Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2022/573 E. 2022/536 K. 07.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/573
KARAR NO: 2022/536
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 16/12/2021
NUMARASI: 2021/447 Esas – 2021/1045 Karar
DAVA: Şirketin İhyası
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 07/04/2022
İlk derece mahkemesince verilen kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA: Davacı vekili, Müvekkili Banka Sefaköy Şubesi müşterisi … Ltd. Şti nin 16.08.2004 tarihinde müvekkili bankanın Sefaköy Şubesinden nakit bloke karşılığı 164.000-YTL bedelli teminat mektubu aldığını, daha sonra mektup muhatabı firma … Ticaret ile anlaşamadıkları gerekçesiyle teminat mektubu aslını ilgili şubeye 18.08.2004 tarihinde iade ettiğini, teminat mektubu muhatabı … Ticaret’in 31.08.2004 tarihinde ise daha önce iade ettikleri teminat mektubunun tazminini talep ettiğini, teminat mektubunun muhatabı olan dava dışı … Ticaret-…, teminat mektubu tazmini talebinin müvekkili bankaca reddi üzerine, Susurluk Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2005/143 esas sayılı dosyası ile mektup lehtarı … Ltd.Şti, kefili … A.Ş. ve müvekkil banka aleyhine tazminat davası açtığını, davalıların aynı yöntemle … Bankasından aldıkları teminat mektuplarının sahtesinin dava dışı …’a verilmesi suretiyle yaptıkları işlemler de Susurluk Asliye Hukuk Mahkemesinde dava konusu edildiği ve her iki dava birleştirilerek 2005/144 esas sayılı dosya ile görülmüş; yargılama sonucunda müvekkili banka aleyhine teminat mektubu tutarı olan 164.000- TL’nin 15.09.2004 tarihinden itibaren işleyecek faizi İle birlikte … Ticaret- …’a ödenmesine karar verilildiğini, bahse konu karar Yargıtay 11. HD. 2015/13325 E.- 2016/1461 K. Sayılı karar ile onandığını,kesinleşen bu ilam Balıkesir … İcra Müdürlüğü … E. Sayılı dosya ile icraya konulduğunu, müvekkili banka 17/05/2016 tarihinde 624.618,55-TL ödemek durumunda kaldığını, … ve …’in müvekkili bankayı aracı kılmak suretiyle işledikleri dolandırıcılık suçu sonucunda … Ltd.Şti nin müvekkili bankanın 17.05.2016 tarihinde ödemek durumunda kaldığı 624.618,55 -TL oranında sebepsiz zenginleşme elde ettiğini, bu sebeplerle 09/08/2017 tarihinde … Ltd.Şti,… ve … aleyhine İstanbul 12. ATM nezdinde 2017/715 esas sayılı dosya ile görülmekte olan haksız fiile dayalı tazminat davası ikame edildiğini, davalı … Ltd.Şti nin 2013 yılında sicilden resen terkin edildiğinin anlaşıldığını, 2017 yılından beri devam etmekte olan İstanbul 12. ATM nin 2017/715 esas sayılı dava dosyası ile münhasır olmak üzere … Limited Şirketi’nin ihya edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili, Ticaret Sicili Müdürlüğü, 6102 Sayılı TTK 32.madde ve Ticaret Sicili Yönetmeliği m. 34 hükmü çerçevesinde işlem yaptığını; “6102 sayılı Kanunun Geçici 7’nci maddesi”, “Münfesih Olmasma Veya Sayılmasına Rağmen Tasfiye Edilmemiş Anonim ve Limited Şirketler İle Kooperatiflerin Tasfiyelerine ve Ticaret Sicili Kayıtlarının Silinmesine İlişkin Tebliğ’in 5’inci maddesi”, “6103 sayılı TTK nun Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun’un 20/1 maddesi” ve “Anonim ve Limited Şirketlerin Sermayelerini Yeni Asgari Tutarlara Yükseltmelerine ve kuruluşu ve Esas Sözleşme Değişikliği İzne Tabi Anonim Şirketlerin Belirlenmesine İlişkin Tebliğ’in 7. Maddesi” kapsamında tesis edilen işlemde hukuka aykırılık bulunmadığını, TTK’nın Geçici 7. maddesinin 2. fıkrasının uygulanmasının mümkün olmadığını, İstanbul 12. ATM nezdinde görülmekte olan davanın 2017 yılında açılmasının ihya gerekçesi olmayacağını, terkin işleminin usulsüz olduğu iddiasının yersiz olduğunu belirterek; davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece, … Limited Şirketi’nin sicilden terkin edildiğini, şirket aleyhine davacı tarafından İstanbul 12 Asliye Tİcaret Mahkemesi 2017/715 E. Nolu dosyasında dava açıldığını, yargılamanın devam ettiğini, davacının ihya davasını yasal süresi içerisinde açtığını, davayı açmakta hukuki yararı bulunduğunu, sicilden terkin işleminin usulsüz olduğu anlaşılmakla davanın kabulüne, … Limited Şirketi’nin ihyasına karar verilmiştir. Davalı Ticaret Sicil Müdürlüğü’nün usulsüz terkin işlemi nedeniyle dava açılmasına sebep olduğu anlaşıldığından, davacı tarafından yapılan yargı giderinin ve vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili; müvekkili müdürlüğün dava konusu şirketi re’sen terkin etmesine ilişkin işlemlerinin hukuka uygun olduğunu, davacı tarafça, re’sen terkin işleminin hukuka aykırı olduğu ileri sürülmediğini, mahkemece re’sen terkin prosedürünün denetlenmesi ve müvekkili aleyhine yargı giderine hükmedilmesinin hukuka aykırı olduğunu, mahkemece, cevap dilekçesinin yeterince incelenmediğini, savunmaların dikkate alınmadığını, TTK geçici m. 7/2’ye aykırı bir durumun bulunmadığını ve bilirkişiye başvurulmasının hukuka aykırı olması sebepleriyle kararın kaldırılmasını, yargı gideri ve vekâlet ücretine hükmedilmemesine karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE: İlk derece mahkemesince; davacının ihya davasını yasal süresi içerisinde açtığını, davayı açmakta hukuki yararı bulunduğunu, sicilden terkin işleminin usulsüz olduğunu, … Limited Şirketi’nin ihyasına karar verilmiştir. Davalı Ticaret Sicil Müdürlüğü’nün usulsüz terkin işlemi nedeniyle dava açılmasına sebep olduğundan yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmiştir. TTK’nın Geçici 7. maddesi uyarınca, 01.07.2015 tarihine kadar sayılan halleri tespit edilen ya da bildirilen şirketlerin tasfiyeleri, ilgili kanunlardaki tasfiye usulüne uyulmaksızın bu madde uyarınca yapılır. 559 sayılı KHK gereğince sermayelerini öngörülen tutara çıkarmamış bulunmaları, TTK’nın yürürlük tarihinden önce veya 01.07.2015 tarihine kadar münfesih olmaları, TTK’nın yürürlüğe girdiği tarihten önce tasfiye işlemlerine başlanılmış olmakla birlikte genel kurulun toplanamaması nedeniyle ara bilançoları genel kurula tevdi edilemediği için ticaret sicilinden terkin edilememeleri sebepleriyle resen terkin edilirler. TTK’nın Geçici 7. maddesinde belirtilen şartların gerçekleşmesi halinde ticaret sicil memurluğu tarafından şirketin sicil kaydı terkin edilir. Terkin edilmeden önce, TTK’nın geçici 7/4-a maddesi uyarınca, kapsam dâhilindeki şirket ve kooperatiflerin ticaret sicilindeki kayıtlı son adreslerine ve sicil kayıtlarına göre şirket veya kooperatifi temsil ve ilzama yetkilendirilmiş kişilere bir ihtar yollanır. Yapılacak ihtar, ilan edilmek üzere Türkiye Ticaret Sicili Gazetesi Müdürlüğüne aynı gün gönderilir. TTK’nın geçici 7/2. maddesine göre ise, davacı veya davalı sıfatıyla devam eden davaları bulunan şirket veya kooperatiflere bu madde hükümleri uygulanmaz. Ancak ; dosyada mevcut Susurluk Asliye hukuk mahkemesinin 2005/144 esas sayılı dosyasında terkin edilen şirket aleyhinde 18.5.2005 tarihinde tazminat davası açıldığı ,20.11.2014 tarihinde karar verildiği ,anılan kararın Yargıtay 11 HD nin 2015/13325 esas,2016/1461 karar sayılı ,15.2.2016 tarihli ilamı ile onandığı,buna göre terkin tarihi itibariyle ihyası istenilen şirket hakkında itibariyle derdest dava bulunduğu anlaşılmaktadır. Mahkemece; TTK’nun geçici 7/2 maddesi uyarınca İstanbul Ticaret Sicili Müdürlüğü tarafından terkin kapsamında hazırlanan ihtar ve tebliğ evrakları getirtilerek şirketin hangi nedenle terkin edildiği belirlenmemiştir.Ayrıca ,şirketin münfesih olup olmadığı da belirlenerek tasfiye memuru atanmasının gerekip gerekmediği de üzerinde durulmamıştır. Ticaret sicili işlemleri tam olarak yerine getirmiş ise aleyhine yargı giderine hükmedilemeyecektir. (Yargıtay 11.HD’nin 15/01/2020 Tarih 2019/5184 Esas 2020/440 Karar sayılı ilamı) HMK 266(1)maddesi uyarınca mahkeme ,çözümü hukuk dışında özel veya teknik bilgiyi gerektiren hallerde ,taraflardan birinin talebi üzerine yahut kendiliğinden bilirkişinin oy ve görüşünün alınmasına karar vereceği,hakimlik mesleğinin gerektirdiği genel ve hukuki bilgiyle çözümü mümkün olan konularda ,bilirkişi ye başvurulamayacağı düzenlenmiştir.İhya koşullarının mevcut olup olmadığı konusunda bilirkişi incelemesi yapılması gerekmediği halde bilirkişi incelemesi yapılarak tarafların gereksiz maddi külfet altına konulması doğru görülmemiştir. Açıklanan nedenlerle hükme tesir edecek derecede delillerin toplanıp değerlendirilmediği,terkin kapsamına alınma sebebi ,ihtarların şirkete ve yetkilisine usulen tebliğ edilip edilmediği hususu belirlenmeden yargı giderinin davalıya yükletilmesi doğru görülmemiştir.Hükmün HMK 353(1)a-6 kapsamında kaldığı sonucuna varıldığından ;davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile kararın kaldırılmasına, davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye gönderilmesine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle: Davalı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE, İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2021/447 Esas – 2021/1045 Karar sayılı 16/12/2021 tarihli kararının, HMK.’nun 353(1)a-6 gereği KALDIRILMASINA; “Davanın yeniden görülmek üzere dosyanın kararı veren mahkemeye GÖNDERİLMESİNE” Davalı tarafından yatırılan 80,70-TL peşin istinaf karar harcının istek halinde kendisine iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK 353(1)-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 07/04/2022