Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2022/702 E. 2022/637 K. 25.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/702
KARAR NO: 2022/637
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 25/01/2021
NUMARASI: 2017/820 Esas – 2021/77 Karar
DAVA: Tazminat (Uluslar Arası Hava Taşımacılğı Kaynaklı)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 25/04/2022
İlk derece mahkemesince verilen kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA: Davacı vekili ; müvekkilinin 13/07/2017 tarihinde yine Paris aktarmalı olarak davalı şirket ile İstanbul’a geldiğini,gezinin turistik amaçlı olduğunu, bu gezi sırasında muhtelif markalardan alışveriş yaptığını, İstanbul’a dönüldüğünde 2 adet bagajın kendisine teslim edilemediğini,kayıp başvurusu yapılan 2 bavulun 16/07/2017 tarihinde kargo şirketince müvekkiline teslim edildiğini, ancak bavulların dışarıdan görülecek şekilde hasarlı, içindeki eşyalarda eksikler olduğunu, davalının bavullarının nasıl kaybolduğu, bulunduğunda neden hasarlı olduğunu ve bavulun içinde bulunan ürünlerin nasıl kaybolduğu yönünde açıklamada bulunmadığını, zararı gidermek için çaba harcamadığını, dava dilekçesi kapsamında kayıp ürünlerin listelendiğini, müvekkilin yaşanan olay sonucunda tatilde harcadığı zamanının boşa geçtiğini düşünerek üzüldüğü, davalı yanca hasarlı ürünlere ilişkin 200-TL teklifte bulunulduğunu,kabul etmediklerini belirterek 2.850-TL maddi, 5.000- TL’de manevi tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili: Miami-Paris-İstanbul uçuşunun Miami-Paris aşamasının Air France Havayolları tarafından, Paris-İstanbul arasının ise davalı müvekkil firma ile gerçekleştirildiği, uçuşların Montreal Konvansiyonu hükümlerine tabi olduğunu,sonradan teslim edilen bagajlardaki eksiklikten dolayı 2.850 TL tutarın tazminata ilişkin olarak bir açıklama yapılmadığı,yolcunun kayıp bagajlarına ilişkin yer hizmeti firmasına bizzat başvurarak kendi adına kayıp bagaj raporunun düzenlenmesi gerektiği, ancak bu şekilde bir kayıp bagaj raporu olmadığı, müvekkilinin kirlenen bavullar için 200- TL temizleme masrafı önerdiğini, davacının bu teklifi reddettiğini,bagaj kaybından kişilik haklarının zedelenmesi gibi bir durumun söz konusu olmadığını belirterek davanın reddini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece,davacının 895-TL maddi zararı bulunduğunu ,TBK 58. maddesine göre, şahsiyet hakkı hukuka aykırı bir şekilde tecavüze uğrayan kişi, uğradığı manevi zarara karşılık manevi tazminat namıyla bir miktar para ödenmesini dava edebilir denildiği,davacının seyahatinden hiç bir hatırasının kalmadığı gerekçesiyle 895-TL maddi tazminat ile maddi zararıyla da uyumlu olarak 500-TL manevi tazminatın davalıdan tahsiline ,fazla istemin reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili; mahkeme tarafından gerekli araştırma ve incelemeler yapılmadan hüküm verildiğini, 25.01.2021 tarihli karar duruşmasında sundukları mazeretin reddedilerek dosyanın karara çıktığını,davaya konu olay; birden çok ve farklı taşıma kanalları kullanımı sırasında meydana geldiğini, davacının seyahatinden hiçbir hatırasının kalmamasından dolayı yaşadığı üzüntü nedeniyle manevi tazminata hükmedilmesinin hukuka aykırı olduğunu,kararın kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE: Dava, davacının taşıma sözleşmesinden kaynaklı maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Davalı şirket vekili tarafından sunulan, Bakırköy 3.ATM’nin 2020/135 esas sayılı dava dosyasında 17/06/2021 tarihinde davalı şirketin iflasına karar verildiği anlaşılmaktadır. Kural olarak, İİK.’nın 191. maddesi gereğince borçlunun iflas açıldıktan sonra masaya ait mallar üzerinde her türlü tasarrufu alacaklılara karşı hükümsüz olup, müflisin masa malları üzerindeki tasarruf yetkisi iflas ile kısıtlandığından, aynı Kanun’un 226. maddesinde de masanın kanuni mümessilinin iflas idaresi olduğu hükmü kabul edilmiştir. Müflisin tasarruf yetkisinin kısıtlanmış olması (İİK.’nın m.191), müflisin iflas masasına giren mal ve haklarına ilişkin davaları takip etme yetkisini de etkiler. Müflis, nasıl iflasın açılması ile hak ehliyetini kaybetmiyorsa, dava ehliyetini de kaybetmez. Ancak müflisin masa malları üzerindeki tasarruf yetkisi kısıtlandığından, masa ile ilgili davalar hakkındaki dava takip yetkisi (ve taraf sıfatı), artık müflise değil, iflas idaresine aittir. Adi tasfiyede İİK.’nın 226-229 maddeleri gereği iflas masasını temsil yetkisi iflas idare memurlarına, şayet basit tasfiye (İİK.’nın m. 218) usulü benimsenmişse, bu temsil yetkisi İflas Müdürlüğüne (İflas Dairesine) aittir. İflas idaresinin bu dava takip yetkisini kullanıp kullanmayacağını (yani davaları takip edip etmeyeceğini) tespit edebilmek için, ilk önce iflas organlarının oluşması ve her dava hakkında esaslı bilgi sahibi olunması gerekir. Bu ise, zaman isteyen bir husustur. İşte bu nedenle, Kanun, müflisin taraf bulunduğu hukuk davalarının, iflasın açılması ile belli bir süre için durmasını kabul etmiştir. (md. 194). İflastan önce açılmış olup da devam eden, müflisin (davacı veya davalı olarak) taraf bulunduğu hukuk davaları, (maddede yazılı istisnalar dışında) iflasın açılması ile durur. Bu durma, ikinci alacaklılar toplantısından (md. 237) on gün sonraya kadar devam eder; ancak bundan sonra, duran hukuk davalarına devam edilebilir. (md. 194/1) Gerekçeli kararın vekile tebliğ üzerine iflas bildirimi yapılmış olup ,İflas Müdürlüğünce tasfiyenin adi tasfiye usulünde yapılmasına karar verildiği ancak iflas kararı kesinleşmediğinden ikinci alacaklılar toplantısı yapılmadığı bildirilmiştir.Taraf ehliyeti re’sen incelenmesi gereken bir husus olduğundan davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, ilk derece mahkemesince İİK 194.maddesi uyarınca gerekli işlemler yapılmak üzere HMK 353(1)a-4 uyarınca esası incelenmeksizin hükmün kaldırılmasına karar verilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle: Davalı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE, Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2017/820 Esas – 2021/77 Karar sayılı ve 25/01/2021 tarihli hükmünün, HMK.’nun 353(1)a-4 maddesi gereği KALDIRILMASINA; “Davanın yeniden görülmek üzere dosyanın kararı veren mahkemeye gönderilmesine” Davalı tarafça yatırılan 80,70-TL peşin istinaf karar harcının istek halinde iadesine,Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK 353(1)-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 25/04/2022