Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2022/610 E. 2022/503 K. 31.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/610
KARAR NO : 2022/503
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 20/01/2022 (Ara Karar)
NUMARASI: 2021/852 Esas
İHTİYATİ TEDBİR TALEP EDEN
TALEP: İhtiyati Tedbir
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 31/03/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 11/04/2022
İhtiyati tedbir talebinin reddine ilişkin ara kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü.
TALEP :Davacı vekili, taraflar arasında akdedilen sözleşmeler ve protokoller kapsamında müvekkil şirketin malzeme ve ekipmanlarını davalıya ariyet olarak teslim ettiğini, davalı şirketin bayilik sözleşmelerini ve eklerini süresinden önce haksız ve hukuka aykırı olarak feshettiğini, ancak ariyetlerin iade edilmediğini, yaklaşık ispatın gerçekleştiğini, ariyete konu menkullerin davalıdan alınarak müvekkil şirkete ya da müvekkil şirketin muhafazası için göstereceği 3. kişiye teslim edilmesi konusunda öncelikle teminatsız, bunun kabul görmemesi halinde ise makul bir teminat karşılığında ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI :Mahkemece, dava kısmi dava olarak açılmış olup, davaya konu ariyete konu malzemelerin değeri ile davalıya teslimine ilişkin dosya kapsamında belge sunulmadığı, tedbir talebine konu teminat bedelinin belirlenebilmesi için tedbir talebine konu malzeme bedellerin belirlenerek, harcın bedel üzerinden tamamlanması gerektiği ayrıca davanın konusu zaten ihtiyati tedbir konusu yapılan ariyete konu malların iadesi talebi olup, yapılacak yargılama ve toplanacak deliller doğrultusunda dava sonucunun gerçekleşmesine yönelik tedbir kararınında bu aşamada verilmesinin mümkün olmadığı gerekçesiyle “03/01/2022 tarihli tensip zaptının 13 nolu maddesi uyarınca tedbir istediği ariyetlerin miktarını belirlemek ve bu miktar üzerinden eksik harcı tamamlamak üzere davacı vekiline 2 hafta kesin süre verilmesine ” yönelik ara karardan rücu talebinin reddine, dava konusu ariyete konu malların tedbiren iadesi talebinin yargılamayı gerektirdiği gerekçesiyle bu aşamada tedbir talebinin reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili; davalı şirketin bayilik sözleşmelerini ve eklerini süresinden önce haksız ve hukuka aykırı olarak feshettiğini, davalının davaya konu ariyetleri teslim etmediğinin aşikar olduğunu, malzeme ve ekipmanların yıpranarak hızla değer kaybına uğradığını ve müvekkili şirketin gün geçtikçe zararının arttığını, yaklaşık ispatın gerçekleştiğini, bayilik sözleşmesi sonunda da bayilerin ariyetleri iade yükümlülüğü bulunduğunu, ihtiyati tedbirin reddine dair kararın kaldırılarak ariyete konu menkullerin davalıdan alınarak müvekkil şirkete ya da müvekkil şirketin muhafazası için göstereceği 3. kişiye teslim edilmesi konusunda öncelikle teminatsız, bunun kabul görmemesi halinde ise makul bir teminat karşılığında ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE :Somut olayda uyuşmazlık; bayilik sözleşmesi uyarınca ariyet olarak verilen malzemelerin bayilik ilişkisinin sona ermesi sebebiyle iadesine ilişkin davada, davalının elinde bulunan ariyet malzeme ve ekipmanların kullanılmasının önlenmesi yönünden tedbiren davacı ya da davacının göstereceği 3. kişiye teslimi yönünde ihtiyati tedbir kararı verilmesi istemine ilişkindir.
HMK.’nın 389/(2) maddesi “Mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkânsız hâle geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hâllerinde, uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir. ” İhtiyati tedbir kararı verebilmek için hâkimin somut sebep göstermesi ve ihtiyati tedbir kararının haklılığını ortaya koyacak delil değerlendirmesi yapması ve yaklaşık ispat ölçüsüne yaklaşması gereklidir.Somut uyuşmazlığa benzer bir konuda BAM kararları arasında çıkan uyuşmazlığın giderilmesi Yargıtaydan istenilmiş; Yargıtay 19. HD’nin 2019/2981 esas-2019/4812 karar sayılı ve 17.10.2019 tarihli ilamı ile: Kanun koyucu, ihtiyati tedbir hakkında karar verecek olan hakime geniş bir takdir alanı bırakmışsa da; hakim, her somut olayda, ihtiyati tedbir şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediğini dikkatlice incelemelidir ve hangi yasal sebebe ve hangi somut duruma göre ihtiyati tedbir kararını verdiğini kararda belirtmelidir. Ayrıca verilecek ihtiyati tedbir kararının da uyuşmazlığın esasını çözümler nitelikte olmaması gerekir. İhtiyati tedbir şartları mevcut değilse, Yasa’nın öngördüğü ölçüde ispat edilememişse, ihtiyati tedbir isteminin reddine karar verilmelidir.Açıklanan hukuki değerlendirme çerçevesinde bir davada hükümle elde edilebilecek hususta ihtiyati tedbir kararı verilemeyeceğine, “uyuşmazlığın bu şekilde giderilmesine” karar verilmiştir.
Davanın talep sonucu ariyetlerin iade ve teslimine ilişkin olup, dava dilekçesindeki talep sonucu teşkil etmektedir. Dairemiz ve ilk derece mahkemesinin de de uymak zorunda bulunduğu yukarıda yazılı uyuşmazlığın giderilmesi yolundaki karar nedeniyle ihtiyati tedbir istemi hüküm sonucuna yönelik olup, işin esasını çözecek ve hüküm sonucunu elde edecek şekilde tedbir kararı verilemeyeceğinden mahkemece sonuç itibariyle tedbir talebinin reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamıştır. Açıklanan nedenlerle istinaf sebepleri yerinde görülmeyen davacı-ihtiyati tedbir talep eden vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle:
İhtiyati tedbir talep eden/davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nun 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
Peşin harcın karar harcına mahsubuna başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK 362(1)-f maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 31/03/2022