Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2022/361 E. 2022/1069 K. 08.07.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA N : 2022/361
KARAR NO : 2022/1069
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 21/01/2022 (Ara Karar)
NUMARASI: 2021/812 Esas
DAVA: Ticari Şirket (Birleşmeden Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 08/07/2022
İhtiyati tedbir kararının kaldırılması talebinin reddine ilişkin ara kararın ihtiyati tedbire itiraz eden davalı .. Ltd. Şti. vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
TALEP :Davacı vekili; davacı ve davalının 2013 yılından beri diğer davalı şirketin ortağı olduklarını,müvekkilinin davalı …’ye 2016 yılında hissesini devrettiğini, ancak şirkette çalışmaya devam ettiğini, bu devir işleminin tescil ettirilmediğini, müvekkili davacının yeniden 20.08.2020 tarihinde şirketin %50 sini davalı …’den satın aldığını, davalının %50 hisseyi Noter senedi ile devretmiş ise de aradan geçen 1 yılı aşkın sürede müvekkilinin defalarca talep etmesine rağmen şirket kararına dönüştürmediğini, tescil ve ilanını yapmadığını, Büyükçekmece 8. Noterliğinin 20.08.2020 tarih.. yevmiyeli düzenlenen pay devir sözleşmesinin ticaret sicil müdürlüğünde tesciline ve ilanına, davalının şirketteki yönetim yetkilerinin kaldırılmasına ,bu talebin kabul görülmemesi halindeşirketin menfaatlerinin korunması için, ihtiyati tedbir yoluyla ister sadece davalının ister her iki tarafın yönetim, temsil ve imza yetkilerinin kaldırılarak tarafsız bir kayyımın atanmasını talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ ARA KARARI :Mahkemece, şirketin organsız kalıp kalmadığı belirlenmeden şirkete yönetim kayyımı atanması mümkün olmadığından yönetim kayyımı atanması ve ihtiyati tedbir kararı verilmesi taleplerinin reddine, davalı …’in şirket hisselerini tüm hak ve borçlarıyla birlikte davacı …’e devir ettiği ancak ticaret sicilinde tescil edilmediği bunun da uyuşmazlık konusu edildiği anlaşılmakla , şirketin menfaatlerinin korunması ve şirketin yönetim faaliyetlerinin sürdürülebilmesi için davalı müdürün şirketi idare ve temsil yetkisinin kayyımın onayına sunulmak suretiyle sınırlandırılması yönünden denetim kayyımı atanmasına karar verilmiştir. Davalı vekilinin 26.11.2021 tarihli itirazı üzerine 21.01.2022 tarihli ara karar ile “Davalı vekilinin itirazının, şirketin menfaatlerinin korunması ve şirketin yönetim faaliyetlerinin sürdürülebilmesi için denetim kayyımı gerekli olduğundan reddine ” karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı vekili; TTK nun 630/2 maddesine göre her ortak haklı sebeblerin varlığında müdürlerin temsil yetkisinin kısıtlanmasının mahkemeden isteyebileceğinin düzenlendiğini ,davacının şirkette ortak olmadığını ,pay devrinin kabulünün şirket ortaklar kurulu tarafından red edildiğini ileri sürerek temsil yetkisinin kısıtlanmasına ilişkin kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE :Talep,davalı şirkete tayin olunan denetim kayyımı kararına itirazın kabulü ile kaldırılmasına ilişkindir.
Ara kararının istinaf edilmesinden hemen sonra ilk derece mahkemesince 2022/503 karar sayılı 12.5.2022 tarihli karar ile davanın kabulü ile; Büyükçekmece 8. Noterliğinin 20/08/2020 tarih… yevmiye numaralı pay devir sözleşmesinin Ticaret Sicil Müdürlüğünde tesciline ve ilanına,davalı şirketin pay defterine pay devrinin işlenmesine, birleşen Bakırköy 6. ATM’nin 2021/1082 esas sayılı dosyası yönünden davanın kabulü ile;davalı şirketin 24/11/2021/1 tarihli pay devrinin reddine ilişkin kararın iptaline karar verildiği kararın henüz kesinleşmediği anlaşılmaktadır.HMK’nın 389. maddesi, “Mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme sebebiyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkansız hale geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hallerinde uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir.” şeklindedir.Davacı, şirketin %50 payını davalı ortakdan devir aldığını ileri sürerek payının adına devir ve tescilini eldeki davada talep etmiştir.Davalı şirkete yönetim kayyımı atanmamıştır. Denetim kayyımının görevinin şirket yönetiminin faaliyetlerinin ana sözleşmeye ve ortaklar ile hak sahiplerinin hakkını korumaya dönük olup olmadığını denetleme bakımından bir kontrol mekanizması olduğu kabul edilmelidir.Dosya kapsamı,henüz kesinleşmese de eldeki davanın kabul kararı ile sonuçlandığı da gözönünde bulundurulmuştur.Davacının geçici hukuki himaye talebinin karşılanabilmesi ve şirketin mal varlığının muhafazası ve yönetimin dava sürecinde mahkemenin belirlediği kayyım tarafından takibi anlamına gelebilecek denetim kayyımı atanmasının dosya içeriğine uygun kabul edilmelidir.Şirketin karar tarihindeki aktif değerini kaybetmesinin önüne geçilebilmesi için şirketin faaliyetlerinin denetim kayyımının onayına tutulmasının HMK’nın 389 v.d maddelerine uygun olduğu mevcut delil durumunun de HMK’nın 390/3. Maddesi kapsamında yaklaşık ispat kuralını karşıladığı kabul edilmelidir.
Açıklanan nedenlerle ;istinaf nedenleri yerinde olmayan davalı şirket vekilinin istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle:
İhtiyati tedbire itiraz eden davalı şirket vekilinin istinaf başvurusunun HMK ‘nun 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
Peşin harcın karar harcına mahsubuna başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK 362(1)-f maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.08/07/2022