Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2022/488 E. 2022/385 K. 10.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/488
KARAR NO: 2022/385
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 31/12/2021 (Ara Karar)
NUMARASI: 2021/871 Esas
TALEP: İhtiyati Tedbir
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 10/03/2022
İhtiyati tedbir talebinin reddine ilişkin ara kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü.
DAVA: Davacı vekili, taraflar arasında akdedilen sözleşmeler ve protokoller kapsamında müvekkil şirketin malzeme ve ekipmanlarını davalıya ariyet olarak teslim ettiğini, davalının sözleşmeye aykırı davranışları nedeniyle müvekkili şirket tarafından haklı sebeplerle sözleşmenin feshedildiğini, ancak ariyetlerin iade edilmediğini, malzeme ve ekipmanların yıpranarak hızla değer kaybına uğradığını ve müvekkili şirketin gün geçtikçe zararının arttığını, menkullerin maliyetinin oldukça yüksek olduğunu, ihtiyati tedbir için yasada aranan tüm şartların mevcut olduğunu, yaklaşık ispatın gerçekleştiğini, ariyete konu menkullerin davalıdan alınarak müvekkil şirkete ya da müvekkil şirketin muhafazası için göstereceği 3. kişiye teslim edilmesi konusunda öncelikle teminatsız, bunun kabul görmemesi halinde ise makul bir teminat karşılığında ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece, dava dilekçesindeki talep sonucu ariyetlerin iade ve teslimi, ariyetlerin teslim edilmemesi halinde ise güncel piyasa bedelinin tahsili istemine ilişkin olup, ihtiyati tedbir talebinin konusunun dava dilekçesinin talep sonucunu teşkil ettiği, dolayısıyla ihtiyati tedbir isteminin, hüküm sonucuna yönelik olup, işin esasını çözecek ve hüküm sonucunu elde edecek mahiyette ihtiyati tedbir kararı verilemeyeceği, ayrıca davada ariyeten verildiği öne sürülen malzemenin davacıya iade koşullarının oluşup oluşmadığı yargılamayı gerektirmekte olup, davalıya ariyeten teslim edildiği öne sürülen malzemenin derhal davacıya teslim edilmemesi halinde hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağı yahut imkansızlaşacağı yönünde endişe edilmesini gerektirir bir delil bulunmadığı gerekçesiyle davacı vekilinin ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili; müvekkili şirketin haklı sebeplerle sözleşmeyi feshettiğini, davalının sözleşmeden doğan yükümlülüklerini yerine getirmediği ve davaya konu ariyetleri teslim etmediğinin aşikar olduğunu, menkullerin maliyetinin oldukça yüksek olup, müvekkili şirketin gün geçtikçe zararının arttığını, sözleşme ve protokoller ile Bayilik Sözleşmesi, Otogaz LPG Bayilik Sözleşmesi ve eklerinin sona erdiğine dair belgelerden ihtiyati tedbir haklılığının açıkça ortada olduğunu, yaklaşık ispatın gerçekleştiğini, tedbir talebinin reddinin hukuki gerekçelendirmesinin yapılmadığını, bayilik sözleşmesi sonunda da bayilerin ariyetlerinin iade yükümlülüğü bulunmadığını, ihtiyati tedbirin reddine dair kararın kaldırılarak ariyete konu menkullerin davalıdan alınarak müvekkil şirkete ya da müvekkil şirketin muhafazası için göstereceği 3. kişiye teslim edilmesi konusunda öncelikle teminatsız, bunun kabul görmemesi halinde ise makul bir teminat karşılığında ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE: Somut olayda uyuşmazlık; bayilik sözleşmesi uyarınca ariyet olarak verilen malzemelerin bayilik ilişkisinin sona ermesi sebebiyle iadesine ilişkin davada, davalının elinde bulunan ariyet malzeme ve ekipmanların kullanılmasının önlenmesi yönünden tedbiren davacı ya da davacının göstereceği 3. kişiye teslimi yönünde ihtiyati tedbir kararı verilmesi istemine ilişkindir. HMK.’nın 389/(2) maddesi “Mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkânsız hâle geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hâllerinde, uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir. ” İhtiyati tedbir kararı verebilmek için hâkimin somut sebep göstermesi ve ihtiyati tedbir kararının haklılığını ortaya koyacak delil değerlendirmesi yapması ve yaklaşık ispat ölçüsüne yaklaşması gereklidir. Somut uyuşmazlığa benzer bir konuda Yargıtay 19. HD’nin 2019/2981 esas-2019/4812 karar sayılı ve 17.10.2019 tarihli ilamı ile: Kanun koyucu, ihtiyati tedbir hakkında karar verecek olan hakime geniş bir takdir alanı bırakmışsa da; hakim, her somut olayda, ihtiyati tedbir şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediğini dikkatlice incelemelidir ve hangi yasal sebebe ve hangi somut duruma göre ihtiyati tedbir kararını verdiğini kararda belirtmelidir. Ayrıca verilecek ihtiyati tedbir kararının da uyuşmazlığın esasını çözümler nitelikte olmaması gerekir. İhtiyati tedbir şartları mevcut değilse, Yasa’nın öngördüğü ölçüde ispat edilememişse, ihtiyati tedbir isteminin reddine karar verilmelidir.Açıklanan hukuki değerlendirme çerçevesinde bir davada hükümle elde edilebilecek hususta ihtiyati tedbir kararı verilemeyeceğine, “uyuşmazlığın bu şekilde giderilmesine” karar verilmiştir. Davanın talep sonucu ariyetlerin iade ve teslimine ilişkin olup,dava dilekçesindeki talep sonucu teşkil etmektedir.İhtiyati tedbir istemi hüküm sonucuna yönelik olup, işin esasını çözecek ve hüküm sonucunu elde edecek şekilde tedbir kararı verilemeyeceğinden mahkemece sonuç itibariyle tedbir talebinin reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamıştır. Açıklanan nedenlerle istinaf sebepleri yerinde görülmeyen davacı-ihtiyati tedbir talep eden vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle: Davacı/ihtiyati tedbir talep eden vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nun 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, Peşin harcın karar harcına mahsubuna başkaca harç alınmasına yer olmadığına, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK 362(1)-f maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.10/03/2022