Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2022/250 E. 2022/218 K. 17.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/250
KARAR NO: 2022/218
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 23/12/2021
NUMARASI: 2021/937 Esas 2021/1265 Karar
DAVA: Şirketin İhyası
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 17/02/2022
Davanın kabulüne ilişkin kararın davacı ve davalı tasfiye memuru vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA: Davacı vekili ; Müvekkilinin işçilik alacakları nedeni ile İnceler … Tic. Ltd. Şti. hakkında işçilik alacakları nedeni ile 02.10.2012 tarihinde dava açtdığını, Bakırköy 20. İş Mahkemesinin 2016/298 E. 2019/224 K. Sayılı 31.10.2019 tarihli kararı ile neticelendiğini, ancak halen daha karar bozma üzerine verilen işbu karar hakkında tüm kanun yolları tüketilmediğini, işçilik alacaklarına ilişkin icra takibin de mecburen devam ettiğinden ve verilen son karar için temyiz yasa yoluna müracaat edeceklerini, dava devam ederken davalı şirketin tasfiyesinin yasaya aykırı bitirilmesi sebebiyle devam eden dava ve davaya konu ilamın icraya konulacağı icra dosyalarının devamı için işbu ihya davası açılmak zorunda kalındığını, tasfiyesi bitirilen davalı şirket hakkında verilen kararı Bakırköy … İcra Dairesinin … esas sayılı dosyası ile ilama müstenit takip yapıldığını, ihya sağlanmadan dava ve takibe devam mümkün olmadığını, şirketin tasfiyesinin 31.12.2018 tarihinde sona erdiğini ve tescil edildiğini, davalı …’ın, Tasfiye Halinde şirketin tasfiye memuru olduğunu ,şirketin borçlu olduğunu bilmesine rağmen tasfiye işlemine başladığını ve gerçek dışı beyanlarda bulunarak tasfiyeyi sonlandırdığını,Bakırköy 20. İş Mahkemesinin 2016/298 Esas 2019/224 Karar sayılı 31.10.2019 tarihli kararının halen daha kesinleşmemiş olması ,Bakırköy … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı icra dosyası devam eden takibin borçlusu şirketin tasfiyesi hukuka aykırı olarak sonlandırılmış olmakla Tasfiye Halinde İnceler …Tic. Ltd. Şirketinin ihyasına karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: 1-Davalı … vekili; davacının Bakırköy 20. İş Mahkemesi nezdinde şirketin tasfiyesine rağmen davayı takibe itiraz ettiğini, davacı tarafından İnceler … Tic.Ltd.Şti. hakkında 02.10.2012 tarihinde işçilik alacaklarına yönelik dava açıldığını, ilk derece mahkeme olarak 03.11.2014 tarihinde karar verildiğini, temyiz edildiğini, davacının şirketten mahkeme kararı uyarınca alacağı herhangi bir hak ve alacak kalmadığını, Mahkemenin 31.10.2019 tarihinde verdiği kararı tebliğ alan davacı yan müvekkil şirkete 06.03.2020 tarihli ödeme emri gönderilmesini talep ettiğini, Bakırköy … İcra Müdürlüğünün yenilenen numarası ile … E. sayılı dosyasından gönderilen ödeme emri uyarınca ödemeleri yapıldığını, Bakırköy 20. İş Mahkemesi’nin 2016/268 esas 2019/229 karar sayılı 31.10.2021 tarihli kararını icra takibine konu edildiğini, davacının Bakırköy 20. İş Mahkemesi nezdinde görülen dava sonucunda alacağına kavuştuğunu belirterek davanın reddini savunmuştur. 2-Davalı İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğü vekili ; müvekkili kurumun TTK.m.32 ve Ticaret Sicili Yönetmeliği m.34 hükmü çerçevesinde işlem yaptığını, tasfiye sürecinde yetki ve sorumluluğun şirket tasfiye memurunda olduğunu, tasfiye memurları tarafından tasfiye prosedürünün eksik bırakılmış olmasının memurların sorumluluğunu gerektirdiğini, tasfiye memurlarının iddia edilen eksik işlemlerini müvekkili sicilin tespit etmesinin mümkün olmadığını, müvekkilinin davanın açılmasına sebep olacak bir işlem yapmadığını, yasal hasım konumunda bulunan müvekkili aleyhine yargı giderine ve vekalet ücretine hükmedile -meyeceğini belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI:Mahkemece, ihyası istenilen şirketin Bakırköy 20.İş Mahkemesinin 2016/298 Esas sayılı dosyasındaki işlemlerinin sonuçlandırılması amacıyla huzurdaki davanın açıldığı, şirketin 31/12/2018 tarihinde TTK.nın geçici 7.madde uyarınca sicilden re’sen terkin işleminin yapıldığı, şirketin ihya edilmesinde davacının hukuki yararının bulunduğu gerekçesiyle davanın kabulü ile İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğünde … sicil numaralı Tasfiye Halinde İnceler …Ticaret Limited Şirketi’nin TTK 547. maddesi uyarınca ek tasfiye işlemlerinin yapılması için tüzel kişiliğinin ihyasına, tasfiye memuru olarak eski tasfiye memuru …’ın atanmasına, karar kesinleştiğinde keyfiyetin ticaret sicilde tescil ve ilanına, ilan ve müzekkere masraflarının davacı tarafça karşılanmasına karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: 1-Davacı vekili;mahkemece hiçbir gerekçe gösterilmeden yargı giderinin üzerinde bırakıldığını, kararda şirketin resen terkin edildiğinin belirtildiğini, ancak tasfiyenin resen yapılmadığını, davanın açılmasına sebebiyet verenin tasfiye memuru olduğunu, lehine gideri ve vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğini, keyfiyetin ticaret siciline tescil ve ilanı için yapılacak giderlerin de davacı tarafça karşılanmasına karar verildiğini, yine HMK 323.maddesinde anlaşılacağı üzere bunun da bir yargı gideri olduğunu, kararın hüküm kısmındaki 3 numaralı bendin ve yargı gideri ile vekalet ücretine ilişkin kararların kaldırılarak; davalı tasfiye memuru sorumlu tutularak, lehine yargı gideri ve vekalet ücretine hükmedilmesine, ihya sonrası ticaret sicildeki işlemlerin ve masrafların davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir. 2-Davalı … vekili; Bakırköy 20. İş Mahkemesi’nde açılan işçilik alacaklarına yönelik davada verilen kabul kararına karşı kabul edilen tutara ilişkin olarak 42.672,56-TL tutarında teminat mektubu ibraz edilerek kararın temyiz edildiğini, bozma kararı üzerine yapılan yargılama sonunda verilen karar uyarınca teminat mektubunun nakde çevrildiğini, ayrıca 29.643,65-TL daha ödeme yapıldığını, yeniden hesap yapıldığında 4.776,07-TL bakiye borç hesaplandığını ve tekrardan müvekkilince ödendiğini, davacının herhangi bir hak ve alacağı kalmadığını, şirketin tasfiye edildiğine ilişkin müvekkili tarafından bilgi verilmediğinden davayı takip ettiklerini, öğrendikten sonra vekil sıfatı ile işlemi olmadığını, davacı tarafça sunulan temyiz dilekçesi tebliğ olduğunda tasfiye sebebiyle tebligatın iade edildiğini, gerekçeli kararın talep olmadan 20 ay sonra usulsüz şekilde tebliğe çıkarıldığını, ilama dayalı icra takibi yapan davacının ilamı tebliğ almış sayıldığından temyiz süresinin dolduğunu, davacının hukuki menfaatinin bulunmadığını, kararın kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE:Dava; sicilden terkin edilen şirketin ihyası talebine ilişkindir. TTK’nun 547. maddesinde “Tasfiyenin kapanmasından sonra ek tasfiye işlemlerinin yapılmasının zorunlu olduğu anlaşılırsa, son tasfiye memurlarının, yönetim kurulu üyelerinin, pay sahibi veya alacaklıların, şirket merkezinin bulunduğu yerde ki asliye ticaret mahkemesinden bu ek işlemler tamamlanıncaya kadar şirketin yeniden tescilini isteyebilecekleri, mahkemenin istemin yerinde olduğuna kanaat getirirse ek tasfiye için yeniden tesciline ve bu işlemleri yapmaları için tasfiye memuru atayacağı düzenlenmiştir. Şirketin tasfiye işlemlerinin eksiksiz ve tam olarak yapılması halinde tüzel kişiliğin sona ermesinden söz edilecektir. Dosya arasına celbedilen ticaret sicil kaydının incelenmesinde şirketin tasfiyesinin sona erdiği 31/12/2018 tarihinde tescil edildiğinden sicil kaydının terkin edildiği anlaşılmaktadır. Davalı tasfiye memuru her ne kadar tasfiyenin tam olarak yapıldığını ileri sürmekte ise de; dosyaya ibraz edilen Bakırköy 20.İş Mahkemesinin 2016/298 esas ,2019/224 karar sayılı 31.10.2019 tarihli ilamın incelenmesinde ,davacı tarafından 2.10.2012 tarihinde işçilik alacakları için dava açıldığı, daha evvel verilen hükmün Yargıtay tarafından bozulduğu ,2016 yılında yeniden esas aldığı,bozmaya uyularak yargılama yapılmakta iken şirket ortaklarının tasfiye kararı aldığı ve halen derdest dava devam eder iken tasfiyenin tamamlandığı ,31.12.2018 tarihinde şirketin sicilden terkin edildiği ,terkinin mahkemeye de bildirilmediği terkinden sonra dosyada hüküm verildiği ,temyiz aşamasında bulunduğu anlaşılmaktadır. Anlatılan sebeblerle davacının açtığı dava neticelenmeden verilen karar infaz edilmeden şirketin tasfiyesinin sona erdirilmesi mümkün olmayıp davalı tasfiye memuru vekilinin tasfiyenin usulüne uygun tamamlandığı ,davacının hukuki yararı bulunmadığına yönelik istinaf nedeni yerinde görülmemiştir. H.M.K.’nın 326-(1) maddesinde; kanunda yazılı haller dışında, yargılama giderleri davada haksız çıkan taraftan alınmasına karar verilir. Tasfiye sürecinde tasfiyenin eksiksiz yapılmasından tasfiye memuru sorumludur. Buna göre dava da haksız çıkan davalı tasfiye memuru aleyhine yargılama giderine hükmetmek gerekmektedir. Davalılardan ticaret sicili ise yasal hasım konumunda olduğundan sicil aleyhine yargı giderine hükmedilemeyecektir.Tüm dosya kapsamından; TTK’nın 547. maddesi gereğince ek tasfiye işlemlerinin yapılmasının zorunlu olduğu anlaşılmaktadır. Tasfiyenin sonlandırılması nedeniyle davacının hakkının sona erdiği kabul edilemeyecektir. Bu nedenlerle şirketin ihyasına ve tasfiye memuru atanmasına karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmediğinden davalı tasfiye memuru vekilinin istinaf nedenleri yerinde olmadığından başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.İlk derece mahkemesince şirketin sicilden terkini TTK geçici 7.madde uyarınca yapılmadığı halde bu yönde gerekçe yazılması,yargı giderinin davacı üzerinde bırakılması yerinde görülmemiş ; bu hususlara ilişkin davacı vekilinin istinaf sebebi yerinde görülerek, belirtilen hususlar yeniden yargılama gerektirmediğinden,kararın kaldırılmasına hükmün kesinleşen kısımları dikkate alınarak ,davanın kabulüne şirketin ihyasına , davacı yararına hükmedilen yargı gideri ve vekalet ücretinin davalı tasfiye memurundan tahsil edilmesine karar verilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle: 1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK.’nın 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, 2-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne; Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 23/12/2021 Tarih 2021/937 Esas 2021/1265 Karar sayılı HMK 353(1)b-2 gereği KALDIRILMASINA; “Davanın kabulüne, İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğünde … sicil numaralı TASFİYE HALİNDE İNCELER …LİMİTED ŞİRKETİ’nin TTK 547. maddesi uyarınca ek tasfiye işlemlerinin yapılması için tüzel kişiliğinin İHYASINA, Tasfiye memuru olarak eski tasfiye memuru …’ın atanmasına, tasfiye memuruna takdiren ücret tayinine mahal olmadığına, Karar kesinleştiğinde kararın İstanbul Ticaret Sicilinde tescil ve ilanına, ilan ve tescil masraflarının davalı tasfiye memurundan tahsil edilerek davacıya ödenmesine “İlk Derece yargılamasına ilişkin olarak; “Alınması gereken 80,70-TL karar ve ilam harcından peşin yatırılan 59,30-TL harcın mahsubu ile bakiye 21,40-TL’nin davalı …’dan alınarak hazineye gelir kaydına, Davalı İstanbul Ticaret Sicili Müdürlüğü davada yasal hasım konumunda bulunduğundan aleyhine yargı gideri ve kalet ücreti takdirine yer olmadığına, Davacı tarafından yatırılan 118,60-TL peşin harçlar ile 69,10-TL posta masrafı olmak üzere toplam 187,70-TL’nin davalı …’dan alınarak davacıya verilmesine, Davacı lehine takdir olunan 5.100-TL vekalet ücretinin davalı …’dan alınarak davacıya verilmesine, Kullanılmayan gider avansının talep halinde yatıran tarafa iadesine”Davalı … tarafından yatırılan peşin harcın istinaf karar harcına mahsubuna başkaca harç alınmasına yer olmadığına, Davacı tarafından yatırılan 80,70-TL peşin istinaf karar harcının istek halinde kendisine iadesine,Davacı tarafından yapılan 79,50-TL istinaf yargı giderinin davalı …’dan alınarak davacıya verilmesine, davalı … tarafından yapılan giderlerin üzerinde bırakılmasına, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK 362(1)-ç maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.17/02/2022