Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2022/340 E. 2022/292 K. 24.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/340
KARAR NO: 2022/292
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 04/01/2022 (Ara Karar)
NUMARASI: 2021/901 Esas
TALEP: İhtiyati Tedbir
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 24/02/2022
İhtiyati tedbir talebinin reddine ilişkin kararın ihtiyati tedbir talep eden davacı vekili tarafından istinafı üzerine dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
TALEP: Davacı vekili, davalı …n’ın müvekkil şirketin %26 hissesine sahip ortağı olduğunu, davalının şirketin feshi için dava açtığını ve şirkete denetim ve onay kayyımı atandığını, bu davayı açmaktaki amacının hisselerini fahiş tutarla diğer ortağa devir olduğunu, davalının eşi … adına müvekkil şirketle aynı alanda faaliyet gösteren davalı … A.Ş.’yi kurduğunu, şirketin kurulmasıyla eş zamanlı olarak davalı …’ın akrabalarının da içerisinde bulunduğu müvekkil şirket çalışanlarından altısının toplu olarak istifa ettiğini ve davalı şirkette çalışmaya başladıklarını, şirketin bilgi ve onayı olmaksızın müvekkil şirketin isim ve unvanı ile bazı müşterilere teklif gönderdiklerini ve işleri davalı şirket üzerinden yürüttüklerini,personelin elektronik posta adreslerine 40 kadar şüpheli giriş yapıldığının tespit edildiğini, haksız rekabetin önlenmesi için ihtiyati tedbir kararı verilmesini, davalıların haksız rekabet oluşturan fiillerinin tespiti ile haksız rekabetin men’ine, şimdilik 5.000- TL maddi ve 2.500.000 -TL manevi tazminatın haksız rekabetin gerçekleştiği tarihten itibaren avans faizi işletilerek davalılardan müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece, asıl uyuşmazlığı çözecek nitelikte ihtiyati tedbir kararı verilmesine hukuken imkan bulunmadığı,taraflar arasındaki uyuşmazlığın yargılamayı gerektirdiğinden istemde HMK 389 vd. madde hükümlerinde ön görülen koşullar gerçekleşmediği gerekçesiyle ihtiyati tedbir isteminin reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: İhtiyati tedbir talep eden davacı vekili; davalıların eylemlerinin müvekkili şirketi zarara uğrattığını, bu eylemlerin devam etmesinin ise müvekkili şirket bakımından telafisi imkansız ve ciddi zararların doğması endişesi yarattığını, ihtiyati tedbir talebinin reddine ilişkin kararın kaldırılarak ihtiyati tedbir talebinin kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE: Talep, ihtiyati tedbir yoluyla haksız rekabetin önlenmesi istemine ilişkindir. Mahkemece asıl uyuşmazlığı çözecek nitelikte ihtiyati tedbir kararı verilmesine hukuken imkan bulunmadığı gibi taraflar arasındaki uyuşmazlığın yargılamayı gerektirdiğinden istemde HMK 389 ve devamı madde hükümlerinde ön görülen koşullar gerçekleşmediği gerekçesiyle ihtiyati tedbir isteminin reddine karar verilmiştir. Haksız rekabet davasında ihtiyati tedbiri düzenleyen TTK’nın ihtiyati tedbirler başlıklı 61/1.maddesinde, ”Dava açma hakkına haiz bulunan kimsenin talebi üzerine mahkeme, mevcut durumun olduğu gibi korunmasına, 56.maddenin birinci fıkrasının b ve c bentlerinde öngörüldüğü gibi haksız rekabet sonucu oluşan maddi durumun ortadan kaldırılmasına, haksız rekabetin önlenmesine ve yanlış veya yanıltıcı beyanların düzeltilmesine ve diğer tedbirlere, Hukuk Usulu Muhakemeleri Kanunun ihtiyati tedbir hakkındaki hükümlerine göre karar verilebilir ” düzenlemesi yer almaktadır. İhtiyati tedbire ilişkin bu özel düzenleme, dava sonunda elde edilebilecek hukuki durumun ihtiyati tedbirle sağlanamayacağına dair kuralın istisnasını teşkil etmektedir. TTK’nun 61/1 maddesi uyarınca ihtiyati tedbir kararı verilmesi hususunda hakime bir takdir yetkisi tanınmış ise de, anılan hükümde bu yetkinin HMK 389 vd. maddeleri hükümlerine uygun olarak kullanılması gerektiği de vurgulanmıştır. HMK’nın 389/1. maddesi ise, “Mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme sebebiyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkansız hale geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hallerinde uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyat tedbir kararı verilebilir.” şeklindedir. Aynı yasanın 390/3 maddesi, ”Tedbir talep eden taraf, dilekçesinde dayandığı ihtiyati tedbir sebebini ve türünü açıkca belirtmek ve davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak ispat etmek zorundadır” düzenlemesini içermektedir. Davacının talebinin dayanağı haksız rekabetin engellenmesine ilişkin TTK m.54 ve devamı hükümler olup, davacının tedbir talebi TTK’nın 61. maddesi kapsamında, HMK’nın tedbire ilişkin hükümleri uygulanmak suretiyle çözümlenmelidir. Diğer bir ifadeyle, tamamlayıcı hukuk kuralı olarak HMK 389 ve 390. maddelerinden yararlanmak gerekmektedir. Bu haliyle dava henüz dilekçelerin teatisi aşamasında olup, davacının ihtiyati tedbir talebini somutlaştırmadığı ,davalıların eylemlerinin haksız rekabet teşkil edip etmediğinin yargılama neticesi belirleneceği gözetildiğinde ihtiyati tedbir talebinin bu gerekçeyle reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir. Açıklanan nedenlerle,ara kararda usul ve esas yönünden hukuka aykırılık bulunmadığından davacı vekilinin istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle: İhtiyati tedbir talep eden davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nun 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, Davacı ihtiyati tedbir isteyen tarafından eksik yatırılan 80,70-TL istinaf karar harcının davacıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK 362(1)-f maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.24/02/2022