Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2022/477 E. 2022/632 K. 25.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/477
KARAR NO: 2022/632
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 02/12/2021 (Ara Karar)
NUMARASI: 2021/896 Esas
TALEP: İhtiyati Haciz
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 25/04/2022
İlk derece mahkemesince verilen 02/12/2021 tarihli ihtiyati haciz talebinin reddine ilişkin ara kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü.
TALEP: Davacı vekili, davalının müvekkili şirket ürünlerinin 3 yıldır taşımasını yaptığını, davalının eşi …’un ise araç şoförlüğünün yanı sıra eşi olan davalı adına işlemleri takip ettiğini, davalının sözleşme döneminde sahte ve muhteviyatı itibariyle yanıltıcı belgeler düzenleyerek faturalar kestiğini, bu şekilde müvekkilini 1.700.000-TL dolandırdığını, müvekkilinin sahte fatura ve irsaliyelere karşılık müvekkili şirket tarafından davalı lehine keşide edilen … Bankası, … nolu, keşide tarihi 20.11.2021 olan 80.000-TL, … … nolu, keşide tarihi 20.11.2021 olan 70.000-TL, … … nolu, 18.12 2021 tarihli, 130.000-TL, … … nolu, 11.12.2021 tarihli 50.000-TL bedelli, … … nolu, 16.01.2022 tarihli 150.000-TL bedelli çeklerin verildiğini belirterek çeklerden ve sahte irsaliyelere dayalı olarak kesilen faturalar nedeniyle müvekkilinin ticari defterlerinde kayıtlı 414.643,02-TL yönünden borçlu olmadığının tespiti, sahte irsaliyelere dayalı faturalar nedeniyle davalıya ödenen 805.356,98-TL’nin davalıdan alınarak müvekkiline ödenmesi istemi ile açtığı davada 30/11/2021 tarihli dilekçe ile davalının malvarlığına ihtiyati haciz , olmadığı takdirde ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece, talep sahibi tarafından sunulan belgeler göz önüne alındığında mahkemece yaklaşık ispat ölçüsüne varan delil değerlendirmesi yapılamadığı,davalının mal kaçırdığı ya da kaçırmaya teşebbüs ettiği yönünde delil sunulmadığı,ihtiyati haciz talepli dilekçede talep edilen hususların davanın konusunu oluşturmadığı, dosyanın ön inceleme aşamasında olduğu, İİK’nun 257/1 maddesindeki yasal şartların gerçekleşmediği gerekçesiyle talebin reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili; Mahkemece ihtiyati tedbir talebi ile ilgili hiç bir değerlendirme yapılmadığını, davalının eşi hakkında adli kontrol kararı verildiğini, yurt dışına çıkış yasağı konulduğunu, malvarlığını üçüncü kişilere devretmeye çalıştığını, dava konusu çeklerin hizmetin karşılığı olarak düzenlenmediğini, mükerrer faturalara istinaden davalıya vadesi gelmemiş çeklerin haricinde ödemeler yapıldığını,günü gelen çeklerin bankadan tahsil edildiğini, davalının eşi tarafındangönderilen videoda iddia ettikleri olayların ikrar edildiğini belirterek kararın kaldırılmasını, ihtiyati haciz,tedbir kararı verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE: Talep, herhangi bir mal ya da hizmetin karşılığı olarak düzenlenmeyen faturalar ve sahte irsaliyeler nedeniyle yapılan ödemeler nedeniyle davalı hakkında ihtiyati haciz, olmadığı takdirde ihtiyati tedbir kararı verilmesi istemine ilişkindir. İİK’nın 258/1. maddesinin 2. cümlesine göre: “İhtiyati haciz kararı verilebilmesi için alacaklı, alacağı ve icabında haciz sebepleri hakkında mahkemeye kanaat getirecek delilleri göstermeye mecburdur.”Talep eden,bir para borcunun alacaklısı olduğunu, borcun rehinle temin edilmediğini ve vadenin geldiğini yaklaşık olarak mahkemeye ispat etmek durumundadır. İİK 257.maddesi hükmü uyarınca ihtiyati haciz kararı verilebilmesi için muaccel bir para alacağının bulunması ön koşuldur.Haksız fiil sorumlusu belirlenebiliyorsa kural olarak sorumlusu hakkında ihtiyati haciz kararı verilmesi mümkündür. Somut olayda, davacı tarafça, ürünlerin müşterilere nakliyesi işinin davalı adına eşi tarafından gerçekleştirildiğini, fakat davalının sahte irsaliyelere dayalı düzenlediği faturaların yanında, ayrıca kısa mesafeyi uzun mesafeli göstererek yüksek meblağlı faturalar düzenlediğini, bu şekilde dolandırıldığını uğratıldığını, davalıya verilen çeklerin ve yapılan ödemelerin bir hizmet karşılığı olmadığını belirterek ihtiyati haciz talebinde bulunmuştur. Aynı iddialara dayalı olarak savcılık tarafından başlatılan ve devam eden soruşturma dosyası içeriği ve ifadelerin şimdilik 200.000-TL kadar ihtiyati haciz kararı verilmesini haklı kılacak derecede yaklaşık ispatı sağladığı anlaşılmaktadır. Tüm dosya kapsamına göre yaklaşık ispat şartının sağlandığı, kanaat uyandırıcı nitelikte olduğu ve bu haliyle de İİK’nın 257/1. maddesindeki şartların davacı yararına mevcut olduğu sonucuna varılmakla, ihtiyati haciz talebinin kabulüne karar verilmesi gerekirken, ihtiyati haciz talebinin reddine karar verilmesi doğru olmamıştır. Açıklanan nedenlerle, mahkemece ihtiyati haciz talebinin reddine karar verilmesi doğru olmadığından davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, kararın kaldırılmasına, bahse konu yanılgı yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden davacı vekilinin ihtiyati haciz talebinin 200.000-TL yönünden kabulüne dair karar verilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle: Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE; Bakırköy 7.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2021/896 Esas sayılı 02/12/2021 Tarihli ara kararın HMK’nun 353(1)b-2 gereği KALDIRILMASINA; “İhtiyati haciz isteminin kabulü ile “200.000-TL alacak yönünden alacağın %15’ine tekabül eden 30.000-TL teminat (nakit veya kesin-süresiz banka teminat mektubu) karşılığında İİK.’nin 257/1 maddesi gereğince davalının menkul ve gayrimenkul malları ile üçüncü şahıslardaki hak ve alacaklarından borca yetecek miktarın İcra İflas Kanunun koyduğu sınırlar içinde İHTİYATEN HACZİNE, İİK’nın 261. maddesi uyarınca on gün içinde infazının talep edilmemesi halinde ihtiyati haciz kararının kendiliğinden kalkmış sayılmasına,” İhtiyati haciz isteyen/davacı tarafça yatırılan 59,30-TL peşin istinaf karar harcının istek halinde kendisine iadesine, Teminatın tamamlanması ve ihtiyati hacze dair işlemlerin ilk derece mahkemesi tarafından yerine getirilmesine, dosyanın kararı veren mahkemeye gönderilmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK 362(1)-f maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 25/04/2022