Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2022/614 E. 2022/535 K. 07.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/614
KARAR NO: 2022/535
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 01/12/2021
NUMARASI: 2021/388 Esas 2021/962 Karar
DAVA: Şirketin İhyası
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 07/04/2022
Davanın kabulüne ilişkin kararın davalı tasfiye memuru vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA: Davacı vekili, müvekkili banka ile … ltd.şti arasında imzalanan genel kredi sözleşmelerinden kaynaklanan alacaklarının tahsili istemi ile şirket aleyhine İstanbul … İcra Dairesinin … ve … esas sayılı dosyalarında ilamsız icra takibi başlatıldığını, tüzel kişiliği sicilden silinen şirketin müvekkili banka nezdindeki borçların muaccel olduğunu, müvekkili bankanın alacaklarının 27.12.2011, 22.06.2012 31.12.2012, 10.07.2014 20.03.2017, 26.02.2019 tarihli genel kredi sözleşmelerinden kaynaklandığını, alacağın tasfiye işlemlerinden önce doğduğu ve icra takiplerinin derdest olduğu gözetilerek tüzel kişiliği sicilden silinen … ltd.şti’nin tüzel kişiliğinin ihyasına tasfiye memuru atanmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı Ticaret Sicil Müdürlüğü vekili; müvekkilinin TTK’nun 32 maddesi ve Ticaret Sicili Yönetmeliği 34 maddesi hükmü çerçevesinde işlem yaptığını, tasfiye sürecinde yetki ve sorumluluğun şirket tasfiye memurunda olduğunu, müvekkilinin davanın açılmasına sebep olmadığını, müvekkil yönünden açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı tasfiye memuru …; müvekkilinin şirketin tek ortağı olduğunu, şirketin borca batık hale gelmesi üzerine tasfiyesini yasa gereğince istemek zorunda kaldığını, yasal bir zorunluluk olduğunu,tasfiye işlemlerini yasaya uygun olarak yerine getirdiğini, yasa gereğince şirket alacaklılarının, alacaklarını masaya kaydettirmeleri için 3 kez ilan yapıldığını, diğer alacaklılar gibi davacıya usulüne uygun tebligat yapıldığını, tebligata rağmen alacak kaydettirmeyen davacının bu davayı açmakta haksız olduğunu, davacının bu davayı açmakta hiç bir yararı olmadığını,şirketin tasfiye edilecek menkul yada gayrimenkul malı bulunmadığını, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece, sicilden terkin olunan şirketin banka kredi borçlarının mevcut olduğu, bu haliyle terkinin usulsüz olduğu ve ek tasfiyesi gerektiği gerekçesiyle davanın kabulüne, İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas ve … Esas sayılı dosyaları yönünden geçerli olmak üzere şirketin ihyasına, önceki tasfiye memuru davalı …’in yeniden tasfiye memuru olarak atanmasına, ücret takdirine yer olmadığına karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı tasfiye memuru vekili; müvekkilinin tasfiye memurluğunu yaptığı şirketin tek ortağı olduğunu, borca batık hale gelmesi üzerine şirketin tasfiyesini istemek zorunda kaldığını, tasfiye işlemlerini yasaya uygun olarak yerine getirdiğini, şirket alacaklılarının, alacaklarını masaya kaydettirmeleri için 3 kez gazete ilanı yapıldığını, usulüne uygun tebligata rağmen masaya alacak kaydettirmeyen davacının işbu davayı açmakta haksız olduğunu, kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
GEREKÇE: Dava; sicilden terkin edilen şirketin ihyası talebine ilişkindir. TTK’nun 547. maddesinde “Tasfiyenin kapanmasından sonra ek tasfiye işlemlerinin yapılmasının zorunlu olduğu anlaşılırsa, son tasfiye memurlarının, yönetim kurulu üyelerinin, pay sahibi veya alacaklıların, şirket merkezinin bulunduğu yerde ki asliye ticaret mahkemesinden bu ek işlemler tamamlanıncaya kadar şirketin yeniden tescilini isteyebilecekleri, mahkemenin istemin yerinde olduğuna kanaat getirirse ek tasfiye için yeniden tesciline ve bu işlemleri yapmaları için tasfiye memuru atayacağı düzenlenmiştir. Şirketin tasfiye işlemlerinin eksiksiz ve tam olarak yapılması halinde tüzel kişiliğin sona ermesinden söz edilecektir. Dosya arasına celbedilen ticaret sicil kaydının incelenmesinde şirketin tasfiyesinin sona erdiği 25/09/2019 tarihinde tescil edildiğinden sicil kaydının terkin edildiği, davacı banka ile imzalanan 20/03/2017 tarihli genel kredi sözleşmesinde davalı tasfiye memurunun 500.000-TL limit ile müteselsil kefil olduğu, hesabın kat edilerek Beşiktaş …Noterliği’nin 27/09/2019 Tarih … yevmiye numaralı ihtarname keşide edildiği, 23/10/2019 tarihli ihtar gönderildiği, takibin 03/03/2021 tarihinde başladığı, Tasfiye Halinde … Limited Şirketi’ nin İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas ve … Esas sayılı dosyalarında borçlu olarak bulunduğu, takibin sonlandırılabilmesi için ihya talebinde hukuki yararı bulunduğu anlaşılmaktadır. Tüm dosya kapsamından; TTK’nın 547. maddesi gereğince ek tasfiye işlemlerinin yapılmasının zorunlu olduğu ,davalı tasfiye memurunun tasfiyenin tam olarak yapıldığı savunmasının yerinde olmadığı , genel kredi sözleşmeleri kapatılmadan tasfiyenin sonlandırıldığı anlaşılmaktadır.Bu nedenlerle şirketin ihyasına ve tasfiye memuru atanmasına, HMK 326 gereği aleyhine yargı giderine hükmedilmesinde bir isabetsizlik görülmemiş, davalı tasfiye memuru vekilinin istinaf nedenleri yerinde olmadığından başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle: Davalı tasfiye memuru … vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nun 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, Peşin harcın karar harcına mahsubuna başkaca harç alınmasına yer olmadığına, Davalı tasfiye memuru tarafından yapılan giderlerin üzerinde bırakılmasına, davacı tarafından yapılan 50,50-TL istinaf yargı giderinin davalı tasfiye memurundan alınarak davacıya verilmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK 362(1)-ç maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.07/04/2022