Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2022/3 E. 2022/82 K. 25.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/3
KARAR NO: 2022/82
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 03/06/2021
NUMARASI: 2019/659 Esas 2021/491 Karar
DAVA: Şirketin İhyası
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 25/01/2022
Davanın kabulüne ilişkin kararın davalı … tarafından istinaf edilmesi üzerine dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA: Davacı vekili ; müvekkillerinin İstanbul 7. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2013/795 Esas sayılı dosyasında, davalı … Ltd. Şti. aleyhine tarafından açılmış olan tazminat davasında; … Ltd. Şti’nin 28.12.2016 tarihinde sicilden terkin olduğu bildirilmekle, davalı şirket yönünden ihya davası açarak mahkemeye bilgi verilmesine karar verildiğini, davanın, terkin edilen şirketin ihyası istemine ilişkin olduğunu, davalılardan tasfiye memuru …’ın 08.06.2017 tarihinde vefat ettiğini, mirasçıları …, … ve …’ı mirasçı olarak bıraktığını, İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğü’nün 01.03.2018 tarihli İstanbul 7.Sulh Mahkemesine gönderdiği sicil kayıtlarına göre, eski unvan olarak, “… Limited Şirketi-… Turizm Limited Şirketi olarak gösterildiğini ve şirketin tasfiyesinin sona erdiği 28.12.2016 tarihinde tescil edildiğinden kaydının terkin edildiğini” bildirdiğini, açıklanan nedenlerle davalı … Ltd. Şti. aleyhine açılan olan tazminat davasında, dava tarihi itibariyle sicil kaydının terkin olması, usul ve yasaya aykırı olduğunu, … Limited Şirketi – … Limited Şirketi’nin ihyasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğü vekili cevap dilekçesinde; TTK’nın 32 ve ticaret sicil yönetmeliği md 34 hükmü çerçevesinde işlem yapıldığını, tasfiye sürecinde yetki ve sorumluluğun şirketin tasfiye memurunda olduğunu, vadesi gelmeyen borçlarda ihtilaflı veya şarta bağlı borçların notere tevdii ya da kafi bir teminat ile karşılanması gerektiğini, (6762 sayılı TTK m.445 ve 6102 sayılı TTK.m.541) bu yapılmadan, şirketin tasfiye süreci sonuçlandırılıp, bakiyeler, mevcut pay sahiplerine dağıtılmış ve şirket kaydı sicilden terkin edilmiş ise; terkin işleminin iptali ile şirket tüzel kişiliği ihya olunarak tasfiye sürecine yeniden geçileceğini, tasfiye memurunun iddia edilen eksik işlemlerini, müvekkilinin tespit etmesinin mümkün olmadığını, müvekkilinin davanın açılmasına sebep olmadığını, bu nedenle yargı giderleri ve vekalet ücretinden sorumlu tutulamayacağını belirterek davanın reddini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI:Mahkemece, 6102 sayılı TTK’nun 643. maddesi yollamasıyla aynı Kanun’un 547. maddesinde düzenlenen ek tasfiyenin düzenlendiği, tasfiyenin kapanmasından sonra ek tasfiye işlemlerinin yapılmasının zorunlu olduğu anlaşılırsa davaya dayanak olan işlemlerin sonuçlandırılmasına münhasır olarak şirketin ihyasına karar verilmesi gerektiği, davacı tarafın açmış olduğu takibin devam edebilmesi için sicilden terkin edilen şirketin yeniden sicile tescilini talep etmekte haklı ve hukuki yararının bulunduğu; davanın sübut bulduğu gerekçesiyle davanın kabulüne, şirketin ihyasına, …’ın ek tasfiye memuru olarak atanmasına karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ:Davalı …; …’ın annesi olduğunu, 1956 doğumlu olup okuma yazmaya bilmeyen bir ev hanımı olduğunu, sokağa çıkamayacak şekilde ayaklarının tutmadığını, dilekçe ekinde sunduğu vekaletnamede imza yerine parmak bastığının kanıt olduğunu, kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
GEREKÇE: T.T.K.’ nun 547. maddesinde “Tasfiyenin kapanmasından sonra ek tasfiye işlemlerinin yapılmasının zorunlu olduğu anlaşılırsa, son tasfiye memurlarının, yönetim kurulu üyelerinin, pay sahibi veya alacaklıların ,şirket merkezinin bulunduğu yerde ki asliye ticaret mahkemesinden bu ek işlemler tamamlanıncaya kadar şirketin yeniden tescilini isteyebilecekleri, mahkemenin istemin yerinde olduğuna kanaat getirirse ek tasfiye için yeniden tesciline ve bu işlemleri yapmaları için tasfiye memuru atayacağı düzenlenmiştir. Sicil kayıtları incelendiğinde; … Limited Şirketi’nin 28/12/2016 tarihinde sicile tescil edilerek sicil kaydının terkin edildiği anlaşılmaktadır. Tüm dosya kapsamından; terkin edilen şirketin ihyasına ilişkin hüküm istinaf edilmemiştir. Davalı …; kararın …’ın tasfiye memuru olarak atanmasına ilişkin kısmını istinaf etmektedir. Dosyaya sunulan vekaletname suretinin incelenmesinde …’ın imza yerine parmak bastığı, imza kullanmadığı anlaşılmakla …’ın tasfiye memuru olarak atanmasının ek tasfiyeninn yapılamamasına sebebiyet verebileceği gözetilerek kararın bu yönüyle kaldırılmasına,diğer mirasçının yurt dışında ikamet ettiği gözetilerek , kararın kesinleşen kısımlarının tekrarına davalı …’ın tasfiye memuru atanmasına karar verilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle: Davalı …’ın istinaf başvurusunun KABULÜNE, İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2019/659 Esas – 2021/491 Karar sayılı 03/06/2021 tarihli kararının, HMK.’nun 353(1)b-2 gereği KALDIRILMASINA; “Davanın KABULÜNE, İstanbul Ticaret Sicil Memurluğu’nun 923765-0 sicil numarasına kayıtlı iken terkin edilen Tasfiye Halinde … üzere şirketin tüzel kişiliğinin ek tasfiyesi için tasfiye halinde yeniden ihyasına, … oğlu …’ın-(T.C.K.N:…) tasfiye memuru olarak atanmasına, Kararın tescil ve ilanına” İlk Derece yargılamasına ilişkin; olarak “Alınması gereken 80,70-TL harçtan davacılar tarafından peşin yatırılan 54,40-TL harcın mahsubu ile bakiye 26,30-TL’nin davacılardan alınarak Hazine’ye gelir kaydına,Davacılar vekili her ne kadar yargılama giderinin tahsilini talep etmiş ise de Ticaret Sicil Memurluğu da yasal hasım konumun da bulunup kusuru bulunmamakla aleyhinde yargılama gideri hükmedilemeyeceğinden yargılama giderinin davacılar üzerinde bırakılmasına, Kullanılmayan gider avansının talep halinde yatıran tarafa iadesine,” İstinaf yoluna başvuran davalı tarafından yatırılan 59,30-TL peşin istinaf karar harcının istek halinde kendisine iadesine, İstinaf yoluna başvuran davalı tarafından yapılan giderlerin üzerinde bırakılmasına, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK 362(1)-ç maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 25/01/2022