Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2022/449 E. 2022/452 K. 24.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/449
KARAR NO: 2022/452
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 04/07/2019
NUMARASI: 2019/171 Esas – 2019/658 Karar
DAVA: Şirketin İhyası
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 24/03/2022
İlk derece mahkemesince verilen kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA: Davacı vekili ; İhyasını talep ettikleri … Tic. A.Ş aleyhine Rize İş Mahkemesinin 2016/70 esas sayılı dosyasında müvekkili adına hizmet tespiti davası açtıklarını, iş bu dava dosyasında İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğüne yazılan yazı cevabında şirketin 5 yıldan fazla süre ticari faaliyeti olmaksızın genel kurul toplantılarını yapmadığından şirketin 31/07/2013 tarihinde ticaret sicilden resen terkin edildiğinin bildirildiğini, Ticaret Sicilden terkin edilen şirketin tüzel kişiliği sona erdiğinden ve taraf ehliyeti bulunmadığından iş bu davada temsil edilebilmesi için şirketin ihyası ve ticaret siciline tescili için Rize İş Mahkemesinin 2016/70 esas sayılı dosyasından ihya davası açmak üzere kendilerine yetki verildiğini, ihyasını talep ettikleri şirketin sicilden resen terkinine karar verildiğinden herhangi bir tasfiye memuru ve kurulu atanmadığından husumeti yönetim kuruluna yönelttiklerini beyan ederek Rize İş Mahkemesinin 2016/70 esas sayılı dosyasında temsili için … Tic AŞ’nin ihyasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:Davalılar davaya cevap vermemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece, davacı tarafın davasının, Ticaret sicilinden resen terkin edilen İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğünün … nosunda kayıtlı … Ticaret AŞ’nin aleyhine açılmış bulunan Rize İş Mahkemesinin 2016/70 Esas sayılı davanın derdest olduğunu, bu davada taraf teşkilini sağlamak için şirketin ihyasının gerektiği iddiasına dayandığını, davacı tarafın davasının ihya davası niteliğinde bulunduğunu, ihyası talep edilen şirketin Sicil Kaydının 31/07/2013 Tarihinde resen terkin edildiğini, davanın yasal dayanağının 6102 Sayılı Kanunun Geçici 7.md.si olduğunu, 6102 Sayılı Kanunun Geçici 7.md.-15 uyarınca Ticaret sicilinden kaydı silinen şirketin silinme tarihinden itibaren beş yıl içinde mahkemeye başvurarak ihyası istenebileceğinden, davanın 28/03/2019 Tarihinde 5 yıllık süre dolduktan sonra açıldığı anlaşılmakla davacı tarafın davalı … Müdürlüğüne karşı açtığı davasının Hak düşürücü süre nedeni ile reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ:İstinaf yoluna başvuran davacı vekili; müvekkil yasal süresi içerisinde davayı açtığını, ancak müvekkile ihya davası açması için verilen yetki yasal süre geçtikten sonra verildiğini, müvekkilinin oluşan bu durumda hiçbir kusuru bulunmadığını, davacının açmış olduğu dava niteliği bakımından kamu düzeni ile ilgili bulunmadığından ve davada taraf olmayan kişilerin de haklarını etkilemeye yönelik bir istek de içermediğinden davanın reddine karar verilmesinin hukuka aykırı olduğunu, bu sebeplerden dolayı kararın kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE:İlk derece mahkemesince; ihyası istenilen şirketin Sicil Kaydının 31/07/2013 Tarihinde resen terkin edildiği, davanın 28/03/2019 Tarihinde 5 yıllık süre dolduktan sonra açıldığından davanın hak düşürücü süre nedeni ile reddine karar verilmiştir. Somut uyuşmazlıkta şirketin 6102 sayılı TTK’nın geçici 7. maddesi kapsamında terkin edildiği ve sermaye miktarı itibariyle münfesih olduğu anlaşılmakta ise de ilk derece mahkemesince, terkin ihtar ve tebliğ evrakları getirtilmediğinden terkin sebebi ve tebliğlerin yapılıp yapılmadığı belirlenememektedir. Ticaret sicili müdürlüklerince; 559 sayılı Kanun Hükmünde Kararname gereğince sermaye artırımında bulunmayarak münfesih olan şirketlere 6102 sayılı TTK’nın geçici 7. maddesinin 4/a bendi uyarınca terkin işlemi öncesinde yapılması öngörülen ihtarın öncelikle şirkete, şirketin yetkilisine tebliğ edilmeden doğrudan Ticaret Sicil Gazetesinde ilan suretiyle yapılan ihtar usule uygun kabul edilemez. Yapılacak ihtarda; ortaklarından, yönetici veya denetçilerden ya da müdürlerinden tebliğ tarihinden itibaren iki ay içinde tasfiye memurunun bildirilmesi, aksi takdirde, bu madde hükümlerine göre ticaret sicili kayıtlarından unvanın silineceği, şirkete ait malvarlığının unvana ilişkin kaydın silindiği tarihten itibaren on yıl sonra Hazineye intikal edeceği ve bunun kesin olduğu açıkça yazılmalıdır. 559 sayılı TTK’nun Bazı Maddelerinde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Hükmünde Kararname ile eklenen geçici 10. maddesi gözetildiğinde asgari sermaye şartını süresinde arttırmadığından münfesihlik durumu ortadan kalkmadığından tasfiye ile sınırlı olmak üzere ihya kararı verilebilir. TTK’nun 7/15. maddesi uyarınca sicilden sermaye artırımı yapmayarak münfesih duruma düşmesinden ötürü tasfiye işlemleri için de şirkete tasfiye memuru atanması gerekmektedir. 6102 Sayılı TTK’nun geçici 7. maddesinin 15. fıkrası son cümlesi uyarınca, şirket alacaklıları ve hukuki menfaati bulunanlar haklı sebeplerle dayalı olarak silinme tarihinden itibaren 5 yıl içerisinde mahkemeye başvurarak şirketin ihyasını isteyebilirler. Eldeki dava ihyası istenen şirketin sicilden re’sen terkin edildiği 31.7.2013 tarihinden itibaren 5 yıllık hak düşürücü süre dolduktan sonra açılmıştır. Eldeki davanın açıldığı tarihte anılan madde uyarınca dava açma süresi dolmuş ise de, davalı … Müdürlüğü’nün TTK’nun Geçici 7. maddesi kapsamında ;559 sayılı Kanun Hükmünde Kararname gereğince sermaye artırımında bulunmayarak münfesih olan şirketlere yapılacak ihtarın ihyası istenen şirketin temsil ve ilzama yetkilendirilmiş kişilere ticaret sicilindeki adreslerine bu konuda ihtarat yapıldığına ilişkin tebligat bulunup bulunmadığı ,İş mahkemesindeki davanın hak düşürücü süre dolmadan açılıp açılmadığı dikkate alınmadan , 5 yıllık hak düşürücü sürenin uygulanıp uygulanmayacağı belirlenmeden davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir. Açıklanan nedenlerle hükme tesir edecek derecede delillerin toplanıp değerlendirilmediği sonucuna varılmakla , terkin ihtar ve tebliğ evrakları istenerek hak düşürücü sürenin uygulanıp uygulanmayacağı belirlenerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiğinden davacı vekilinin istinaf sebebleri yerinde olduğundan kararın kaldırılarak davanın yeniden görülmek üzere dosyanın kararı veren mahkemeye gönderilmesine karar verilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle: Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE, İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2019/171 Esas – 2019/658 Karar sayılı 04/07/2019 tarihli kararının, HMK.’nun 353(1)a-6 gereği KALDIRILMASINA; “Davanın yeniden görülmek üzere dosyanın kararı veren mahkemeye gönderilmesine” Davacı tarafça yatırılan 44,40-TL peşin istinaf karar harcının istek halinde iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK 353(1)-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 24/03/2022