Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2022/313 E. 2022/507 K. 31.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/313
KARAR NO : 2022/507
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 20/12/2021
NUMARASI: 2019/88 Esas 2021/1048 Karar
DAVA: İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 31/03/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 04/04/2022
İcra Dairesinin yetkisizliği nedeniyle davanın dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine ilişkin kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA :Davacı vekili;müvekkilinin davalı aleyhine Bakırköy 6. İcra Dairesinin …esas sayılı dosya ile icra takibi başlattığını, davalı tarafından borca ve ferilerine kısmi itiraz yapılarak asıl alacağın 6.880,96- TL’sinin kabul edildiğini, 8.628,04 TL’lik kısmına ise itiraz edildiğini,takibin durduğunu, müvekkili ile davalı borçlu arasındaki iş ilişkisinin, ödemeli kargo olup icra takibi dayanağının da bu ödemeden kaynaklı olduğunu, takip konusu alacağın davalı borçlunun kendi kayıtları ile de sabit olduğunu, davalının sırf tahsilatı geciktirmek amacıyla takibe itiraz ettiğini, davalının itirazının iptali ve davalının %20 ‘ den aşağı olmamak kaydıyla icra inkar tazminatına mahkum edilmesini talep etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili;Taşıma Hizmet Sözleşmesinin 8. Maddesinde çıkacak ihtilaflarda İstanbul Mahkemeleri’nin yetkili olduğunu,Taşıma Hizmet Sözleşmesi ile 29.12.2015 tarihli kapıda ödeme taşıma hizmet sözleşmesi ek protokolü imzalandığını, işbu sözleşme gereği, kapıda ödeme hizmeti yerine getirildiğini, müvekkili şirket tarafından kapıda ödeme taşıma hizmet sözleşmesi ile kargo hizmeti yerine getirildikten sonra kargo ücreti düşülerek kalan meblağın davacının sözleşmede belirttiği banka hesabına gönderildiğini,davanın reddine, haksız takipten ötürü %20’den aşağı olmamak üzere davacının kötüniyet tazminatına mahkum edilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI:Mahkemece,yetki sözleşmesi uyarınca takibin başlatıldığı Bakırköy İcra Dairelerinin yetkisiz olup,yetkili icra dairelerinin İstanbul İcra Daireleri olduğu, davalı takip borçlusunun takipte yasal sürede yetki itirazında bulunduğu,itirazın iptali davası dinlenemeyeceğinden, davanın HMK’nin 114/2.maddesi gereğince dava şartı yokluğu nedeni ile usulden reddine,koşulları oluşmadığından kötüniyet tazminatı isteminin de reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: 1-Davacı vekili; davalı şirketin icra dairesinin yetkisine itiraz etmişse de; yetkili icra dairesini belirtmediğinden icra dairesindeki yetki itirazının geçerli sayılmadığını ve bu durumun Bakırköy 4.ATM’nin 2018/1214 Esas 2019/31 Karar sayılı kesin niteliğe haiz ilam ile tespit edildiğini, icra takibinin yetkili yerde başlatıldığının kabulü gerektiğini, kararın kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
2-Katılma yoluyla istinaf başvurusunda bulunan davalı vekili;yetki sözleşmesi uyarınca takipte İstanbul İcra Dairelerinin yetkili olduğunu,mahkemece taleplerine rağmen arabuluculuk vekalet ücretine hükmedilmediğini ,taraflarına arabuluculuk vekalet ücretine hükmedilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE :Hem icra dairesinin yetkisine hem de mahkemenin yetkisine itiraz edilmesi halinde öncelikle icra dairesinin yetkisine itiraz incelenerek ,itirazın iptali davasının dinlenebilmesi için öncelikle yetkili icra dairesinde yapılmış bir takip gerektiği ve bu hususun HMK 114/2 maddesi uyarınca dava şartı olduğu dikkate alınmalı , yetkili icra dairesinde yapılmış bir takip bulunmaması halinde , itirazın iptali davasının yetkili icra dairesinde takip yapılmış olması dava şartı yokluğundan HMK 115/2 maddesi gereği reddine karar verilmesi gerekmektedir.
HMK 19/2 maddesi “…yetki itirazında bulunan taraf, yetkili mahkemeyi; birden fazla yetkili mahkeme varsa seçtiği mahkemeyi bildirir. Aksi takdirde yetki itirazı dikkate alınmaz.” hükmünü haiz olup,İİK’nın 50. maddesinin 1/1. cümlesinde icra dairelerinin yetkisinin tayininde HMK’daki yetki kurallarının kıyasen uygulanacağı düzenlenmiştir.
Davalı (borçlu) tarafından yapılan itiraz dilekçesinde; kısmi olarak borca, yetkiye, faize ve borcun tüm ferilerine itiraz ettikleri belirtilmişse de, itiraz dilekçesinde yetkili icra müdürlüğü gösterilmediği için yetki itirazının usulüne uygun olduğundan söz edilemeyecektir.
Davanın Bakırköy 4.ATM’nde açıldığı; Mahkemenin 11/01/2019 Tarih 2018/1214 Esas 2019/31 Karar sayılı kararı ile; davalı borçlunun icra müdürlüğünün yetkisine yaptığı itirazın yetkili icra müdürlüğü bildirilmediğinden geçersizliği nedeniyle reddine, mahkemenin yetkisine yaptığı itirazın kabulü ile HMK 17. maddesi gereğince yetkisizliğine karar verildiği ve tarafların kanun yoluna başvurmamaları üzerine hükmün kesinleştiği; yetkisizlik kararının kesinleşmesi üzerine İstanbul 11.ATM’nin 2019/88 Esasına kaydının yapıldığı anlaşılmıştır.
Yetkili icra dairesi gösterilmediğinden usulüne uygun bir yetki itirazı bulunmadığı halde, takip başlatılan icra dairesinin yetki sözleşmesi uyarınca yetkisiz olması nedeniyle davanın dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verilmesi doğru olmamıştır.
Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile hükmün HMK 353(1)a-4 maddesi uyarınca kaldırılmasına ve davanın yeniden görülmek üzere kararı veren mahkemeye gönderilmesine karar verilmiştir.
HÜKÜM :Yukarıda açıklanan nedenlerle:
Davacı vekilinin davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne; İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 20/12/2021 Tarih 2019/88 Esas 2021/1048 Karar sayılı hükmün HMK.’nın 353(1)a-4 gereği KALDIRILMASINA;
“Davanın yeniden görülmek üzere dosyanın kararı veren mahkemeye gönderilmesine”
Davalı vekilinin istinaf başvurusu hakkında bir karar verilmesine yer olmadığına,
Davacı tarafından yatırılan 80,70-TL peşin istinaf karar harcının istek halinde kendisine iadesine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK 353(1)-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.31/03/2022