Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2022/296 E. 2022/283 K. 24.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/296
KARAR NO: 2022/283
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 04/10/2019
NUMARASI: 2016/885 Esas 2019/854 Karar
DAVA: İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 24/02/2022
Davanın kabulüne ilişkin kararın davalı … A.Ş. vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA: Davacı vekili; dava dışı müflis/asıl borçlu … A.Ş. Nin müvekkili şirketin otogaz bayisi olduğunu, iflas ettiğini , müflis şirketin takip tarihi itibariyle müvekkili şirkete 18.579,06-TL tutarında borcu bulunduğunu, bunun üzerine müvekkili şirket tarafından müflis şirket borçlarına istinaden müteselsil kefiller hakkında İstanbul … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası üzerinden ilamsız takip başlatıldığını, müteselsil kefiller aleyhine başlatılan icra takibi takibinin akdedilen bayilik sözleşmesinin 27. Maddesi ve kefaletname ve taahhütname belgesinin 5. Maddesi uyarınca yetkili icra müdürlüğünde başlatıldığını, ancak davalı-borçluların takibe konu borca haksız olarak itiraz edildiğini, icra takibinin durduğunu,icra dosyasındaki itirazların iptali ile takibin devamına,davalıların icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalılara ayrı ayrı dava dilekçesi ve duruşma günü tebliğ edilmesine rağmen davaya cevap vermemişler,davalı …AŞ vekili dilekçesinde yazılı bir kefalet sözleşmesi olmadığını ,geçerlilik şartları taşımadığını ,taşısa dahi kefalet tarihinden sonra ki borçlardan sorumlu olacağını ,asıl borçlunun ticari defterlerinde borcun dayanağı alacak tesbit edilmeden davanın kabulüne karar verilmemesini talep etmişdir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece, davacı ile dava dışı … A.ş arasında bayilik sözleşmesi gereği cari hesap ilişkisi oluştuğu, davacı defterlerinin lehine delil niteliğinin bulunduğu, müflis şirketin ticari defterlerinin mevcut olmadığı, davacı yanın incelenen ticari defterlerinde dava dışı … A.Ş’den takip tarihi itibariyle 18.579,06-TL cari hesap bakiye alacaklı olduğu, davalı kefillerin ayrı ayrı imzaladığı geçerli kefalet sözleşmesine göre borçtan müteselsil kefil olarak sorumlulukların bulunduğu,davalıların itirazlarında haksız olduğu gerekçesiyle, itirazın iptali ile takibin 18.579,06-TL üzerinden takip tarihinden itibaren avans faizi işletilerek devamına, icra inkar tazminatının davalılardan tahsiline karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı … A.Ş. vekili; müvekkili şirketin tek ortağı ve yetkilisi …’in vefat ettiğini ve mirasçılarının mirası reddettiğini, müvekkil şirketin hisselerinin ve temsilcisinin kim olacağının belli olmadığını,kefalet sözleşmesinin yazılı şekilde yapılmadığını, kefilin sorumlu olacağı azami miktar ve kefalet tarihinin belirtilmediğini, kefil olarak gösterilmeye çalışılan müvekkilinin sorumlu olduğu azami miktar, kefalet tarihi gibi unsurların kendi el yazısı ile de yazılmadığını,şekil şartlarının yokluğu kefalet sözleşmesini geçersiz hale getireceğini,geçerli olsa dahi ancak kefalet tarihinden sonraki borçlar için sorumlu tutulabileceğini, davacının faturaya konu malların davalıya teslim edildiğini ispat yükü altında olduğunu, kararın kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE: Dava, bayilik sözleşmesinden kaynaklanan alacağa dayalı takibe yönelik itirazın iptali istemine ilişkindir. Kefalet sözleşmesi, alacaklı ile kefil arasında kurulan ve alacaklıya kişisel güvence sağlayan bağımsız nitelikte bir borç ilişkisidir. Kefalet sözleşmesi kişisel bir teminat sözleşmesidir. Diğer sözleşmeler gibi kefil ile alacaklının karşılıklı ve birbirine uygun iradelerinin birleşmesi ile meydana gelir. Bu sözleşme ile kefil, asıl borçlunun borcunu alacaklıya karşı ifa edememesi tehlikesini kişisel olarak üstlenmektedir. Müteselsil kefil kendi temerrüdünün sonuçlarından sorumlu olup, kefilin temerrüdü için hesap kat ihtarının tebliğ edilmesi gereklidir. Kefiller, kendi temerrüdünün sonuçlarından kefalet limiti kapsamında asıl borçlunun borcu kadar sorumludur. Davalı şirketin ; davalı şirketin 11.3.2015 tarihli kefaletname ile itibariyle asıl borçlu … 3’ün 3.500.000-TL doğmuş doğacak borçlarına müteselsil kefalet vermiş olup, müteselsil kefil şirket yetkilisinin el yazılı ve 11.3.2015 tarihli beyanı ile müteselsil kefalet vermiş olup, davalı vekilinin kefaletin geçerli olmadığına yönelik istinaf nedeni yerinde görülmemiştir. İlk derece mahkemesince; davacı şirketin ticari defter ve kayıtları üzerinde yapılan inceleme sonucu alınan bilirkişi raporunda; davacının ticari defterlerinin lehine delil olma niteliğinin bulunduğu, davacının ticari defterlerine göre dava dışı … A.Ş.’den 27/11/2015 takip tarihi itibariyle 18.579,06-TL cari hesap bakiye alacaklı olduğu,iflas idaresinde müflisin ticari defterlerinin mevcut olmadığı belirlenmiştir. Davalı müteselsil kefil borçlu vekili kefaletten önce doğmuş borçlardan sorumlu olmadıklarını ileri sürmüş iseler de bilirkişi raporu ve cari hesabın incelenmesinde; 19/06/2015 tarihi itibariyle 88.341,54-TL ödeme yapıldığından … şirketinin 7.161,03-TL alacaklı durumunda olduğu bu tarihten sonra 22/06/2015 tarihli takip eden ve 10/07/2015 tarihleri arasında düzenlenen 7 adet fatura toplamı kadar 18.579,06-TL borç oluştuğu mevcut ödemenin mahsup edildikten sonra asıl borçlu tarafından hiç ödeme yapılmadığı anlaşılmaktadır. Buna göre doğmuş olan borca kefalet verildiği anlaşılmakla birlikte kefalet verilmesinden evvel doğan bir borç bulunmadığı borcun tamamı 2015 yılı Haziran ayında oluşmuştur. Açıklanan nedenlerle, iflas idaresinde müflis şirketin ticari defter ve kayıtlarına ulaşılamadığından davacı şirketin kanuna uygun tutulduğu anlaşılan ticari defter ve kayıtlarına göre belirlenen borç miktarına verilen geçerli bir müteselsil kefalet bulunduğuğu,davalı şirketin borçtan sorumlu tutulmasında isabetsizlik olmadığından davalı … A.Ş. vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle: Davalı … A.Ş. vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nun 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, Alınması gereken 1.269,13-TL istinaf karar harcından Davalı tarafından peşin yatırılan 317,29-TL harcın mahsubu ile bakiye 951,84‬-TL harcın Davalı … A.Ş. ‘den alınarak Hazine’ye gelir kaydına, İstinaf eden davalı tarafından yapılan giderlerin üzerinde bırakılmasına, davacı tarafından yapılan 219,69-TL posta masrafının davalı … A.Ş. ‘den alınarak davacıya verilmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK 362(1)-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 24/02/2022