Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2022/493 E. 2022/456 K. 24.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/493
KARAR NO: 2022/456
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 24/01/2022 (Ara Karar)
NUMARASI: 2021/834 Esas
İHTİYATİ TEDBİR TALEP EDEN
TALEP: İhtiyati Tedbir
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 24/03/2022
İlk derece mahkemesince verilen 24/01/2022 tarihli ihtiyati tedbir talebinin reddine ilişkin ara kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü.
TALEP: Davacı vekili, Müvekkil şirketinin akaryakıt dağıtım firması olduğunu, davalı şirket’e teslim tesellüm tutanağında belirtilen malzeme ve teçhizatların teslim edildiğini, davalının sözleşme hükümlerini ihlal ettiğini, Üsküdar … Noterliği 10/02/2021 tarihli … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile feshedildiğini, Bayilik Sözleşmesi ve Ariyet Sözleşmesi kapsamında ödünç olarak teslim ettiği, davaya konu ariyet malzeme ve ekipmanların; Tedbiren kullanılmasının önlenmesi, davalıdan alınarak müvekkil Şirket’e ya da müvekkil Şirket’in muhafaza için göstereceği 3. kişiye teslim edilmesi konusunda öncelikle mümkün ise teminatsız, bunun mümkün görülmemesi halinde makul bir teminat karşılığında ihtiyati tedbir kararı verilmesi, davalı şirket’in kullanımına tahsis edilen ve müvekkil Şirket’e iade edilmeyen her türlü taşınır mal, teçhizat, kurumsal kimlik ve demirbaşın müvekkil Şirket’e eksiksiz ve hasarsız teslimini, ariyetlerin müvekkil şirkete teslim edilmemesi halinde ariyetlerin güncel piyasa bedelinin, temerrüt tarihinden itibaren işleyecek 3095 sayılı Kanun’un 2. maddesi gereğince TCMB’nin kısa vadeli avanslar için uyguladığı değişen oranlı faiz ile birlikte tazminini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece, davacı vekilince, ihtiyati tedbir kararında dava konusu olaya da ihtiyati tedbir kararı verilebilmesi için hangi sebep yada sebeplerin ne şekilde gerçekleştiğinin net olarak açıklanmadığı, zaten davacı vekili şayet davalıya ariyet olarak teslim edilen malların aynen teslim edilememesi halinde güncel piyasa bedelinin avans faizi ile birlikte tazminini istediği, bu durumda, HMK.nun 389 ncu maddesindeki koşulların oluşmadığı gerekçesiyle ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili; müvekkili şirketin haklı sebeplerle sözleşmeyi feshettiğini, davalının sözleşmeden doğan yükümlülüklerini yerine getirmediğini ve davaya konu ariyetleri teslim etmediğini, menkullerin maliyetinin oldukça yüksek olup, müvekkili şirketin gün geçtikçe zararının arttığını, bayilik sözleşmesi ve ariyet sözleşmesinden ayrıca bayilik sözleşmesinin sona erdiğine dair belgelerden ihtiyati tedbir haklılığının açıkça ortada olduğunu, yaklaşık ispatın gerçekleştiğini, bayilik sözleşmesi sonunda da bayilerin ariyetleri iade yükümlülüğü bulunduğunu, ihtiyati tedbirin reddine dair kararın kaldırılarak ariyete konu menkullerin davalıdan alınarak müvekkil şirkete ya da müvekkil şirketin muhafazası için göstereceği 3. kişiye teslim edilmesi konusunda öncelikle teminatsız, bunun kabul görmemesi halinde ise makul bir teminat karşılığında ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE:Somut olayda uyuşmazlık; bayilik sözleşmesi uyarınca ariyet olarak verilen malzemelerin bayilik ilişkisinin sona ermesi sebebiyle iadesine ilişkin davada, davalının elinde bulunan ariyet malzeme ve ekipmanların kullanılmasının önlenmesi yönünden tedbiren davacı ya da davacının göstereceği 3. kişiye teslimi yönünde ihtiyati tedbir kararı verilmesi istemine ilişkindir.HMK.’nın 389/(2) maddesi “Mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkânsız hâle geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hâllerinde, uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir. ” İhtiyati tedbir kararı verebilmek için hâkimin somut sebep göstermesi ve ihtiyati tedbir kararının haklılığını ortaya koyacak delil değerlendirmesi yapması ve yaklaşık ispat ölçüsüne yaklaşması gereklidir. Somut uyuşmazlığa benzer bir konuda Yargıtay 19. HD’nin 2019/2981 esas-2019/4812 karar sayılı ve 17.10.2019 tarihli ilamı ile: Kanun koyucu, ihtiyati tedbir hakkında karar verecek olan hakime geniş bir takdir alanı bırakmışsa da; hakim, her somut olayda, ihtiyati tedbir şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediğini dikkatlice incelemelidir ve hangi yasal sebebe ve hangi somut duruma göre ihtiyati tedbir kararını verdiğini kararda belirtmelidir. Ayrıca verilecek ihtiyati tedbir kararının da uyuşmazlığın esasını çözümler nitelikte olmaması gerekir. İhtiyati tedbir şartları mevcut değilse, Yasa’nın öngördüğü ölçüde ispat edilememişse, ihtiyati tedbir isteminin reddine karar verilmelidir.Açıklanan hukuki değerlendirme çerçevesinde bir davada hükümle elde edilebilecek hususta ihtiyati tedbir kararı verilemeyeceğine, “uyuşmazlığın bu şekilde giderilmesine” karar verilmiştir. Davanın talep sonucu ariyetlerin iade ve teslimine ilişkin olup, dava dilekçesindeki talep sonucu teşkil etmektedir.Dairemizin de uymak zorunda bulunduğu yukarıda yazılı uyuşmazlığın giderilmesi yolundaki karar nedeniyle ihtiyati edbir istemi hüküm sonucuna yönelik olup, işin esasını çözecek ve hüküm sonucunu elde edecek şekilde tedbir kararı verilemeyeceğinden mahkemece sonuç itibariyle tedbir talebinin reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamıştır. Açıklanan nedenlerle istinaf sebepleri yerinde görülmeyen davacı-ihtiyati tedbir talep eden vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle: İhtiyati tedbir talep eden/davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nun 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, Peşin harcın karar harcına mahsubuna başkaca harç alınmasına yer olmadığına, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK 362(1)-f maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 24/03/2022