Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2022/699 E. 2022/587 K. 14.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/699
KARAR NO: 2022/587
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 11/02/2022 (Ara Karar)
NUMARASI: 2014/772 Esas
BİRLEŞEN İST.ANADOLU 3. ATM’NİN 2016/513 Esas 2017/661 Karar SAYILI
DAVA: Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA: Menfi Tespit
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 14/04/2022
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Birleşen Antalya 2.ATMnin 2016/73 Esas sayılı dosyasında davacı vekili; dava konusu belgelerin davalı … ile müvekkili şirket arasında imzalanan sözleşmeye istinaden teminat amaçlı verilen sıralı belgeler olduğunu, sözleşmenin feshi ile birlikte müvekkil şirkete iade edilmesi gereken belgelerin davalı … tarafından iade edilmeyip, sahtelikle kambiyo vasfına dönüştürülerek ciro edilerek piyasaya sürüldüğünü,belgelerin, sözleşme tarihi ile aynı tarihte “teslim” edilerek davalı … yetkilisi tarafından alındığının anlaşılacağını,düzenleme tarihinin sözleşme tarihinden farklı olarak doldurularak piyasaya sürüldüğünü, tüm cirantaların da bu saik ile hareket ettiğini, ayrıca eldeki davadan önce İstanbul 7. ATM 2014/772 Esas sayılı dosyasında açılan davaların birleştirilmesi gerektiğini,müvekkilinin dava konusu senetler nedeniyle borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini, icraya konu senetler üzerine öncelikle teminatsız, aksi halde teminat karşılığı ihtiyati tedbir konulmasını talep etmiştir. Birleşen Antalya 2.ATMnin 2016/73 Esas sayılı dosyasında; Antalya … İcra Dairesinin … Esas sayılı dosyası üzerinden başlatılan takibin durdurulması istenmiş ise de, çoğun içinde azın da bulunduğu ilkesi de gözetilerek dava değerinin %15’ine isabet eden 142.500-TL teminat karşılığında İİK 72/3 Maddesi gereğince icra veznesine girecek paranın alacaklıya ödenmemesi yönünde tedbir konulmasına karar verilmiş, davacı vekili tarafından 01/02/2016 tarihinde 142.500-TL teminat yatırılmıştır. Davalı … vekili; karar ve teminat ödemesi üzerinden 6 yıl geçtiği, alacağa faiz işlediği icra dairesinden güncel dosya hesabı istenerek fark için davacı tarafından icra dosyasına ek teminat yatırılması, aksi halde tedbirin kaldırılmasına karar verilmesini talep etmesi üzerine Mahkemece 11/02/2022 tarihli ara karar ile; icra dosyasına 1.253.000-TL tutarında teminat yatırıldığı asıl alacağın tamamını ve fer’ilerin büyük kısmını karşıladığı teminatın tamamlanmasını gerektirecek bir durum olmadığı gerekçesiyle davacı ve davalı vekilinin taleplerinin reddine karar verilmiştir. Katılma yoluyla istinafa başvuran davacı vekili de ihtiyati tedbirin teminatsız devam etmesine karar verilmesini talep etmiştir. 6100 Sayılı HMK’nın “İstinaf yoluna başvurulabilen kararlar” başlıklı 341’inci maddesine göre, “İlk derece mahkemelerinden verilen nihai kararlar ile ihtiyati tedbir, ihtiyati haciz taleplerinin reddi ve bu taleplerin kabulü halinde, itiraz üzerine verilecek kararlara karşı istinaf yoluna başvurulabilir.” Söz konusu maddenin gerekçesinde de değinildiği üzere, ihtiyati tedbir ve ihtiyati hacze ilişkin geçici hukukî koruma taleplerinin kabulü hâlinde itiraz imkânı bulunduğundan, önce bu yola (itiraz) başvurulması gerekli olup, ancak itiraz üzerine verilecek kararlara karşı istinaf kanun yoluna başvurulması mümkündür. İhtiyati tedbir kararı ve teminat alınmasına dair ara karar 2016 tarihinde verilmiş olup; istinafı kabil olan red veya itiraz üzerine verilen bir ara karar değildir. Davacı vekilinin takdir edilen teminatın kaldırılması ihtiyati tedbirin teminatsız devam etmesi ,davalı vekilinin teminatın artırılması istekleri durum ve koşulların değişmesi nedeniyle ihtiyati tedbir kararının değiştirilmesi veya kaldırılması istemi niteliğindedir. HMK’nun 396(1) maddesi: durum ve koşulların değiştiği sabit olursa, talep üzerine ihtiyati tedbirin değiştirilmesine veya kaldırılmasına teminat aranmaksızın karar verilebilir. (2) İtiraza ilişkin 394. maddenin üçüncü ve dördüncü fıkrası kıyas yoluyla olunur denilmiştir. Davacının talebi HMK nun 396. madde kapsamında değerlendirilebilecek nitelikte olup; bu halde kanun yoluna ilişkin olan 5. maddeye atıf yapılmadığı kanun gerekçesinde de vurgulanmıştır.Teminatın artırılması-kaldırılması isteminin reddine ilişkin ek kararın istinafı mümkün bulunmamaktadır. Davacı ve davalı vekillerinin istinaf başvurularının usulden reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle: Davacı ve davalı vekillerinin istinaf başvurularının HMK 341(1) 346(1) maddeleri uyarınca USULDEN REDDİNE, Taraflarca yatırılan peşin harcın karar harcına mahsubuna başkaca harç alınmasına yer olmadığına, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK 362(1)-f maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.14/04/2022