Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2022/627 E. 2022/578 K. 14.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/627
KARAR NO: 2022/578
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 04/02/2022 (Ara Karar)
NUMARASI: 2020/185 Esas
DAVA: Tazminat (Sözleşmeden Kaynaklanan)
BİRLEŞEN İSTANBUL 20. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİNİN
2020/358 ESAS 2021/156 KARAR SAYILI DOSYASINDA
DAVA: Tazminat (Sözleşmeden Kaynaklanan)
TALEP: İhtiyati Tedbir
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 14/04/2022
İhtiyati tedbir talebinin reddine yönelik ara kararın ihtiyati tedbir isteyen vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü.
TALEP: Davalı/birleşen davada davacı vekili, İstanbul 4.ATM’nin 2021/176 esas sayılı dosyasının … (…) şirketinin, müvekkil şirket ile 2023 yılına kadar sürecek olan sözleşmeyi tasfiye etme planlarını açıkça ortaya koyduğunu, dosyadaki beyan ve delillerden işbu davadaki beyanlarının ispatlandığını, Müvekkil ile … (…) arasında 2023 tarihine kadar sürecek sözleşmenin, limited şirkete çevrildiği bahanesiyle yenilenmeye zorlandığını, davalı … şirketinin sözleşmedeki tek satıcılık maddesini hükümsüz kılmak amacıyla sözleşmeyi tek taraflı olarak feshettiğini, imzalanan ciro prim anlaşmaları ile ve uzun süredir rakip şirkete ürün satıldığı yönündeki beyanlar ve kabuller ile, bu hususun açıkça ortada olduğunu, müvekkili şirketin rakibi ile yapılan ciroların müvekkil şirket ile yapılması gerekmekte iken müvekkil şirketin bu kazançtan mahrum kaldığını, davalı … şirketinin sözleşmeye dahil ürünlerin satışı ile ilgili faaliyette bulunduğunun anlaşılması sebebiyle, teminatsız olarak davalının malvarlığı ile … markasının, makinelerinin üçüncü kişilere devrinin önlenmesi amacıyla tedbir konulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece, 6100 Sayılı HMK’nun 389. Maddesi gereğince birleşen dosyanın davalı olan … Ltd. Şti.’nin malvarlığı, markası ve makinelerinin dava konusu olmaması nedeniyle, ihtiyati tedbire ilişkin şartların oluşmadığı gerekçesiyle birleşen dosya davacısı … vekilinin ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: İhtiyati tedbir talep eden davalı/birleşen davada davacı vekili; davalı … şirketinin limited şirkete çevrildikten sonra, şahıs şirketi iken sahibi bulunan kişiye devredildiğini, bu kişinin farklı şirketler üzerinden de aynı ürünlerle ticaretine devam ettiğini,şirket kurulmasından sonra … ile yapılan sözleşmenin yenilenmesi gerektiği hususunda ısrarcı olması üzerine 11/11/2019 tarihli yeni bir tedarik sözleşmesi imzalandığını, imzadan 22 gün sonra ise ödemelerin geciktiği bahanesiyle davalı … tarafından feshedildiğini, dava açıldıktan sonra ise mevcut ortakların hisselerini …’e devrettiğini, davalının sözleşmedeki tek satıcılık maddesini hükümsüz kılmak amacıyla sözleşmeyi feshettiğini, imzalanan ciro prim anlaşmaları ile rakip şirkete ürün satıldığı yönündeki beyanlar ile bu hususun açıkça ortada olduğunu, tedbir talebinin reddine dair kararın kaldırılarak teminatsız olarak davalı adına kayıtlı malvarlıkları ile … markası ve makinelerinin üçüncü kişilere devrinin önlenmesi amacıyla tedbir konulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE: Davalı/birleşen davada davacı …, davacı/birleşen davada davalı … Ltd. Şti.’nin adına kayıtlı malvarlıkları ile … markasının üçüncü kişilere devrinin önlenmesi amacıyla tedbir konulmasını, davalı şirketin adresindeki makinelerinin üçüncü kişilere devrinin önlenmesi amacıyla tedbir konulmasını talep etmiştir. HMK’nın 389. maddesi uyarınca, “Mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme sebebiyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkansız hale geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hallerinde uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir. “şeklindedir. Aynı yasanın 390/3 maddesi,” Tedbir talep eden taraf, dilekçesinde dayandığı ihtiyati tedbir sebebini ve türünü açıkca belirtmek ve davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak ispat etmek zorundadır” düzenlemesini içermektedir. Somut olayda, birleşen davanın konusunun sözleşmenin haksız feshi iddiasıyla tazminat davası olduğu, dolayısıyla davalının malvarlığı ile 3.kişilerdeki hak ve alacaklarının iş bu davanın konusunu teşkil etmediği açıktır. HMK.nun 389 maddesinin açık hükmü gereği ihtiyati tedbire ancak davalı borçlunun uyuşmazlık konusu olan mal varlığı değerleri bakımından karar verilebileceği, para alacağı talepli davalarda koşulları varsa İİK hükümlerine göre ihtiyati haciz kararı verilebileceği,somut uyuşmazlıktaki gibi konusu para alacağı olan davalarda ihtiyati tedbir kararı verilmesi imkanı bulunmadığı yargı kararları ile sabittir .Mahkemece HMK 389 maddesi gereği,öncelikli koşul olan,“… ihtiyati tedbirin uyuşmazlık konusu hakkında verilebileceği” koşulu yönünden davalı/birleşen davada davacı vekilinin ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmesinde isabetsizlik olmayıp, ara kararına yönelik ileri sürülen istinaf nedenleri yerinde bulunmamaktadır. Davalı/birleşen davada davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle: Davalı/birleşen davada davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nun 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, Peşin harcın karar harcına mahsubuna başkaca harç alınmasına yer olmadığına, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK 362(1)-f maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.14/04/2022