Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2022/26 E. 2022/446 K. 24.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/26
KARAR NO: 2022/446
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 27/09/2021
NUMARASI: 2021/484 Esas 2021/716 Karar
DAVA: Tazminat (Haksız Rekabetten Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 24/03/2022
Görevsizliğe ilişkin kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA: Davacı vekili; müvekkil şirkette uzun yıllar çalışmış olan davalıların toplu olarak işi bıraktıklarını, müvekkili şirketin ürettiği ürünleri üreterek müvekkili şirkete rakip olacaklarını beyan ettiklerini, bir kaç ay içerisinde davalı şirkette ticari faaliyetlerine başladıklarını, davalıların davalı şirket aracılığıyla müvekkili şirkete ait müşterilere ulaştıklarını, davalıların müvekkiline ait projeler, fiyatlandırma teknikleri, teknik çizim ve resim dosyaları, tasarım bilgileri, elektrik ve otomasyon projeleri, bunalara ait tüm arşiv veritabanlar, teknik ve ticari bilgileri kopyaladıklarını, davalı şirket üzerinden üretilen ürünler ve verilen tekliflerdeki ürün teknik resim numaralarının, müvekkili şirketin teknik dökümantasyonlarında kullandığı ve benzersiz bir kodlama sistemi kullanarak oluşturduğu ürün teknik resim numaraları ile birebir aynı olduğunu, makine çizimleri ve görsellerinin de birebir aynı olduğunu, ihtarnameye rağmen davalıların haksız rekabet teşkil eden eylemlerinin devam ettiğini, Büyükçekmece C.Başsavcılığının … soruşturma nolu dosyasından davalılar hakkında şikayette bulunulduğunu, bilirkişi raporunda müvekkili şirkete ait birçok veri ve dökümanın davalıların çalıştığı firma bilgisayarında bulunduğunun görüldüğünü, davalıların müvekkili şirkette çalışmaktayken … firmasına … şirketi üzerinden teklif verdiğini, davalıların haksız rekabetinin tespitini, haksız rekabetin durdurulmasını, davalı şirketin faaliyetinin tamamen durdurulmasını, HMK’nun 107’nci maddesi uyarınca haksız rekabet nedeniyle müvekkili için belirsiz değerli olarak şimdilik 50.000-TL maddi, 50.000- TL manevi tazminatın avans faizi ile birlikte davalılardan müteselsilen tahsilinİ talep etmiştir.
CEVAP: 1-Davalılar vekili, davalı … yönünden; bilgisayarın içerisinde tespit edilen verilen çok eskiden kalma olup müvekkilinin dahi hatırlamadığını, makine karşılaştırmalarını yapmak için bu verileri bilgisayarında tuttuğunu, … Şirketi ile davacı şirketin ürettiği malların birbirinden farklı olduğunu, davacı iddialarının asılsız olduğunu, müvekkilinin … firmasına teklif yolladığı iddiasının doğru olmadığını, müvekkillerinin farklı tarihlerde ve çeşitli sebeplerle işten ayrıldıklarını, topluca işten ayrıldıkları iddiasının asılsız olduğunu, davalı şirkette işçi pozisyonunda olup, şirket kurduklarına yönelik iddiaların gerçek dışı olduğunu, müvekkillerinin elektrik teknikeri ve servis sorumlusu şefi olarak çalıştığını, şirketin üretim sırlarına, müşteri çevresine ve makine üretiminde kullanılan yazılımlara vakıf olmadıklarını, haksız rekabette bulunabilmelerine imkan olmadığını, şirket çalışanlarının bilgisayarında ele geçirilmiş bir veri veya belgelerden müvekkillerinin sorumlu tutulamayacağını, Davalı … Ltd. Şti. yönünden; şirket çalışanının bilgisayarında eski çalıştığı işyerine ait bir takım veriler bulunmasının bu verilerden şirketin haberdar olduğuna veya faydalandığına kanıt olamayacağını, resim ve kod kopyalamasının söz konusu olmadığını, bahsi geçen makine ile müvekkilinin ürettiği makinenin çalışma mekanizmasının birbirinden farklı olduğunu, … firmasıyla yapılan bir görüşme ve anlaşma bulunmadığını, belirterek hukuki mesnetten yoksun davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece, rekabet yasağının konusunu işçinin iş ilişkisi içinde öğrendiği işverene ilişkin bilgiler oluşturduğu, TBK’nın 446. maddesinde de, rekabet yasağına aykırı davranan işçinin, bunun sonucu olarak işverenin uğradığı bütün zararları gidermekle yükümlü olduğu ve işçinin kararlaştırılmışsa cezai şarttan da sorumlu olduğunun düzenlendiği, Yürürlük tarihi Türk Ticaret Kanunundan daha sonra olan ve dava tarihi itibariyle yürürlükte bulunan özel nitelikteki 7036 sayılı İş Mahkemeleri Kanunun 5. maddesi uyarınca iş sözleşmesinin devamı veya sona ermesinden sonra açılan davalar ayırımı yapılmadığı, buna göre olup iş ilişkisi nedeniyle sözleşmeden kaynaklanan uyuşmazlığın çözümünde Asliye Ticaret Mahkemesi görevli olmayıp, İş Mahkemesi’nin görevli olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: 1-Davalı şirket vekili; müvekkili şirketin ticaret şirketi olup tacir sıfatına haiz olduğunu, dava konusunun her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili olup nispi ticari nitelikte dava olduğundan asliye ticaret mahkemelerinin görevli olduğunu, taraf şirketleri arasında iş sözleşmesi bulunmadığını, müvekkili şirket yönünden davanın husumetten reddi gerektiğini, görevsizlik kararının kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. 2-Katılma yoluyla istinaf başvurusunda bulunan davacı vekili; davalının husumet yokluğu iddialarının dayanaktan yoksun olduğundan reddi gerektiğini, dava konusu her ne kadar iş sözleşmesinden kaynaklı haksız rekabete ilişkin olsa da; işçinin iş akdinin bitmesinden sonraki dönemde oluşan haksız rekabet eyleminden doğan davada görevli mahkemenin asliye ticaret mahkemesi olduğunu, davada her iki tarafında şirket olduğu ve tacir sıfatına haiz olduğunu, kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE: Dava,davacı şirket çalışanı olan davalı gerçek kişilerin işten ayrıldıktan sonra davalı şirkette çalışmaya başladıkları ,şirkette çalışmakta iken edindikleri müvekkili şirket ürünlerine ait bilgilerin işten ayrıldıktan sonra davalı şirket yararına kullanıldıkları davacı şirket müşterilerine ulaşılarak haksız rekabette bulundukları ileri sürülerek haksız rekabetin engellenmesi ,maddi ve manevi tazminatın davalılardan tahsiline ilişkindir. Mahkemece, görevsizlik kararı 7036 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu’nun 5. Maddesindeki iş mahkemelerinin görev alanına ilişkin düzenlemeye dayandırılmıştır.7036 sayılı kanunun . maddesinde, “(1) İş Mahkemeleri;…. 6098 sayılı TBKnun ikinci kısmının altıncı bölümünde düzenlenen hizmet sözleşmelerine tabi işçiler ile işveren veya işveren vekilleri arasında, iş ilişkisi nedeniyle sözleşmeden veya kanundan doğan her türlü hukuk uyuşmazlıklarına,.. ilişkin dava ve işlere bakar.” denilmiştir.Anılan düzenleme ile mülga 5521 sayılı kanun’un 1. maddesinden farklı olarak, iş kanunu kapsamında kalmayan ve sadece TBK’nın hizmet sözleşmesi hükümlerine tabi çalışanlara ait uyuşmazlıklar da iş mahkemelerinin görev alanına alınmıştır. Gerek 5521, gerekse 7036 sayılı kanunun iş mahkemelerinin görev alanını düzenleyen hükümlerde sözleşmeden veya kanundan doğan her türlü hukuk uyuşmazlıklarına bakma görevini iş mahkemelerine vermiştir. Aralarındaki fark, İş Kanunu kapsamında kalmayıp sadece TBK’nın hizmet sözleşmesine tabii olanlara ilişkin sözleşmelerden kaynaklı hukuk uyuşmazlıklarının da iş mahkemesinin görev alanına alınmasından ibarettir. Mahkeme gerekçesinde İstanbul BAM 43.Hukuk Dairesi’nin 2020/1887 Esas 2020/254 Karar sayılı ilamını emsal olarak göstermişse de; Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 2021/1534 Esas 2021/6811 Karar sayılı 03.12.2021 tarihli kararı ile; TBK’nın 444-447 maddelerinden doğan rekabet yasağının ihlaline dair uyuşmazlıklara bakma görevinin TTK’nın 4/1–c maddesi gereğince aynı Kanunun 5. maddesi uyarınca Ticaret Mahkemelerine ait olacağına, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’nin 13 ve 43. Hukuk Daireleri ile 12 ve 14. Hukuk Daireleri arasındaki uyuşmazlığın bu şekilde giderilmesine karar verilmiştir. Davacı tarafça ;çalışanları olan davalı işçilerin işten ayrıldıktan sonra davalı şirkette çalışmaya başlayarak haksız rekabette bulunduklarını ileri sürmüş ise de mahkemece 7036 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu’nun 5. maddesinde yapılan düzenleme nedeniyle davanın rekabet yasağının ihlali nedeniyle tazminat istemi olarak değerlendirilmiştir.Dava haksız rekabetin tesbiti ,engellenmesi ve tazminat isteğine ilişkindir.Davacı ile davalı şirket arasında işçi-işveren ilişkisi bulunmadığı gibi diğer davalıların da rekabet yasağı hükmünü ihlal ettikleri değil ,haksız rekabette bulunduklarının ileri sürüldüğü anlaşılmaktadır.Haksız rekabete ilişkin davalar TTK’nın 4/1-a maddesi gereğince, mutlak ticari dava olup, bu tür dava ve uyuşmazlıklara ticaret mahkemelerince bakılması gerekir .Davalı şirketin davadışı şahıs tarafından kurulduğu sicil dosyasından anlaşılmaktadır.Davacı vekili tarafından,davalıların henüz işyerinden ayrılmadan davacı şirkete ait bilgilerin kopyalanarak davalı şirket tarafından kullanıldığı ileri sürülmüşse de ,bu iddia sabit görülse dahi işten ayrıldıktan sonra kullanıldığı ileri sürüldüğünden yine mahkemenin görevine etkisi olmayacaktır.Mutlak ticari dava niteliğinde olan uyuşmazlığa bakmaya asliye ticaret mahkemesi görevli iken, göreve ilişkin dava şartı yokluğu nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmesi yerinde olmamıştır. Açıklanan nedenlerle, taraf vekillerinin istinaf başvuruları yerinde olduğundan kararın kaldırılarak, davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye gönderilmesine karar verilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle: Davacı ve davalı şirket vekillerinin istinaf başvurularının kabulüne; Bakırköy 5. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 27/09/2021 Tarih 2021/484 Esas 2021/716 Karar sayılı hükmün HMK.’nın 353(1)a-3 gereği KALDIRILMASINA; “Davanın yeniden görülmek üzere dosyanın kararı veren mahkemeye gönderilmesine” İstinaf yoluna başvuran davacı ve davalı tarafından yatırılan peşin istinaf karar harcının(Davacı 59,30-TL davalı 59,30-TL ) istek halinde kendilerine iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK 353(1)-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.24/03/2022