Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2022/295 E. 2022/222 K. 17.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/295
KARAR NO: 2022/222
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 24/11/2021
NUMARASI: 2021/615 Esas – 2021/776 Karar
DAVA: Şirketin İhyası
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 17/02/2022
Davanın kabulüne ilişkin verilen kararın davalı … vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA: Davacı vekili; … AŞ’nin 17.9.2019 tarihli genel kurul kararı ile tasfiyesine karar verdiğini, tasfiye memurluğuna ise davalı …’un atandığını, müvekkilinin, şirketten olan işçilik alacakları için şirket aleyhine İstanbul Anadolu 2. İş Mahkemesinde 2018/132 Esas sayılı dava dosyası üzerinden dava açtığını, davanın derdest olduğunu, derdest dava varken ve bu dava kesinleşmeden tasfiyenin kapatılıp sicilden kaydın silinerek şirketin tüzel kişiliğinin sona erdirilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, davalı şirket, aleyhine açtıkları alacak davası devam ederken hukuka aykırı şekilde tasfiyenin sonuçlandırıldığını iddia ederek, … A.Ş.’nin tasfiyesinin iptali ile ihyasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: 1- Davalı tasfiye memuru vekili, cevap dilekçesinde, özetle; davacının kesinleşmiş bir alacağı olmadığını, şirketin tasfiye edilmesine davacının sebep olduğunu, davacının tasfiyenin mal kaçırma amacıyla yapıldığını ispat etmesi gerektiğini, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. 2-Davalı İst. Ticaret Sicili Müdürlüğü vekili, davalının yetki ve görev alanı içinde davrandığını, sorumluluğun tasfiye memurunda olduğunu, davalının yasal hasım olduğunu ve yargı giderinden sorumlu olmadığını, davanın müvekkili yönünden reddine, davanın kabulü halinde müvekkili lehine yargı giderine hükmedilmemesine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece, müsnet davada, davacı tarafından, ihyası istenen şirketin tasfiyesi kapatılmadan önceki dönemle ilgili olarak açılmış bir alacak davasının mevcut olduğunu, bu davanın görülebilmesi ve verilecek kararın infazı işlemlerinin yapılması TTK’nın 547. maddesi anlamında ek tasfiye işlemi niteliğinde olduğunu, bu nedenle İst. Anadolu 2. İş Mahkemesinin 2018/132 esas sayılı dosyasında davalı olan şirketin yeniden ticaret siciline tescilinin gerekli olduğunu, bu nedenle tasfiye eksiksiz tamamlanmadığından Tasfiye Halinde … AŞ’nin ticaret sicil kaydının, İstanbul Anadolu 2. İş Mahkemesinin 2018/132 esas sayılı dosyasındaki davanın görülmesi ve verilecek kararların infazı işlemleriyle sınırlı olmak üzere İstanbul Ticaret Siciline yeniden tesciline karar verilmiştir. Ek tasfiye işlemlerinin de aynı tasfiye memuru tarafından yapılması uygun görülmüş ve yeni bir tasfiye memuru atanmamıştır.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı … vekili; davacının tasfiye edilen şirketten kesinleşmiş bir alacağı olmadığından dava açmakta hukuki yararının bulunmadığını, tasfiyenin de mal kaçırma amacıyla yapıldığının kanıtlanamadığını, esasen müvekkilin de yasal hasım kabul edilmesi gerektiğini, yargı giderlerinden müvekkili yerine ihyasına karar verilen şirketin sorumlu tutulması gerektiğini ileri sürerek kararın kaldırılmasını davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE: T.T.K.’ nun 547. maddesinde “Tasfiyenin kapanmasından sonra ek tasfiye işlemlerinin yapılmasının zorunlu olduğu anlaşılırsa, son tasfiye memurlarının, yönetim kurulu üyelerinin, pay sahibi veya alacaklıların ,şirket merkezinin bulunduğu yerde ki asliye ticaret mahkemesinden bu ek işlemler tamamlanıncaya kadar şirketin yeniden tescilini isteyebilecekleri, mahkemenin istemin yerinde olduğuna kanaat getirirse ek tasfiye için yeniden tesciline ve bu işlemleri yapmaları için tasfiye memuru atayacağı düzenlenmiştir. Ticaret sicil kaydının incelenmesinde şirketin 17.9.2019 tarihli ortaklar kurulu kararı nedeniyle tasfiyeye girdiği ,tasfiyeye girişin 24/09/2019 tarihinde tescil edildiği,tasfiye sonunun 21/05/2020 tarihinde tescil edildiğinden sicil kaydının terkin edildiği, Tasfiye Halinde İstanbul Anadolu 2. İş Mahkemesinin 2018/132 esas sayılı dosyasında Tasfiye Halinde … AŞ’nin 20.4.2018 tarihinde açılan davada davalı olarak bulunduğu , davacının ihya talebinde hukuki yararı bulunduğu anlaşılmaktadır. TTK’nın 547. maddesi gereğince tasfiyenin kapanmasından sonra ek tasfiye işlemlerinin yapılmasının zorunlu olduğu, dava dışı şirketin davacı taleplerinden sorumlu olup olmadığının görülmekte olan derdest dava da inceleneceği, bu davanın konusunu teşkil etmediği, derdest dava açıldıktan sonra tasfiye kararı alınarak tasfiyenin sonlandırıldığı anlaşılmaktadır. Bu halde tasfiyenin usulüne uygun sonlandırıldığı kabul edilemez. Tasfiye sürecinde yetki ve sorumluluk tasfiye memurunda bulunduğundan davalı tasfiye memuru vekili tarafından asıl sorumlunun şirket olup tasfiye memurunun yasal hasım olduğu yargı giderinden sorumlu tutulamayacağına yönelik istinaf nedeni yerinde görülmemiştir. Yargıtay HGKnun 2017/11-2924 esas 2018/1935 karar sayılı ve 13.12.2018 tarihli ilamı ile ” şirket davalarında yargılama usulünün düzenlendiği TTK 1521. maddesin de açılacak davalarda basit yargılama usulünün uygulanacağı, ek tasfiyenin ” çekişmesiz yargı işi olduğu” tesbit edilmiştir. Açıklanan nedenlerle hükme yönelik ileri sürülen istinaf nedenleri yerinde olmadığından davalı … vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine, çekişmesiz yargı işlerinde temyiz yolu açık bulunmadığından kesin olarak karar verilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle: Davalı … vekilinin istinaf başvurusunun HMK ‘nun 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, Peşin harcın karar harcına mahsubuna başkaca harç alınmasına yer olmadığına, Hükümden sonra davacı tarafından yapılan 48-TL istinaf yargı giderinin davalı …’dan alınarak davacıya verilmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK 362(1)-ç maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 17/02/2022