Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2022/307 E. 2022/876 K. 09.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/307
KARAR NO: 2022/876
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 21/09/2021
NUMARASI: 2021/175 Esas – 2021/641 Karar
DAVA: Ticaret Sicil Memurunun Kararına İtiraz
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 09/06/2022
Davanın reddine ilişkin verilen kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA: Davacı vekili; müvekkilinin iradesi dışında sahte evraklarla davalı … Tic. Ltd. Şti.’nin müdürü yapıldığının haricen öğrenildiğini, bu kapsamda kaydın düzeltilmesi için davalı … Müdürlüğüne yapılan başvurunun reddedildiğini, bu kapsamda müvekkilinin davalı … Tic. Ltd. Şti.’nin müdürü olmadığının tespiti ile sicil kaydının düzeltilmesini, yargılama masrafları ve vekalet ücretininde davalı taraflara yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı … vekili; davacının müvekkili kuruma bir tescil başvurusunun bulunmadığını, müvekkiline husumet yöneltilemeyeceğini, sicil kaydı kapalı olan şirketin sicil kayıtlarının değiştirilemeyeceğini savunarak müvekkili hakkındaki haksız davanın reddi ile yargılama giderleri ve vekalet ücretininde davacı tarafa yükletilmesini istemiştir. Davalı Tasfiye Halinde … Tic. Ltd. Şti. Tarafından davaya cevap verilmemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece, sicil müdürlüğü red cevabi yazısında, şirketin tasfiye sonunun 01.04.2010 yılında tescil edildiği ve tescil edilen hususların resen terkininin mümkün olmadığı, iptallerinin ancak kesin nitelikteki mahkeme kararlarıyla mümkün olduğu, şirketin ihya edilmesinin ardından iptal kararının tescil, ilanına dair kesin mahkeme kararının sunularak, gerekli harcın yatırılarak tescil ve ilan için yeniden başvurulması gerektiğinden bahisle talebin TTK 32. maddesi ile Ticaret Sicil Yönetmeliği 28. ve 34. maddesine uygun olarak reddedildiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde; Müvekkilinin silah taşıma ruhsatı alınması için vekaletname verdiği kişilerce hiçbir bilgisi ve ilgisi olmadığı halde davalı şirkette 24/03/2008 yılından itibaren 5 yıl süreliğine müdür olarak tayin edildiğini, yine müvekkilinin bilgisi dışında 13/11/2008 tarihinde müvekkilinin şirket müdürlüğü görevinin iptal edildiğini, ortaklar kurulu kararının incelenmesinde müvekkiline ait olduğu belirtilen adresinde doğru olmadığını, ayrıca atılan imzaların da müvekkiline ait olmadığını, bu yönüyle mahkemece hatalı hüküm verildiğini belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
GEREKÇE: Dava, davacının davalı şirkette müdür olmadığının tespiti ve ticaret sicili kayıtlarının bu yönde düzeltilmesi istemine ilişkindir. Davacı vekili, müvekkilinin silah ruhsat başvurusu nedeniyle kendisi ile irtibat kuran kişilere vekaletname verdiğini, hiç bir bilgisi olmadığı halde davalı şirkete 24/03/2008 tarihinde 5 yıl süre ile müdür olarak atandığını, yine müvekkilinin bilgisi dışında 13/11/2008 tarihinde şirket müdürlüğü görevinin iptal edildiğini ileri sürerek müvekkilinin davalı şirkette müdür olarak görev yapmadığının tespitini ve ticaret sicil kayıtların bu yönde düzeltilmesini talep etmiş olup, mahkemece davacının başvurusunun reddine dair ticaret sicil müdürlüğü kararının TTK’nın 32. ve Ticaret Sicil Yönetmeliği’nin 28. ve 34. maddelerine uygun olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Davacının başvurusu üzerine Ticaret Sicil Müdürlüğü’nün 26/02/2021 tarihli kararında tescil edilen hususların resen terkini mümkün olmadığı, ancak kesinleşmiş yargı kararı ile terkin edilebileceği, şirketin ihyasından sonra ilgili kararın iptali, tescil ve ilanına hükmedilen kesinleşme şerhli kararla müracaat yapılması gerektiğinden bahisle başvurunun reddine karar verilmiştir. Öncelikle davacı tarafça şirket hasım gösterilerek, davacının davalı şirkette müdür olmadığının tespitini talep etmiş olup; davacı davalı şirkete iradesi dışında müdür yapıldığını ileri sürmektedir. Bu durumda davanın,ticaret sicil müdürlüğü kararına itiraz olarak değerlendirilerek sonuca gidilmesi doğru olmamıştır. Davacının talebinin haklılığı bakımından iradesi dışında müdür olarak atanıp atanmadığının araştırılması ve davada şirketin taraf bulunması gerekmektedir. Ayrıca taraf teşkili kamu düzenine ilişkin olup yargılamanın her aşamasında re’sen göz önünde bulundurulması gerekir. Savunma hakkı Anayasanın 36. maddesi ile güvence altına alınmış olup, 6100 sayılı HMK nun 27. maddesinde de “Hukuki dinlenilme hakkı” başlığı altında ayrıca düzenlenmiştir. Hakim, tarafları dinlemeden veya iddia ve savunmalarını bildirmeleri için kanuna uygun biçimde davet etmeden hükmünü veremez. Buna göre hakim iddia ve savunma haklarını kullanabilmeleri için tarafları duruşmaya çağırmak zorundadır. Ticaret sicili kayıtlarının incelenmesinde, davacının müdürlük görevinin bulunmadığının tespitini talep ettiği ve davalı şirketin tasfiyesi 01/04/2010 tarihinde sona ermiş ve sicilden terkin edilmesine rağmen, davaya bahse konu şirket ihya edilmeden ve taraf teşkili sağlanmadan devam edilerek davanın karara bağlanması doğru görülmemiştir. Açıklanan nedenlerle; sicilden terkin edilen davalı şirketin tüzel kişiliğinin ihyası ve taraf teşkili sağlanıp davacı tarafından ileri sürülen deliller toplanmak suretiyle davacının talebi hakkında karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile davanın reddine karar verilmesi doğru olmadığından davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, kararın kaldırılmasına, davanın yeniden görülmek üzere dosyanın kararı veren mahkemeye gönderilmesine karar verilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle: Davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne; İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 21/09/2021 Tarih 2021/175 Esas 2021/641 Karar sayılı hükmün HMK.’nın 353(1)a-4 -6 gereği KALDIRILMASINA; “Davanın yeniden görülmek üzere dosyanın kararı veren mahkemeye gönderilmesine” Davacı tarafından yatırılan 80,70-TL peşin istinaf karar harcının davacıya iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK 353(1)-a kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 09/06/2022