Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2022/252 E. 2022/293 K. 24.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/252
KARAR NO: 2022/293
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİH: 03/12/2021 (Ara Karar)
NUMARASI: 2021/742 Esas
TALEP: İhtiyati Tedbir
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 24/02/2022
İhtiyati tedbir talebinin reddine ilişkin ara kararın ihtiyati tedbir talep eden davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü.
TALEP: İhtiyati tedbir talep eden davacı vekili; Mart 2016 da şirketteki hisselerinin %50 sini davalının akrabası …’a devir etmek zorunda kaldığını, davalının baskılarını arttırdığını kalan %50 hissesini de 14 haziran 2016 da devrettiğini, 08.07.2016 da şirket hisselerinin tamamının yeniden kendisine devredildiğini, şirketteki 1000 payından 950 sini kardeşi …’e devrettiğini, …’in şirketteki 950 payını 16.11.2016 da …’a devrettiğini, … konut projesini 2016 kasımda tamamladıklarını,davalının ve adamlarının fazlaca yaptığı ödemelere rağmen cebir ve şiddetle tekrar hisseleri geri istediklerini,bu hususta şikayetçi olduğunu, baskılardan kurtulmak amacı ile kardeşi …’in hissesini göstermelik olarak …’a devrettiğini, 31.01.2017 tarihinde kardeşinin başına bişey gelir korkusu ile 50 adet payını …’a devrettiğini, alıkonulduğu … isimli kafeye …’ı çağırdığını ve 950 adet hisseyi de davalıya devrettiğini, MASAK raporunda sayfa 165, 12 de şirket hisselerinin kendisine ait olduğunun belli olduğunu,raporda davalının davacı …’e tefecilik amacı ile 17.010.557,75 TL verdiği, davacının ona karşılığında 19.291.665,07 TL ödediğinin, davalıdan 2.281.107,32- TL alacaklı olduğunun tespit edildiğini, İstanbul Anadolu 32. ACM’nin 2021/932 esas sayılı dosyasında davalı ve adamlarının tefecilik suçundan yargılandıklarını, bu nedenle … A.ş dekiş hisseler üzedrine tedbir konulmasını , İstanbul ili Maltepe ilçesi … mah. … ada … parsel üzerinde kat karşılığı inşaat yapma hakkı vardır şerhinin kaldırılmaması hususunda yazı yazılmasını talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ ARA KARARI: Mahkemece, davacının dava dilekçesi ekine hiçbir delil eklemediğini, dava dilekçesinden başka hiçbir delil sunmadığını, 6100 sayılı HMK’nın 390. Maddesi ihtiyati tedbir talep eden tarafın dava dilekçesinde dayandığı ihtiyati tedbir sebebini ve türünü açıkça belirtmek ve davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak ispat etmekle yükümlü olduğunu,İst.Anadolu 35. Asliye Ceza mahkemesi 2021/932 esas sayılı dosyasının UYAP sisteminden incelendiği,sanıkların tefecilik suçundan yargılandıklarını,başka bir suç isnadının olmadığını,taşınmaz üzerine konulan şerhin kaldırılmaması yolundaki talebin bu davanın konusu olmadığını, davacının ileri sürdüğü ancak henüz sunulmayan, ilgili yerlerden getirtilip incelenmemiş olan deliller olduğunu, davacının iddiası yargılamayı gerektirme olup, yaklaşık ispat şartının gerçekleşmediği gerekçesiyle ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: İhtiyati tedbir talep eden davacı vekili; mahkemenin tefecilik yoluyla herhangi bir şirketin hisselerini devir olamayacağını değerlendirmeden açılan davanın sadece tefecilik olduğunu ve zor kullanma ile ilgili bir dava olmadığını, delil de sunulmadığı için gereken ihtiyati tedbir kararını vermeyerek taleplerinin eksik değerlendirildiğini, dava sürecinde şirket hisseleri 3. şahsa devredilirse HMK 389/1 . de ki tüm koşulların gerçekleşeceğini, dava konusuz kaldığı gibi bu davaya devam etmeye de gerek kalmayacağını, davalı için masak raporu gibi bir delil ve tefecilikten davalıya yönelik açılmış bir dava da derdest olduğunu ve tefecilik yolu ile bir şirketin hisse devrinin yapılmasının da yasal olmadığı dikkate alındığında yaklaşık ispatın sağlandığını, şirketin hisselerinin devrinin usulsüzlüğünün dikkate alınmadığını ileri sürerek kararın kaldırılarak ihtiyati tedbir talebinin kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE: Davacı vekili dava dilekçesinde, davacı …’in şirketin %50’sini Mart 2016’da …’ın yeğeni …’a devretmek zorunda kaldığını, davalının baskılarını arttırması neticesinde davacı …’in, kalan hissesini de (%50) 14 Haziran 2016 da …’a devretmek zorunda kaldığını, böylece şirketin %100 hissesini iradesi dışında davacı …’den alındığını, inşaat ruhsatı alınabilmesi için yeniden 8 Temmuz 2016 tarihinde davacıya devir ettiklerini hisselerini tekrar kaybetmemek için kardeşi …’e devir ettiğini, proje tamamlanınca tekrar baskı neticesi Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığının 2016/164053 soruşturma sayılı dosyasından şikayetçi olduğunu, davacı …’in baskıdan kurtulmak için kardeşi …’in 950 pay hissesini …’a devir ettiğini, … tarafından 950 payında devir edildiğini, MASAK raporunda hisselerin herhangi bir bedel ödenmeden müştekiden olan alacağına (anapara ve faiz) karşılık devir edildiğinin tespit edildiğini, …’in davalıdan 2.281.107-TL alacaklı olduğunu, davalının tefecilik suçundan İstanbul Anadolu 35. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2021/932 esas sayılı dosyasında yargılandığını, davalıya ait şirket hisselerinin tamamının davacılar adına devrine karar verilmesini, hisselerin devrinini yapılması taşınmaz üzerindeki inşaat yapma hakkı şerhinin kaldırılması için ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep etmiştir. HMK’nın 389. maddesi, “Mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme sebebiyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkansız hale geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hallerinde uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir.” şeklindedir. HMK 390/3 maddesi de, tedbir talep eden tarafın dayandığı ihtiyati tedbir sebebini, türünü açıkça belirterek davanın esasına ilişkin kendisinin haklılığını yaklaşık ispat etmesi gerekmektedir. Davalı hakkında tefecilik suçundan yargılandığı; hisse devirlerinin 2016, 2017 yıllarında gerçekleştiği, Cumhuriyet Başsavcılığı soruşturmasının 2016 yılından bu yana devam ettiği gözetildiğinde, taraflar arasında karşılıklı şikayetler neticesi davanın tarafları hakkında açılan birden fazla kamu davaları bulunduğu,inşaat işleri yapımından kaynaklanan ihtilaflar bulunduğu ,bu aşamada birden fazla yapılan hisse devirlerinin geçersizliğinin yapılacak tahkikat sonucu belirleneceği dikkate alındığında yaklaşık ispatın sağlanmadığı sonucuna varılmaktadır. Yargılamanın bulunduğu aşama,mevcut delil durumu itibariyle mahkemenin tedbir talebinin reddine ilişkin ara kararında bir isabetsizlik bulunmadığı sonucuna varılmıştır.Açıklanan nedenlerle istinaf nedenleri yerinde görülmeyen davacı/ihtiyati tedbir isteyen vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle: İhtiyati tedbir talep eden davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nun 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, Peşin harcın karar harcına mahsubuna başkaca harç alınmasına yer olmadığına, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda H.M.K.’nın 362(1)-f maddesi uyarınca kesin olmak üzere, oy birliği ile karar verildi.24/02/2022