Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2022/273 E. 2022/512 K. 31.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/273
KARAR NO: 2022/512
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 05/11/2021
NUMARASI: 2021/711 Esas – 2021/749 Karar
DAVA: İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 31/03/2022
İlk derece mahkemesince verilen kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA: Davacı vekili, müvekkili şirket tarafından 29.11.2017-29.11.2020 tarihleri arasında … numaralı … All Risk Paket Sigorta Poliçesi ile sigortalanan … seri nolu forkliftin belirlenen risklere karşı poliçede yazılı teminat limitleri çerçevesinde sigortalandığını, Sigortalı forkliftin … A.Ş tarafından finansal kiralama sözleşmesi ile … Ltd ye kiralandığını, istif araçları kiralama hizmeti sözleşmesi ile … Şti. tarafından … A.Ş.’ ne kiralandığını, 09.09.2019 tarihinde, …’ya ait işyerinde, … firması çalışanı …’nun sevk idaresindeki sigortalı forklifte, yine firma çalışanı tarafından kullanılan forkliftin kazaen çatallarının çarpması sonucu dava konusu kaza meydana geldiğini, meydana gelen toplam zararın iskonto ve poliçe muafiyet tutarlarının tenzili ile 6.440,31-euro olarak tespit edildiğini, ödenen 6.440,31-euro hasar bedelinin rücuen tahsili için İstanbul … İcra Müdürlüğü … esas sayılı dosyası ile ilamsız icra takibi başlatıldığını, takibe karşı davalı/borçlunun borca itiraz ettiğini ve takibi durdurduğunu, davalı … firmasının kazaya karışan sürücülerin istihdam edeni olduğunu, Davalı … firması ise kazanın gerçekleştiği fabrikanın sahibi ve forkliftlerin kiracısı konumu olduğunu beyanla sadece takibi geciktirme amaçlı ve yasal dayanaktan yoksun itirazın iptaline, takibin devamına, %20 icra inkâr tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalılar tarafından süresinde cevap dilekçesi sunulmamıştır.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece, 6100 sayılı HMK’nun 4/1-a maddesinde kiralanan taşınmazların 09/06/1932 tarihli ve 2004 sayılı icra ve iflas kanuna göre ilamsız icra yoluyla tahliyesine ilişkin hükümler ayrık olmak üzere, kira ilişkisinden doğan alacak davaları da dahil olmak üzere tüm uyuşmazlıkları konu alan davalar ile bu davalara karşı açılan davalara, konuları ve değerlerine bakılmaksızın Sulh Hukuk Mahkemelerinde bakılacağı hükmüne yer verildiği,eldeki davada sigortalısına halef olan davacı sigortacı, davalı … A.Ş ile sigortalı … A.Ş. arasında söz konusu emtianın davalı … A.Ş ye ait iş yerinde çalıştırılmak üzere kira sözleşmesi düzenlendiğini, emtianın sağlam ve çalışır vaziyette kiralayan davalıya teslim edildiğini, davalıların kira müddetince kiralanan iş makinesinin zarar görmesini engelleyecek gerekli dikkat ve özeni göstermediğinden davalı kiracının ve iş yeri sahibinin özen yükümlülüğüne aykırı davrandığından bahisle meydana gelen zarardan sorumlu olduğunu iddia ederek huzurdaki davayı ikame etmekle, taraflar arasındaki asıl uyuşmazlığın kiralama ilişkisinden kaynaklandığı bu nedenle sulh hukuk mahkemelerinin görevli olduğu gerekçesiyle ; HMK’nın 114/1-c ve HMK’nın 115/2 maddesi uyarınca davanın usulden reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili; finansal kiralama kanunu 31.madde gereği, finansal kiralama sözleşmelerinden kaynaklanan uyuşmazlıklarının çözümünde görevli mahkemelerin asliye ticaret mahkemeleri olduğunu, davanın taraflarının tacir olması ve dava konusunun sigorta sözleşmesinden kaynaklanması nedeniyle; Finansal Kiralama Kanunu 31. Maddesi gereği işbu davanın mutlak ticari dava mahiyetinde olduğunu, TTK’ nın 5/1 maddesi gereğince ticari davalara bakmakla görevli mahkemelerin asliye ticaret mahkemeleri olduğunu, kararın yasaya ve usule aykırılık teşkil ettiğini belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
GEREKÇE: 6102 sayılı TTK’nun 1472. maddesinde sigortacının, sigorta tazminatını ödediğinde, hukuken sigortalının yerine geçeceği, sigortalının, gerçekleşen zarardan dolayı sorumlulara karşı dava hakkı varsa bu hakkın, tazmin ettiği bedel kadar, sigortacıya intikal edeceği, sorumlulara karşı bir dava veya takip başlatılmışsa, sigortacının, mahkemenin veya diğer tarafın onayı gerekmeksizin, halefiyet kuralı uyarınca, sigortalısına yaptığı ödemeyi ispat ederek, dava veya takibi kaldığı yerden devam ettirebileceği hüküm altına alınmıştır.Dava, sigorta şirketi tarafından sigortalısının halefi olarak açıldığına göre, görevli mahkemenin tayininde sigortalı ile davalı arasındaki ilişkinin hukuki mahiyeti nazara alınır. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Genel Kurulu’nun 22.03.1944 tarihli 37 Esas ve 9 Karar sayılı kararında bu husus “sigortacının sorumlu kişi aleyhine açacağı dava sigorta poliçesinden doğan bir dava değildir. Bu nedenle, halefiyet davası bir ticari dava sayılamaz. Bu dava, aynen sigortalı kimsenin sorumlu kişiye karşı açmış olduğu bir dava gibidir. Sigortalının muhtelif mahkemelerde dava açma hakkı varsa aynı hak sigortacının halefiyet hakkına dayanan rücu davası için de söz konusudur” şeklinde vurgulanmaktadır. Dava tarihi itibari ile yürürlükte bulunan 6100 sayılı HMK’nun 4. maddesinde ise dava konusunun değer veya tutarına bakılmaksızın kiralanan taşınmazların, 2004 sayılı İİKuna göre ilamsız icra yoluyla tahliyesine ilişkin hükümler ayrık olmak üzere, kira ilişkisinden doğan alacak davaları da dâhil olmak üzere tüm uyuşmazlıkları konu alan davalar ile bu davalara karşı açılan davaların sulh hukuk mahkemesinin görevinde olduğu düzenlenmiştir. Somut olayda, davacı şirket sigortalısı tarafından davalı … A.Şne kiralanan forkliftin davalı kiracının elinde iken diğer davalının personelinin çarpması nedeniyle meydana gelen zarar sigortacı tarafından sigortalıya ödenmiş olup ödenen tazminatın makinenin kiracısı ile kazayı yapan personelin istihdam edeni davalı şirketlerden tahsili talep edilmiştir. Davaya dayanak ve hükme esas alınan sözleşme, ”İstif Araçları Kiralama Hizmeti Sözleşmesi” Sigortalı … ltd.şti. kiralayan; davalı Imperial … A.Ş. ise kiracıdır.Sözleşmenin 3.8.maddesinde …’in işin ifasında sadece kendi çalışanlarını veya taşeronlarının çalışanlarını istihdam edeceği düzenlenmiştir. Ancak ; kiralanan araçların operatör veya şoförleriyle birlikte kiralanıp kiralanmadığı belirlenmeden dava dilekçesi tebliğ edilmeden görevsizlik kararı verilmiştir.Taraflar arasındaki sözleşmenin “şoförlü araç kiralama hizmetine” ilişkin mi, yoksa Türk Borçlar Kanunu’nun 299.maddesinde düzenlenen kira sözleşmesine ilişkin mi olduğu dosya kapsamında anlaşılamamaktadır. Bu itibarla; kiralanan araçların davalı kiracıya şoförleriyle birlikte verilip verilmediği hususlarında taraf vekillerinden ayrıntılı beyan alınarak,gerektiğinde sigortalı şirkete müzekkere yazılarak taraflar arasındaki sözleşmenin niteliğinin açıklığa kavuşturulması, eğer taraflar arasındaki sözleşmenin “şoförlü araç kiralama hizmetine” ilişkin bir sözleşme olduğu tespit edilirse tarafların tacir olması nedeniyle davaya bakma görevi ticaret mahkemesine ait olacağından görevsizlik kararı verilmesi doğru olmayacaktır. Öte yandan; davalı … firmasının kazaya karışan sürücünün istihdam edeni olduğu belirtilerek dava yöneltilmiştir.Sigortalı ile adı geçen davalı arasında kira ilişkisi bulunduğu ileri sürülmemiştir.Uyuşmazlığın kira ilişkisinden kaynaklandığının kabulü ile davanın göreve ilişkin dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilmesi doğru olmamıştır. Açıklanan nedenlerle; sigortalı kiralayan … Şti. ile davalı … A.Ş. Arasında ki sözleşmenin mahiyeti belirlenerek sonucuna göre karar verilmesi gerektiğinden davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile kararın kaldırılmasına davanın yeniden görülmek üzere dosyanın kararı veren mahkemeye gönderilmesine karar verilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle: Davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne; İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 05/11/2021 Tarih 2021/711 Esas 2021/749 Karar sayılı hükmün HMK.’nın 353(1)a-3 gereği KALDIRILMASINA; “Davanın yeniden görülmek üzere dosyanın kararı veren mahkemeye gönderilmesine” Davacı tarafından yatırılan 59,30-TL peşin istinaf karar harcının istek halinde kendisine iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK 353(1)-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 31/03/2022