Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2022/703 E. 2022/636 K. 25.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/703
KARAR NO: 2022/636
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 17/02/2022 (Ara Karar)
NUMARASI: 2021/898 Esas
TALEP: İhtiyati Tedbir
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 25/04/2022
İhtiyati tedbir talebinin reddine ilişkin ara kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü.
TALEP: Davacılar vekili, Müvekkil ile davalı Şirket arasında 10/12/2013 tarihli Bayilik Sözleşmesi imzalanmak sureti ile ticari ilişki başladığını, müvekkilinin, davalı Şirket’ten farklı zamanlarda çeşitli ürünler aldığını, Konya, Karaman il sınırları içerisinde bu ürünleri sattığını ve davalı Şirketten satın aldığı ürünler için sözleşmede belirlenen usullerde ödeme yaptığını, daha sonra tarafların 2017 yılında ticari faaliyetlerine son verme kararı aldıklarını, aradan uzun bir süre geçtikten sonra davalı şirket tarafından İstanbul Anadolu … İcra Dairesi’nin … esas sayılı dosyasıyla müvekkilleri aleyhine 80.000-TL bedelli 31.12.2013 tarihli senede dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus takip yolu ile takip başlattığını, müvekkillerinin davalı şirkete borcu bulunmadığını, takip konusu senedin bahsi geçen bayilik sözleşmesi olarak davalı Şirkete verilmiş bir teminat senedi olduğunu, senedin üzerinde açıkça teminat senedi olduğu ibaresinin bulunduğunu, davalının haksız olarak başlattığı icra takibi sebebiyle müvekkilinin telafisi imkansız maddi ve manevi zararlara uğrayacağını iddia ile müvekkillerinin davalıya borçlu olmadığının tespiti ile davaya konu senedin ödenmesini engeller mahiyette ve icra takibi neticesinde müvekkilin uğrayacağı zararların engellenmesi için ihtiyati tedbir kararı verilmesinin talep ve dava etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece, İİK.72/3 maddesinde icra takibinden sonra açılan menfi tespit davasında ihtiyati tedbir yolu ile takibin durdurulmasına karar verilemeyeceği, davacının davasında haklı olup olmadığının yargılamayı gerektirdiğinden ve ayrıca yaklaşık ispat koşulu da gerçekleşmediğinden davacı vekilinin icra takibinin durdurulmasına yönelik tedbir talebinin reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ:Davacılar vekili; dava konusu senedin teminat senedi olduğunu, sözleşmenin 15.maddesinde bayinin bu sözleşmenin yükümlülüğü olarak 80.000-TL karşılığı senet, teminat mektubu veya ipotek vereceğinin kararlaştırıldığını, senette temerrüt senedi yazılı olduğunu, cari dökümde borç kalmadığını, senedin iadesi gerektiğini, bayilik sözleşmesinin sona ermesi ile ticareti terk ettiğini, icra takibinden sonra açılan menfi tespit davasında takibin durdurulmasına karar verilmeyeceğini, ancak borçlunun %15 oranında göstereceği teminat karşılığında icra veznesindeki paranın alacaklıya ödenmemesine karar verilebileceğini, mahkemenin bu hususu değerlendirmeye almaksızın ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmesinin hukuka aykırı olduğunu ileri sürerek ara kararın kaldırılarak ihtiyati tedbir talebinin kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE: Talep ; İİK 72/3 maddesi uyarınca icra takibinden sonra açılan menfi tespit davasında takibin durdurulması istemine ilişkindir. İİK 72/3.maddesi “İcra takibinden sonra açılan menfi tesbit davasında ihtiyati tedbir yolu ile takibin durdurulmasına karar verilemez. Ancak,… göstereceği teminat karşılığında, mahkemeden icra veznesindeki paranın alacaklıya verilmemesini isteyebilir. Menfi tespit davalarında ihtiyati tedbir koşulları değerlendirilirken İİK 72 maddesi yanında, H.M.K. 389 vd. maddelerinin de göz önünde bulundurulması gerekir. H.M.K.’nın 390/3 maddesi,” Tedbir talep eden taraf, dilekçesinde dayandığı ihtiyati tedbir sebebini ve türünü açıkca belirtmek ve davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak ispat etmek zorundadır” düzenlemesini içermektedir.İhtiyati tedbir kararı verebilmek için hâkimin somut sebep göstermesi ve ihtiyati tedbir kararının haklılığını ortaya koyacak delil değerlendirmesi yapması ve yaklaşık ispat ölçüsüne yaklaşması gereklidir. Açıklanan nedenlerle ;yasal engel nedeniyle icra takibinin durdurulmasına yönelik ihtiyati tedbir kararı verilemez ise de icra veznesine girecek paranın alacaklıya ödenmemesine karar verilmesi mümkündür. Ancak davacı tarafça icra veznesine girecek paranın alacaklıya ödenmemesi için ilk derece mahkemesine talepde bulunulmamış ,bu husus ilk derece mahkemesince incelenip bir karara bağlanmamıştır.Davacılar vekili bu talebini istinaf dilekçesinde ileri sürmüştür. İlk derece mahkemesinde ileri sürülüp karara bağlanmayan bir hususda istinaf incelemesi yapılması mümkün bulunmamaktadır. İcra takibinin durdurulması yasal olarak mümkün olmadığından ihtiyati tedbir isteminin reddine ilişkin ara kararında bir isabetsizlik bulunmadığı sonucuna varılmıştır.İcra veznesine yatırılacak paranın alacaklıya ödenmemesi yolundaki talebin yeni bir talep olması ve icra takibinin İİK 72/3.maddesi uyarınca reddine karar verilmesinde hukuka aykırılık bulunmadığından istinaf nedenleri yerinde görülmeyen ihtiyati tedbir talep eden davacılar vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle:İhtiyati tedbir talep eden davacılar vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nun 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, Alınması gereken 80,70-TL istinaf karar harcının davacılar tarafından peşin yatırılan 161,40-TL harçtan mahsubu ile fazla alınan 80,70-TL harcın davacılara iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK 362(1)-f maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 25/04/2022