Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2022/371 E. 2022/377 K. 10.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/371
KARAR NO: 2022/377
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 23/12/2021 (Ara Karar)
NUMARASI: 2021/1048 Esas
TALEP: İhtiyati Haciz
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 10/03/2022
İhtiyati haciz/tedbir talebinin reddine ilişkin ara kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü.
TALEP: Davacı vekili, borçlu şirketle aralarında ambalaj malzemeleri satışından kaynaklı ticari ilişki bulunduğunu, müvekkili şirketin borçlu şirkete 29/07/2020 ve 31/07/2020 tarihli faturalar ile konşimentoya konu kendiliğinden yapışkan rulo satışı gerçekleştirdiğini, müvekkili şirketin konşimento ve faturalardan kaynaklı 27.940-euro alacağının bulunduğunu, her iki borcun vadesinin de geçtiğini, alacağın tahsili amacıyla başlatılan takibin davalının itirazı üzerine durduğunu, ekonomik belirsizlikler nedeniyle müvekkilinin alacağını tahsil kabiliyetinin gün geçtikçe tehlikeye düştüğünü, yaklaşık ispat şartının yerine getirildiğini, davalının borca yeter miktarda menkul ve gayrimenkul malları ile 3.kişilerdeki hak ve alacaklarına ivedilikle ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz konulmasını talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece, davacı tarafça ibraz edilen belgelerin yaklaşık ispat ölçü kriterine göre incelemesinin teknik bilirkişi tarafından yapılabilecek olup, bu aşamada ihtiyati haciz ve ihtiyati tedbir taleplerinin reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili; belgelerin asılları ile yeminli tercümana tercüme ettirilmiş ve noter onaylı suretlerinin dosyaya ibraz edildiğini, söz konusu belgelerin herhangi bir teknik uzmanlık gerektirmeden borç ilişkisini ortaya koyduğunu, mahkemece teknik bilirkişiden hangi konu hakkında ve kendisinin çözümleyemediği hangi hususlarda bilirkişi görüşü alacağının taraflarınca anlaşılamadığını, yeminli tercümana tercüme ettirilmiş ve noter onaylı suretleri bulunan konşimento, çek listeleri ve faturalar dikkate alındığından ihtiyati haciz ve tedbir için gerekli olan yaklaşık ispatın yerine getirilmiş olduğunun açık olduğunu, her iki borcun vadesininde geçtiğini, borcun muaccel olduğunu, ekonomik koşullardaki belirsizlikten kaynaklı müvekkilinin alacağını tahsil kabiliyetinin gün geçtikçe tehlikeye düştüğünü, kararın kaldırılarak davalının borca yeter miktarda menkul ve gayrimenkul malları ile 3.kişilerdeki hak ve alacaklarına ivedilikle ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz konulmasını talep etmiştir.
GEREKÇE: HMK’nın 389. maddesi uyarınca, “Mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme sebebiyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkansız hale geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hallerinde uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyat tedbir kararı verilebilir. “şeklindedir. Aynı yasanın 390/3 maddesi,” Tedbir talep eden taraf, dilekçesinde dayandığı ihtiyati tedbir sebebini ve türünü açıkca belirtmek ve davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak ispat etmek zorundadır” düzenlemesini içermektedir. Somut olayda, davalının taşınır ve taşınmaz mallarının iş bu davanın konusunu teşkil etmediği açıktır. HMK.nun 389 maddesinin açık hükmü gereği ihtiyati tedbire ancak davalının uyuşmazlık konusu olan mal varlığı değerleri bakımından karar verilebileceği, para alacağı talepli davalarda koşulları varsa İİK hükümlerine göre ihtiyati haciz kararı verilebileceği,somut uyuşmazlıktaki gibi konusu para alacağı olan davalarda ihtiyati tedbir kararı verilmesi imkanı bulunmadığı yargı kararları ile sabittir. İhtiyati haciz kararı verilebilmesi için İİK’nın 257.maddesindeki şartların oluşması gerekir. İİK’nın 257/1.maddesine göre, rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para borcunun alacaklısı… ihtiyati haciz talebinde bulunabilir. İİK’nın 258/1. maddesinin 2. cümlesine göre: “İhtiyati haciz kararı verilebilmesi için alacaklı, alacağı ve icabında haciz sebepleri hakkında mahkemeye kanaat getirecek delilleri göstermeye mecburdur.”İhtiyati haciz talep eden, İİK’nın 257/1. Maddesi kapsamında bir para borcunun alacaklısı olduğunu, borcun rehinle temin edilmediğini ve vadenin gelmiş olduğunu yaklaşık olarak mahkemeye kanaat getirecek tarzda ispat etmek durumundadır. Somut olayda; davacı cari hesap alacağını talep etmektedir. Buna karşılık talep olunan alacağın davalının kabulünde olmadığı,salt fatura düzenlenmesi davalının borçlu sayılması için yeterli belge sayılmaz. Taraflar arasındaki sözleşme konusu edim ve yükümlülüklerin yerine getirilip getirilmediği, faturada yazılı bedelin ödenmediği iddiası ve muaccel alacağın varlığının tesbiti yargılama neticesinde belirlenecek niteliktedir. İhtilaflı alacağın varlığı nedeniyle yaklaşık ispatın mevcut olmadığı kanaatına varılmaktadır. İlk Derece Mahkemesi’nce, ihtiyati haciz isteyen tarafça sunulan delillerin bulunduğu aşama itibariyle yaklaşık ispat/kanaat verici delil seviyesinde bulunmadığından istemin reddine karar verilmesinde isabetsizlik görülmemiş, ihtiyati haciz/tedbir isteyen davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle: İhtiyati haciz/tedbir talep eden davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nun 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, Peşin harcın karar harcına mahsubuna başkaca harç alınmasına yer olmadığına, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK 362(1)-f maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.10/03/2022