Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2022/648 E. 2022/686 K. 12.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/648
KARAR NO: 2022/686
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 14/12/2021
NUMARASI: 2021/570 Esas 2021/1022 Karar
DAVA: İtirazın İptali (Ticari Mümessillik Kaynaklı)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 12/05/2022
Davanın usulden reddine ilişkin kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA: Davacı vekili, davalı şirket şirket ile müvekkili şirket arasında süregelen sigorta ilişkisi çerçevesinde sigorta poliçeleri akdedildiğini, primlerin taksitler halinde ödendiğini, 2010 yılında başlayan ticari ilişkide 2020 yılına gelindiğinde edimini yerine getirmeyen davalının borçlu durumuna geldiğini ve hakkında icra takibi başlatılması gereği hasıl olduğunu, davalı şirket ile müvekkili şirket arasında var olan sigorta sözleşmesinden kaynaklı ticari ilişki nedeniyle müvekkili şirketten aldığı hizmet karşılığı meblağı ödemeyen davalı şirket hakkında 16.02.2021 tarihinde tebellüğ eden ödeme emri ile icra takibi başlatıldığını, davalının 18.02.2021 tarihli haksız itirazı ile 19.02.2021 tarihinde takibin durduğunu, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, davalı tarafından İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas Sayılı dosyasına yapılan haksız ve kötü niyetli itirazın iptali ile takibin devamına, alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatının tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili, maddi hukuk kaynaklı sıfat yokluğundan davanın reddi gerektiğini, kabul anlamına gelmemek şartıyla huzurdaki davada husumet itirazlarının reddedilmesi olasılığına binaen esas hakkında da itirazlarının bulunduğunu, sigorta ettiren firma yetkilileri tarafından hiçbir onay verilmeyen poliçeler otomatik yenilenerek bedelleri borç olarak kaydedildiğini, davaya konu edilen poliçelerin dava dışı firma tarafından da kabul edilmediği, davacıya iş bu poliçelerin yenilenmesi için kesinlikle onay verilmediğinin açık olduğunu, davacı tarafın sunmuş olduğu poliçelerde, sigorta ettiren firmanın kaşesi veya yetkililerine ait herhangi bir imzanın olmamasının da bu durumu kanıtlar nitelikte olduğunu, davada müvekkilinin taraf sıfatının olmamasından dolayı, husumet itirazlarının kabulü ile davanın reddi gerektiğini, öncelikle davanın husumet yokluğu nedeniyle usulden reddine, itirazın iptali ve icra inkar tazminatı taleplerini içeren davanın reddine, icra takibinin konusu meblağın %20 ‘ sinden aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece, davaya konu takip talebi incelendiğinde 5.370,51 USD alacak için ilamsız icra takibine başlandığı, alacağın TL karşılığının ya da harca esas değerin gösterilmediği, bu durumda İİK ‘ya uygun olarak düzenlenmiş bir takip talebinden ve dolayısıyla geçerli bir icra takibinden bahsedilemeyeceği gerekçesiyle yapılmış geçerli bir icra takibi bulunması dava şartı yokluğu nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili; UYAP sistemi üzerinden açılan tüm icra takiplerinde takip talebinin sistem tarafından hazırlandığını ve takip talebi üzerinde hiçbir değişiklik yapılamadığını, seçimlik hakkı olup borcun yabancı para olarak ödenmesini isteyebileceği gibi vade veya fiili ödeme tarihindeki kur üzerinden Türk Lirası olarak ödenmesini de talep hakkına sahip olduğunu, 05/02/2021 tarihindeki TL karşılığının sistem tarafından otomatik hesaplandığını ve otomatik olarak harç tutarlarının gösterildiğini, kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
GEREKÇE: Dava, sigorta sözleşmesinden kaynaklı hizmet alacağına dayalı olarak başlatılan takibe vaki itirazın iptali davasına ilişkindir. İlk derece mahkemesi tarafından geçerli bir icra takibinden bahsedilemeyeceği gerekçesiyle yapılmış geçerli bir icra takibi bulunması dava şartı yokluğu nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmiştir. İİK 58/3 maddesi ile; alacağın veya istenen teminatın Türk parasıyla tutarı ve faizli alacaklarda faizin miktarı ile işlemeye başladığı gün, alacak veya teminat yabancı para ise alacağın hangi tarihteki kur üzerinden talep edildiği ve faizinin takip talebinde belirtilmesi gerektiği düzenlenmiştir. Yine aynı Kanunun 60.maddesinin birinci fıkrasının birinci bendinde; alacaklının veya vekilinin banka hesap numarası hariç olmak üzere, 58.maddeye göre takip talebine yazılması lazım gelen kayıtların ödeme emrinde bulunması gerektiği belirtilmiştir. Buna göre, alacaklı, yabancı para alacağının TL karşılığını, takip talebinde göstermek zorunda olup, buna bağlı olarak bu zorunluluğun ödeme emrinde de yerine getirilmesi gerekmektedir. Bu noksanlık kamu düzeni ile ilgili olup, takibin her safhasında re’sen göz önünde tutulmalıdır. Yargıtay 12 HD nin yerleşik kararaları gereği bu eksiklik süresiz şikayet yoluyla takibin iptali sebebidir. Somut olayda; davacı tarafından davalı aleyhine İstanbul … İcra Müdürlüğünün … takip sayılı dosyası ile cari hesap alacağı açıklaması ile 5.370,51 USD alacak için ilamsız icra takibine başlandığı, hem takip talebinde hem de ödeme emrinde alacağın TL karşılığının ya da harca esas değerin gösterilmediği, takibin belirtilen şartları taşımadığı, itirazın iptali davasının görülebilmesi için geçerli bir icra takibinin bulunması gerektiği anlaşılmaktadır. Bu durumda geçerli bir icra takibi bulunmadığının kabulü gerekmiştir. Davacı vekili uyapda yabancı para karşılığının yazılamadığını ileri sürmüş ise de ;yabancı para alacağının yanına TL karşılığının yazılması için ayrı bir buton olması gerekmediğinden bu hususa yönelik istinaf nedeni yerinde görülmemiştir.Davacı vekili tarafından hükme yönelik olarak ileri sürülen istinaf nedenleri yerinde görülmediğinden davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle: Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nun 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, Peşin harcın karar harcına mahsubuna başkaca harç alınmasına yer olmadığına, Davacı tarafından yapılan giderlerin üzerinde bırakılmasına, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK 362(1)-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.12/05/2022