Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2022/653 E. 2022/562 K. 14.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/653
KARAR NO: 2022/562
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 26/11/2021
NUMARASI: 2019/1098 Esas – 2021/852 Karar
DAVA: Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 14/04/2022
Davanın reddine ilişkin verilen kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA: Davacı vekili;davacı tarafından, davalıya 2012 yılında davalının tapu işlemi sebebiyle teminat olarak bir güven senedi verildiğini, bunun herhangi borç ilişkisini içermediğini, senede o tarihte sadece rakam yazıldığını ve imza atıldığını, davalının 2012 yılında mevcut tapuyu satın aldığını ancak davacıdan aldığı senedi iade etmediğini, daha sonra sanki gerçek bir alacak varmış gibi, sonradan eksik kısımlarını gerçeğe aykırı olarak doldurularak İstanbul Anadolu … İcra Dairesinin … esas sayılı dosyası ile de icraya koyduğunu, belirterek davalıya borçlu olmadıklarının tespitine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili; senedin güven senedi olarak verildiği iddiasının asılsız olduğunu, senedin rakam ve imza atılarak kalan kısımlarının boş olarak verilmesinin senedin anlaşmaya aykırı olarak doldurulduğu anlamına gelmediğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece, açığa atılan imza, anlaşmaya aykırı doldurulmadığı müddetçe geçerli olacağını, davacı tarafın senedin anlaşmaya aykırı doldurulduğunu ispatlayamadığını, bu sebeple davanın reddine, davacının, davaya konu bono dolayısıyla borçlu olup olmadığı hususu yargılamayı gerektirmesi sebebiyle davayı açmakta kötü niyetli olduğuna dair kanaat oluşmadığından, davalının şartları oluşmayan kötü niyet tazminat talebinin reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili; müvekkili ile davalı arasında senede konu olabilecek herhangi bir borç ilişkisi mevcut olmadığını, yerel mahkeme tarafından yeterli ve gerekli inceleme ve araştırma yapılmaksızın, tüm delillerin toplanması gerekirken eksik inceleme ve hatalı değerlendirme sonucu karar verildiğini, mahkemece tanık dinletme ve müvekkilinin yazı örneklerinin alınarak inceleme yapılması taleplerinin değerlendirilmediğini, davalı taraf müvekkilinin aracı olduğu taşınmaz satışına dair tapuyu devralmasına rağmen senedi müvekkiline teslim etmediğini ve kötü niyetli olarak senedi anlaşmaya aykırı doldurarak tahsil etmeye çalıştığını bu sebeplerden dolayı kararın kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE: Dava, İİK 72.madde uyarınca açılan takibe konu alacak nedeniyle borçlu bulunmadığının tespiti davasına ilişkindir. Davaya konu senedin unsurları tamam kambiyo senedi vasfında olduğu,davacı tarafından bu senedin davalıya boş olarak verildiği sonradan davalı tarafından doldurularak icra takibine konu edildiği ileri sürülmüştür. Dava konusu senet, 55.000-TL bedelli, 01/03/2014 düzenleme ve 01/03/2016 ödeme tarihli, borçlusu davacı …, alacaklısı davalı … Kacamer olduğu, senet üzerinde senedin düzenlenme nedenini gösteren bir kayıt bulunmamaktadır. Kıymetli evraklar, TTK’nın 645 v.d.maddelerine göre içerdikleri hak, senedin tanzimine yol açan sebepten mücerret ve senetten ayrı ileri sürülemez. Bono,borç ikrarı mahiyetinde olduğundan ,aksi ancak bononun miktarına göre HMK’nın 201(1) maddesi uyarınca ancak senet niteliğinde ispat vasıtalarıyla kanıtlanabilecek niteliktedir. Adı geçen kanun maddesine göre: Senede bağlı her çeşit iddiaya karşı ileri sürülen ve senedin hüküm ve kuvvetini ortadan kaldıracak veya azaltacak nitelikte bulunan hukuki işlemler 2.500-TL den az bir miktara ait olsa bile tanıkla ispat olunamaz. Bononun lehdarın ticari defterinde kaydı bulunmaması o bono ile alacaklı olmadığını göstermeyeceği gibi bonodan doğan alacağın ispat külfetini de alacaklıya yüklemeyecektir.Davacı senedin davalıya boş olarak verildiğini davalı tarafından sonradan doldurulduğunu ileri sürdüğünden senedin anlaşmaya aykırı doldurulduğu iddiasının da yazılı delil ile ispatı gerekmektedir. Dava konusu senedin bir gayrımenkul satımının teminat altına alınması için boş olarak davalıya verildiğine ilişkin yazılı bir delilin davacı tarafından sunulmadığı,karşı yanın muvafakatı olmadan uyuşmazlıkda tanık denlenemeyeceği gözetildiğinde davacının iddialarını ispatlayamadığı anlaşılmaktadır.İstinaf nedenleri yerinde olmayan davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle: Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nun 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, Peşin harcın karar harcına mahsubuna başkaca harç alınmasına yer olmadığına, Davacı tarafından yapılan giderlerin üzerinde bırakılmasına, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda H.M.K.’nın 362(1)-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere, oy birliği ile karar verildi.14/04/2022