Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2022/545 E. 2022/514 K. 31.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/545
KARAR NO : 2022/514
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: TEKİRDAĞ ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 14/01/2022 (Ara Karar)
NUMARASI: 2021/858 Esas
İHTİYATİ TEDBİR TALEP EDEN
TALEP: İhtiyati Tedbir
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 31/03/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 04/04/2022
İhtiyati tedbir talebinin reddine ilişkin ara kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü.
TALEP :Davacı vekili, davacı şirket nezdinde çalışan, davacı şirketten işi öğrenen 2 personelin davacı şirkete ait tüm bilgi, belge, ticari sır, müşteri portfoyü vb. hususları almak suretiyle işten ayrıldığını ve akabinde kendi firmalarını kurmak suretiyle davacı şirket ile ticari ilişki içerisinde olan firmalara ulaşarak bu firmaları kendilerine yönlendirdiklerini ve davacı şirket ile haksız rekabete girdiklerini, bu şekilde davacı şirketin zarara uğramasına sebebiyet verdiklerini beyanla, davalıların haksız rekabet teşkil eden eylemlerinin haksız rekabetin önlenmesi amacıyla ihtiyati tedbir kararı ile engellenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI:Mahkemece, nihai talebin davalılar tarafından sürdürülen haksız rekabetin önlenmesi olduğu, yine ihtiyati tedbir talebinin de aynı doğrultuda olduğu, mahkemece tedbir talebinin kabulü yoluna gidildiği takdirde, davacının yargılama sonucu oluşacak hukukî yarara doğrudan ulaşmasına sebebiyet vereceği bu sebeple tedbire konu talebin yargılama gerektirdiği gerekçesiyle davacının tedbir talebinin reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili; ihtiyati tedbir taleplerinin TTK 61.maddesine dayandığını, mahkemenin bu maddeyi göz önüne almaksızın karar verdiğini, …ın eşi üzerine ve yine müvekkili firmanın eski çalışanı …adına … firmasını kurmuş olduğunu, dosyaya sunulan delil ve fotoğraflardan davalıların haksız rekabet içerisine girdiğinin anlaşılacağını, delil listesinde bildirilen tüm firmaların davalıların haksız rekabeti neticesinde müvekkili ile ticari ilişkiyi kestiğini ve … firmasından aynı ürünleri temin ettiğini, yaklaşık ispatın gerçekleştiğini, kararın kaldırılarak ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE :Talep, davalının haksız rekabet teşkil eden eylemlerinin ihtiyati tedbir yoluyla engellenmesi istemine ilişkindir. Mahkemece davacının ihtiyati tedbir talebinin davanın esasını çözer nitelikte ihtiyati tedbir kararı verilemeyeceği, davacının iddialarının ancak yargılama sırasında yapılacak inceleme ile ortaya çıkacağı, yaklaşık ispat koşulunun gerçekleşmediği gerekçesiyle reddine karar verilmiştir.
Haksız rekabet davasında ihtiyati tedbiri düzenleyen TTK’nın ihtiyati tedbirler başlıklı 61/1.maddesinde, ”Dava açma hakkına haiz bulunan kimsenin talebi üzerine mahkeme, mevcut durumun olduğu gibi korunmasına, 56.maddenin birinci fıkrasının b ve c bentlerinde öngörüldüğü gibi haksız rekabet sonucu oluşan maddi durumun ortadan kaldırılmasına, haksız rekabetin önlenmesine ve yanlış veya yanıltıcı beyanların düzeltilmesine ve diğer tedbirlere, Hukuk Usulu Muhakemeleri Kanunun ihtiyati tedbir hakkındaki hükümlerine göre karar verilebilir ” düzenlemesi yer almaktadır. İhtiyati tedbire ilişkin bu özel düzenleme, dava sonunda elde edilebilecek hukuki durumun ihtiyati tedbirle sağlanamayacağına dair kuralın istisnasını teşkil etmektedir. TTK’nun 61/1 maddesi uyarınca ihtiyati tedbir kararı verilmesi hususunda hakime bir takdir yetkisi tanınmış ise de, anılan hükümde bu yetkinin HMK 389 vd. maddeleri hükümlerine uygun olarak kullanılması gerektiği de vurgulanmıştır.HMK’nın 389/1. maddesi ise, “Mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme sebebiyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkansız hale geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hallerinde uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyat tedbir kararı verilebilir.” şeklindedir.
Aynı yasanın 390/3 maddesi, ”Tedbir talep eden taraf, dilekçesinde dayandığı ihtiyati tedbir sebebini ve türünü açıkca belirtmek ve davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak ispat etmek zorundadır” düzenlemesini içermektedir.Davacının talebinin dayanağı haksız rekabete ilişkin TTK m.54 ve devamı hükümler olup, davacının tedbir talebi TTK’nın 61. maddesi kapsamında, HMK’nın tedbire ilişkin hükümleri uygulanmak suretiyle çözümlenmelidir. Diğer bir ifadeyle, tamamlayıcı hukuk kuralı olarak HMK 389 ve 390. maddelerinden yararlanmak gerekmektedir. Bu haliyle davalı eylemlerinin haksız rekabet teşkil edip etmediği, toplanacak deliller kapsamında yapılacak tahkikat ile belirlenecektir. İlk derece mahkemesinin her ne kadar hüküm sonucu elde eder şekilde ihtiyati tedbir kararı verilemeyeceğine ilişkin gerekçesi doğru görülmemiş ise de ,sonucu itibariyle yaklaşık ispatın sağlanamadığının kabulü gerektiğinden mahkemece ihtiyati tedbir talebinin bu gerekçeyle reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir. Açıklanan nedenlerle, sonucu itibariyle ara kararda usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığından davacı vekilinin istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM :Yukarıda açıklanan nedenlerle:
Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nun 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
Peşin harcın karar harcına mahsubuna başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK 362(1)-f maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 31/03/2022