarında ve inşaî davalarda hukuki yararın bulunduğu varsayılır. Tespit davalarında ise her olayın özelliğine göre davacının tespit davası açmakta hukuki yararının bulunup bulunmadığı değerlendirilmeli, özellikle eda davası açılması mümkün olan hallerde olumlu tespit davası açılmasında hukuki yararın bulunmadığı kabul edilmelidir.Somut olayda, şirket ortağı davacı tarafından, davalı şirketler arasındaki organik bağın varlığının tespiti istemiyle dava açılmıştır. Dolayısıyla davacının istemi bir eda davasında ileri sürülebilecek niteliktedir. Görülmekte olan veya açılacak bir davada iddia ve savunma olarak ileri sürülebilecek konular için ayrı (müstakil) bir tespit davası açmakta hukuki yarar yoktur.Nitekim davacı vekili istinaf dilekçesinde de ,davacının .. nolu şirketten tasfiye payını alamaması ihtimali nedeniyle .. nolu davalı şirkete başvurunun amaçlandığı bu sebeble hukuki yararın bulunduğu ileri sürülmüştür. O halde ilk derece mahkemesince, tespit talebinin hukuki yarar yokluğu nedeniyle davanın reddine ilişkin verilen kararda bir isabetsizlik görülmemiş olup, açıklanan nedenlerle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle: Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nun 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, Peşin harcın karar harcına mahsubuna başkaca harç alınmasına yer olmadığına, Davacı tarafından yapılan giderlerin üzerinde bırakılmasına, Gerekçeli kararın bir örneğinin taraf vekillerine tebliğine, HMK’nun 361/1. maddesi uyarınca kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde temyiz yoluna başvurulabileceğine, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oy birliğiyle karar verildi. 21/04/2022