Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2022/628 E. 2022/1258 K. 22.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/628
KARAR NO: 2022/1258
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 30/11/2021
NUMARASI: 2020/475 Esas – 2021/831 Karar
DAVA: Tazminat
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 22/09/2022
Davanın kabulüne verilen kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA: Davacı vekili; muris …’ın 20/05/2015 tarihinde Zonguldak ilinde bulunan …Ltd. Şti. firması’na ait kömür madeninde göçük altında kalarak vefat ettiğini, geriye davacılar eşi … ile çocukları … ve …’nu bıraktığını, …Ltd. Şti.’nin olayda kusurlu olduğunu ve Maden Çalışanları Zorunlu Ferdi Kaza Sigortasını yaptırmadığını, 08/08/2019 tarihinde davalıya yapılan başvuruya rağmen ödeme yapılmadığını, gerekçe olarak da davacılara ….Ltd. Şti. tarafından bir kısım ödemelerin yapılıp ibraname alınmasının gösterildiğini, söz konusu tazminat ödemesinin işçilik alacaklarından kaynaklanan ölüm tazminatı olduğunu, bu davanın konusunun ise maden çalışanları zorunlu ferdi kaza sigorta alacağı olduğunu belirterek fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak üzere her bir davacı için 5.000-TL’den toplam 15.000-TL’nin temerrüt tarihi olan 29/08/2019 tarihinden itibaren işleyen ticari faiziyle birlikte müvekkillerine ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir. Davacı vekili ıslah dilekçesi ile talebini … için 56.250-TL, … için 56.250-TL, … için 37.500-TL’ye yükseltmiştir.
CEVAP: Davalı vekili; davacılar ile zarara yol açan firma arasında sulh sözleşmesi ve ibraname düzenlendiğinden davacıların tazminat haklarının kalmadığını, dava konusunun zaman aşımına uğradığını, …’nın tacir olmadığından ticaret mahkemesinin görevli olmadığını, davanın …Ltd. Şti.’ne ihbar edilmesi gerektiğini belirterek davanın reddini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece, maden çalışanları zorunlu ferdi kaza sigortasının meblağ sigortası olduğu, rizikonun gerçekleşmesi ile ödemenin yapılacağı, zarar hesabı yapılmasına gerek bulunmadığı, poliçede ölüm teminatının 150.000-TL olduğu, davacılara miras payları oranında bölüştürüldüğünde … ve … için ayrı ayrı 56.250-TL tutar, davacı eş … için ise 37.500-TL tutarın isabet ettiği, dava dışı …Ltd. Şti’nin zorunlu sigorta yapmaması nedeniyle davalı …nın sorumluluğunun bulunduğu, davacılara ödeme yapıldığı iddia edilmiş ise de zarar sigortası söz konusu olmadığından yapılan ödemelerin mahsubunun mümkün olmadığı gerekçesiyle … için 56.250-TL, … için 56.250-TL, … için 37.500-TL’nin 29/08/2019 tarihinden itibaren işleyen ticari avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacılara ödenmesine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili istinaf dilekçesinde; zarara neden olan …Ltd. Şti ve ceza dava dosyasında sanık olan şahıs ile davacılar arasında “sulh sözleşmesi ve ibraname” imzalandığını, müvekkili kurum ile ibraname imzalayan şirket arasında müteselsil sorumluluk söz konusu olduğudan, ibranamenin düzenlenmesi ile müvekkili kurumun da sorumluluğunun sona erdiğini, Maden Çalışanları Ferdi Kaza Sigortası Genel art B.3 maddesinde “…söz konusu tazminat, hak sahiplerinin ilgili özel hukuk mevzuatı çerçevesinde sahip oldukları zarara bağlı İşveren Sorumluluk Sigortası tazminatları dahil diğer tazminatların hesabından mahsup edilir” hükmünün bulunduğunu, ayrıca 5684 S.lı K.nun 14. Maddesi gereğince müvekkili kurumun zarara neden olanlardan rücu hakkının bulunduğunu, bu durumda davacı açısından haksız zenginleşme ve sorumlular açısından mükerrer ödeme söz konusu olacağını, müvekkili kurumun tacir olmadığından ve talep konusu tazminat haksız fiilden kaynaklandığından avans faizi ödenmesine hükmedilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
GEREKÇE: Dava, maden iş kazası sonucu vefat eden müteveffanın mirasçılarının, işveren firmanın zorunlu sigorta yaptırmaması nedeniyle poliçe teminatının davalı …’ndan tahsili istemine ilişkindir. Somut olayda davacılar, dava dışı …Ltd. Şti’ne ait maden ocağında meydana gelen kazada ölen muris nedeniyle, iş veren tarafından yaptırılması zorunlu olan ancak yaptırılmayan Maden Çalışanları Ferdi Kaza Sigortası Poliçesi kapsamında ölüm halinde ödenmesi gereken 150.000-TL poliçe teminatın tahsilini talep etmişlerdir. Davalı ise davacıların dava dışı işveren ile sulh protokolü yaptıklarını, davacıların işvereni ibra ettiklerini, davacıların zararının giderildiğini belirterek davanın reddini savunmuştur. 26/01/2015 tarihli ve 2015/7249 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile yürürlüğe konulan Maden Çalışanları Zorunlu Ferdi Kaza Sigortası Hakkındaki Karar çerçevesinde Başbakanlık Hazine Müsteşarlığı tarafından 06/05/2016 tarihli 29347 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren Maden Çalışanları Zorunlu Ferdi Kaza Sigortası Tarife ve Talimat Tebliği uyarınca yer altı ve yer üstü kömür madenciliği ile kömürden başka yer altı madenciliği faaliyetlerinde bulunan gerçek ve tüzel kişilerin, söz konusu faaliyetlerin icrası sırasında meydana gelebilecek kazalar sonucunda tesislerinde bulunan istihdam ettikleri, üretim ve üretim hazırlığı faaliyetinde bulunan personeli için sigorta poliçesi yaptırma zorunluluğu düzenlenmiştir. Maden Çalışanları Zorunlu Ferdi Kaza Sigortası meblağ sigortalarındandır. Bir meblağ sigortası olması itibariyle de ölüm halinde limit kadar olmak üzere maktu, sürekli sakatlık halinde ise sakat kalma oranı ve sakatlığın derecesine göre limitin belli oranı üzerinden hesaplanan bir miktarın sigorta bedeli olarak ödenmesini gerektirir. Dolayısıyla anılan sigortada bu yönlerin ispatlanması yeterli olup, gerçek zararın hesaplatılmasına girişilmeksizin, tespit edilecek miktarların aynen ödenmesi gerekmektedir. Açıklanan bu durumun bir sonucu olarak da maden çalışanları zorunlu ferdi kaza sigorta poliçesinden tahsil edilecek meblağdan, destekten yoksun kalma tazminatı olarak yapılacak ödemelerin mahsubu mümkün değildir. Somut olayda; 29/06/2015 tarihli “Sulh Sözleşmesi ve İbraname” başlıklı belgede, bahsi geçen kaza nedeniyle destekten yoksun kalmalarının karşılığı olarak davacılardan … için 35.000-TL, … için 5.000-TL, … için 20.000-TL ile manevi tazminat olarak … için 20.000-TL, … için 10.000-TL, … için 10.000-TLmanevi tazminat olarak toplam 100.000-TL ödeme yapıldığı, olayda sorumluluğu bulunan tüm kişilerin ibra edildiği belirtmiştir.Davalı tarafından Genel Şartların B.3 hükmü gereğince hak sahipleri tarafından yapılan ibranın geçerli olduğu, poliçe teminatının mükerrerlik teşkil edeceği ileri sürülmüş ise de maden çalışanları zorunlu ferdi kaza sigortasının yukarıda bahsedilen meblağ sigortası niteliği gereği, bahsi geçen destekten yoksun kalma ve manevi tazminat ödemelerinin poliçe teminatından mahsubu mümkün değildir. Diğer taraftan Başbakanlık Hazine Müsteşarlığı tarafından 06/05/2016 tarihli 29347 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren Maden Çalışanları Zorunlu Ferdi Kaza Sigortası Tarife ve Talimat Tebliği’nin 4. Maddesinde de poliçedeki tazminatın, zarara bağlı olarak İşveren Sorumluluk Sigortası tazminatları dahil diğer sigorta tazminatlarının hesabında dikkate alınacağı belirtilmiştir. Somut olayda ise davacılara sigorta şirketleri tarafından Tebliğ’in 4. Maddesinde belirtildiği şekilde sigorta tazminatı olarak yapılan bir ödeme bulunmamaktadır. Davacılara olay nedeniyle sorumluluğu bulunan kişiler tarafından yapılan ödemenin ve ibranamenin maden çalışanları zorunlu ferdi kaza sigorta poliçesi kapsamında ödenecek sigorta tazminatına bir etkisi olmadığından mahkemece davanın kabulüne karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Ayrıca davanın zorunlu sigorta yaptırılmamasına ve sigorta hukukuna dayalı olması, kazanın iş yerinde meydana gelmesi nedeniyle mahkemece avans faizine hükmedilmesinde de bir isabetsizlik görülmemiştir. Açıklanan nedenlerle; mahkemece davanın kabulüne karar verilmesinde, bir isabetsizlik bulunmadığından davalı vekilinin yerinde görülmeyen istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle: Davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nun 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, Alınması gereken 10.246,5‬0-TL istinaf karar harcından peşin yatırılan 2.561,70-TL harcın mahsubu ile bakiye 7.684,8‬0‬-TL harcın davalıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına, Davalı tarafından sarf edilen giderlerin üzerinde bırakılmasına, davacı tarafından yapılan 22‬-TL istinaf yargı giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, Gerekçeli kararın bir örneğinin taraf vekillerine tebliğine, HMK ‘nun 361/1. maddesi uyarınca kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde Yargıtay nezdinde temyiz yasa yoluna başvurulabileceğine, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oy birliğiyle karar verildi.22/09/2022