Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2022/470 E. 2022/448 K. 24.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA N : 2022/470
KARAR NO : 2022/448
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMES: İSTANBUL ANADOLU 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 05/01/2022 (Ara Karar)
NUMARASI: 2021/312 Esas
İhtiyati tedbire itirazın reddine ilişkin ara kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü.
TALEP : Davacı vekili, senet üzerindeki imzanın müvekkiline ait olmadığını, zaten müvekkil şirket kaşesi üzerinde imza bulunmadığından keşideci imzası bulunmayan bononun bono sıfatına haiz olmayacağını, müvekkilin 1.250.000- USD tutarında davalı lehine senet düzenleyecek hiçbir hukuki ilişki olmadığını, davalı/alacaklının daha önce defalarca aynı yöntemi kullanarak haksız kazanç ve çıkar elde etmeye çalıştığını; öncelikle sahtecilik ve senet üzerinde müvekkili bağlayan açık imza yokluğu sebebiyle takibin tamamen durdurulmasına; aksi halde İstanbul Anadolu 8. İcra Dairesinin … Esas nolu dosyasından kaynaklı alacağın teminatsız veya takdiren %15 teminat mukabili olarak tedbir talebinin kabulü ile vezneye giren paranın alacaklıya ödenmemesine yönelik tedbir kararı verilmesini talep etmiştir.
İHTİYATİ TEDBİR KARARI :Mahkemece, menfi tespit davalarında ihtiyati tedbir koşulları değerlendirilirken İİK 72 maddesi yanında, H.M.K. 389 vd. maddelerinin de göz önünde bulundurulması gerektiği, ihtiyati tedbir talep eden vekili tarafından dosyaya sunulan belgeler, HMK 389(1) maddesi gereği mevcut durumda meydana gelebilecek değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağı yahut tamamen imkansız hale geleceği veya gecikme sebebiyle ciddi bir zarar doğma ihtimalinin bulunduğu ,yaklaşık ispat koşullarının oluştuğu kanaatine de varıldığından İİK’nun 72(3) maddesi gereği İstanbul Anadolu 8.İcra Müdürlüğünün … esas sayılı icra dosyasındaki icra veznesine girecek paranın % 15’i teminat karşılığında, alacaklıya ödenmemesine karar verilmiştir.
İTİRAZ: Davalı … vekili; mahkemece takdir edilen teminat miktarının oldukça düşük olduğunu, bu hali ile müvekkil açısından telafisi güç ve imkansız zararların ortaya çıkma ihtimalinin fazla olduğunu, huzurdaki dava, icra takibinden sonra açılan menfi tespit davası olduğundan alacaklı tarafın haklarının da bertaraf olmaması için tüm icra dosyası bedelinin depo edilmesi gerektiğini, davacının, diğer davalıya karşı ileri sürdüğü şahsi defilerin müvekkile karşı ileri sürülemeyeceği açık iken aksi yönde iş bu defilere dayanılarak tedbir kararı verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek, tüm icra dosya bedelinin depo edilmesine ve ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI:Mahkemece 07/07/2021 tarihli ara karar ile; verilen ihtiyati tedbir kararında hukuka aykırılık bulunmadığı, kambiyo senedine karşı başlatılan takip neticesinden İİK’nun 72/3 maddesi uyarınca icra veznesine giren paranın teminat karşılığı alacaklıya ödenmemesine yönelik tedbir mahiyetinde karar verilebileceği gerekçesiyle davalının itirazının reddine dair karar verilmiştir.
Davalı … vekilinin talebi üzerine; 19/11/2021 tarihli ara karar ile; 07/05/2021 tarihinde verilen ihtiyati tedbir kararına ilişkin 07/07/2021 tarihinde mürafaa yapıldığı, ve yasa yolu açık olmak üzere ihtiyati tedbire itirazın reddine karar verildiği, bu aşamada davalı vekili tarafından sunulan İcra Hukuk Mahkemesinden alınan bilirkişi raporunun içeriği göz önüne alındığında ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasını gerektirecek durum ve koşullarda bir değişiklik bulunmadığı gerekçesiyle davalı … vekilinin talebinin reddine karar verilmiştir.
Mahkemece 05/01/2022 tarihli duruşma ara kararı ile; davalı vekilinin ihtiyati tedbir kararının kaldırılması hakkında daha önce karar verildiğinden bu konuda karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı … vekili; 19/11/2021 tarihli ara kararın tarafına tebliğ edilmediğini, müvekkilinin …’dan alacaklı olup, 3.şahıs konumunda olduğunu, müvekkilinin iyiniyetli olmadığı ve . ..Ltd.Şti ile aralarında bir ticari ilişki bulunmaması konusundaki iddialar asılsız olduğu gibi bütün bu konularda ispat yükünün davacı tarafın üzerinde olduğunu, İstanbul Anadolu 22.İcra Hukuk Mahkemesi’nin 2021/251 Esas sayılı dosyasında imzanın şirket yetkilisi …’na ait olduğunun sabit hale geldiğini, davanın müvekkili lehine sonuçlanması durumunda ihtiyati tedbirin müvekkilinin mağduriyetine sebep olacağını, tedbir kararının kaldırılmasına, aksi halde teminatın %115’e çıkarılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE :Talep ; İİK 72/3 maddesi uyarınca icra veznesine yatırılacak paranın alacaklıya ödenmemesine ilişkin verilen ihtiyati tedbirin kaldırılması istemine ilişkindir.
Tarafların yokluğunda verilen ihtiyati tedbir kararına itiraz üzerine ,itirazın reddine karar verilmiş ,bu ara karara yönelik istinaf başvurusunda bulunulmamıştır. Yine davalı vekilinin ihtiyati tedbir kararının kaldırılması için yaptığı başvuru 19.11.2021 tarihli ara kararı ile red edilmiş bu ara karar davalı vekiline 27.11.2021 tarihinde tebliğ edilmiştir.Davalı vekili 19.11.2021 tarihli ara kararın tebliğ edilmediğini ileri sürmekte ise de ; yapılan incelemede kararın tebliğ edildiği belirlenmektedir.
İstinafa konu 5.1.2022 tarihli ara kararı ile de ihtiyati tedbir kararının kaldırılması talebi red edilmiştir.
HMK 341/1.maddesi uyarınca, ilk derece mahkemelerinin nihai kararları ile ihtiyati tedbir talebinin reddine ve bu taleplerin kabulü halinde ihtiyati tedbire itiraz üzerine verilen kararlarına karşı istinaf yoluna başvurulabilir.
HMK 396. maddesi “Durum ve koşulların değiştiği sabit olursa, talep üzerine ihtiyati tedbirin değiştirilmesine veya kaldırılmasına teminat aranmaksızın karar verilebilir. İtiraza ilişkin 394 üncü maddenin üçüncü ve dördüncü fıkrası, kıyas yoluyla uygulanır.” şeklindedir.
HMK 396/2 maddesi, aynı yasanın 394.maddenin üçüncü ve dördüncü fıkralarına atıf yapmış, kanun yolunu düzenleyen beşinci fıkraya atıf yapmamıştır. Bu nedenle durum ve koşulların değişmesi nedeniyle tedbirin kaldırılması taleplerine ilişkin olarak verilen ara karara karşı kanun yolu açık değildir. Yorumla kanun yolu ihdas edilmesi de mümkün değildir.
Açıklanan nedenlerle,istinaf kanun yoluna başvurulan 5.1.2022 tarihli ara kararı itirazın reddine ilişkin bir ara kararı olmayıp HMK nun 396.madde kapsamında ihtiyati tedbirin kaldırılmasına ilişkin bir ara kararı olduğundan istinaf kanun yoluna tabi olmadığından davalı vekilinin istinaf başvurusunun usulden reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle:
Davalı … vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nun 341(1) ve 346(1) maddeleri uyarınca usulden REDDİNE,
Davalı tarafça yatırılan 80,70-TL peşin istinaf karar harcının talebi halinde davalı Muhammed karadeniz’e iadesine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK 362(1)-f maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.24/03/2022