Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2022/701 E. 2022/625 K. 25.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/701
KARAR NO: 2022/625
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 04/01/2022
NUMARASI: 2021/823 Esas – 2022/1 Karar
DAVA: Menfi Tespit (Gemi Ve Yük Alacaklılığından Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 25/04/2022
Göreve ilişkin dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine ilişkin kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA: Davacı vekili, 03.11.2020 tarihli … numaralı konşimento uyarınca müvekkiline ait 4324 adet file çuval kuru soğan yüklü 4 adet konteynerin İzmir limanından Bangladeş Chittagong Limanına taşınması hususunda davalı taşıyan … A.Ş. [“…”] ile anlaşıldığını, 18.12.2020 tarihinde davalı taşıyan tarafından e- posta ile gönderilen “Rolling Notification” ile Chittagong Limanına taşınması gereken 4 adet konteynerden 1 tanesinin [Konteyner no: …] aktarma limanı East Port Said’te unutulduğunun, unutulan konteyner için yeni bir yolculuk planlaması yapılacağının bildirildiğini, taşıyanın müvekkiline ait konteyneri unutmak suretiyle kendisinden beklenen dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırı davrandığını, 49 günde teslim edilmesi gereken malın 72 gün sonra alıcıya teslim edileceğinden malın uzun süreli bir yolculuğa dayanacak bir mal olmadığını, unutulan, 1068 file çuval, 26.690 kg kuru soğan yükünün yer aldığı konteynerin 11.01.2021 tarihinde yani malın Chittagong Limanı’nda teslim edilmesi gereken tarihten 24 gün sonra Mersin Limanı’na getirildiğini, Zayi olan kuru soğan yükünün, Mersin Gümrük Müdürlüğü tarafından imha edildiğini, davalı taşıyanın, zararın artmasına neden olduğunu, kendi kusuruyla neden olduğu bu zarara ilaveten müvekkili aleyhine eşyanın Mersin Limanı’na taşınması nedeniyle taşıma bedelini talep eden bir icra takibi başlattığını, akreditif gereği müvekkili ile alıcı … arasında yapılan satım sözleşmesi uyarınca 4324 file çuval 4 konteyner kuru soğan yükünün Chittagong Limanı’nda alıcıya teslim edilmesi yönünde birim fiyat ton başına 460 USD olarak baz alındığını,müvekkilinin unutulan konteyner nedeniyle 12.277-usd eksik ödeme alarak zarara uğradığını, eksik yapılan teslim nedeniyle alıcı müşterinin 340.023- USD tutarındaki sonraki siparişini de iptal ettiğini ileri sürerek şimdilik 5000 USD’yi zararın en yüksek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir.
CEVAP: Dosya üzerinden tensiben karar verildiğinden cevap dilekçesi bulunmamaktadır.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece, uyuşmazlığın deniz ticaretinden kaynaklandığı,Hakimler ve Savcılar Kurulu’nun 24.03.2005 tarih ve 188 sayılı kararının 18. maddesi ile İstanbulda kurulup faaliyete geçirilen Deniz İhtisas Mahkemeleri’nin yargı alanı, İstanbul ili mülki sınırları olarak belirlendiğini, deniz ticareti işlerine bakmaya İstanbul ilinde İstanbul 17. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin görevlendirildiğini, HMK’nın 114/1-c maddesi uyarınca mahkemenin görevli olmaması nedeniyle davanın dava şartı yokluğundan usulden reddine,karar kesinleştiğinde dosyanın İstanbul 17 Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili; Davacının davasını … A.Ş’ye yönelttiği, … A.Ş’nin Danimarka’da mukim olduğu, ihtilafın Deniz hukuku ihtilafı olduğu, davacının zorunlu arabuluculuk sürecinde davasını … A/S’ye yönlendirdiğini ve surecin … A/S hakkında tamamlandığını, artık … A/S ye izafeten müvekkili hakkında hüküm kurulamayacağını, dava şartı noksanlığından davanın reddi gerektiğini ileri sürerek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
GEREKÇE: Dava,deniz yolu taşımasında meydana gelen gecikme nedeniyle tazminat istemine ilişkin olup, uyuşmazlık konusu 6102 sayılı TTK’nın “Deniz Ticareti” başlıklı beşinci kitabı kapsamındadır. TTK’nun 105. maddesinin birinci bendi ile; “Acente, aracılıkta bulunduğu veya yaptığı sözleşmelerle ilgili her türlü ihtar, ihbar ve protesto gibi hakkı koruyan beyanları müvekkili adına yapmaya ve bunları kabule yetkilidir.” Aynı maddenin ikinci bendi ile de; “Bu sözleşmelerden doğacak uyuşmazlıklardan dolayı acente, müvekkili adına dava açabileceği gibi, kendisine karşı da aynı sıfatla dava açılabilir…” hükümleri öngörülmüştür. Dava açılmadan evvel zorunlu arabuluculuk sürecinde ; … A/S(Danimarka’da mukim) yi temsilen vekilinin arabuluculuk görüşmelerine katıldığı anlaşılmaktadır.Bir başka anlatımla davalı asil arabuluculuk sürecine bizzat katılmıştır.Dava dilekçesinde ise; Davalı … A/Sye … Denizcilik A/Şne yöneltilmiştir.Başlangıçda davalı asil süreçte yer almış iken dava aşamasında acente sıfatına itirazı bulunmayan … Denizcilik AŞ ne yöneltilmesinde TTK nun 105/2 maddesine bir aykırılık bulunmamaktadır. Netice de acente yabancı davalıyı temsil etmektedir. İzafeten açılan dava da yine hüküm yabancı davalı hakkında verilip, uygulanacaktır. Yabancı davalı asile arabuluculuk sürecinde tebligat yapılması ve sürecin bu şekilde tamamlanmasından sonra davalı taşıyana izafeten … Denizcilik AŞ ne dava yöneltilemeyeceği ileri sürülmüş ise de; acenteye izafeten dava açılmasını engelleyen bir hüküm bulunmamaktadır. Açıklanan nedenlerle ; davalı … Line A/S olup TTK 105 hükmü gereği acenteye izafeten açıldığı anlaşılmakla, acente asili temsilen huzurda bulunduğundan davalı vekilinin istinaf nedenleri yerinde görülmemiş, istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM :Yukarıda açıklanan nedenlerle: Davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nun 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, Peşin harcın karar harcına mahsubuna başkaca harç alınmasına yer olmadığına, Davacı tarafından yapılan 107-TL istinaf yargı giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK.’nın 353(1)-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere, oy birliği ile karar verildi. 25/04/2022