Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2022/2355 E. 2023/1138 K. 13.07.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/2355
KARAR NO: 2023/1138
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 18/02/2021
NUMARASI: 2019/477 Esas – 2021/137 Karar
DAVA: Yargılamanın İadesi
Yargılamanın iadesi talebinin reddine ilişkin verilen kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA: Yargılamanın iadesi talebinde bulunan davacı vekili; müvekkilinin davalı firmadan 2004 senesinde toplamda 16.776-TL’lik mal aldığını, müvekkilinin alacaklarına ilişkin olarak çek keşide ederek ve senedi ödemek suretiyle faturalara ilişkin tüm borçlarını ödediğini, ancak davalı firmanın alacağını tahsil etmesine rağmen Gaziosmanpaşa …İcra Dairesi’nin … E. sayılı dosyasıyla takip başlatarak faiz ve masraflar dahil olmak üzere 55.570-TL’nin tahsilini talep ettiğini, davalı firmanın kötü niyetli olarak takip başlatarak müvekkiline ait menkul ve gayrimenkulleri haciz altına aldırdığını belirterek müvekkilinin davalıya borçlu olmadığının tespitine ilişkin olarak açılan davada, mahkemece davanın reddine dair kesinleşen kararı üzerine 23/07/2019 tarihli dilekçesiyle yargılama sırasında delil sunma sürelerinden sonra bulunan 06/08/2004 tarihli 6.400-TL bedelli davalıya yapılan ödemeyi içerir makbuzu dilekçe ekinde sunduklarını, söz konusu makbuzda şirketin o tarihteki muhasebe müdürü olan ve davacı yanında sigortalı olarak çalışan … isimli şahsın imzasının bulunduğunu belirterek HMK 375/ç bendi gereğince yargılamanın iadesi suretiyle kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili; müvekkilinin davacıya mobilya satıp teslim ettiğini, ancak davacının bedelini ödememesi nedeniyle icra takibi yaptıklarını, iddia edildiği gibi çeklerle ya da senetle bir ödemenin söz konusu olmadığını, davacının ödeme iddiasını yazılı delille ispatlaması gerektiğini, yargılamanın iadesi koşullarının gerçekleşmediğini belirterek talebin reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece; yargılamanın iadesi talebindeki anlatıma göre yargılamanın yenilenmesi isteminin HMK’nın 375/ç maddesine dayandırıldığı, tanık beyanı ile tahsilat makbuzu nüshası incelendiğinde; nüshanın adi evrak niteliğinde olduğu, nüsha üzerindeki bilgilerden davacının ödemede bulunduğunun açık ve net bir şekilde anlaşılamadığı, bu nüshanın tarafların kayıtları ile teyit edilemediği, karar düzeltme safhasından sonra ibraz edilen ilgili belgeye dair önceki yargılama aşamasında davacıya ait defter ve kayıtlarda hiç bir kayda rastlanmadığı, yargılamanın iadesi talebinin hükmün sonucunu değiştirecek nitelikte olmadığı, HMK 375/ç bendinde belirtilen durumun somut olayda gerçekleşmediği, yargılamanın yenilenmesini gerektirir yasal koşulların bulunmadığı gerekçesiyle talebin reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Yargılamanın iadesi talebinde bulunan davacı vekili istinaf dilekçesinde; dosyaya sunulmuş olan belgenin kararı etkileyecek nitelikte olduğunu, bu belgenin müvekkilinin borcu ödediğini gösterdiğini, müvekkilinin davaya konu borcu ödediğini, yargılama sırasında aleyhine hüküm verilen tarafın elinde olmayan nedenlerle elde edilemeyen bir belgenin kararın verilmesinden sonra ele geçirilmiş olması halinde yargılamanın iadesi yapılacağı düzenlenmiş olup bahsi geçen hükümde belgenin niteliği ile ilgili bir ayrım yapılmadığını, bu belgenin tahsilat makbuzu olması nedeniyle ödemenin yapıldığını açıkça ortaya koyduğunu, müvekkilinin ödemeleri yapan babasının davalıdan aldığı ve yaşı itibariyle koyduğu yeri hatırlayamadığı için belgenin süresinde ibraz edilemediğini belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
GEREKÇE: Talep, yargılamanın iadesi istemine ilişkindir. Yargılamanın iadesini isteyen davacı tarafından İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2014/1146 Esas 2016/254 Karar sayılı dosyasında, davalının davacı aleyhine başlattığı Gaziosmanpaşa … İcra Dairesi’nin … Esas sayılı icra takibi nedeniyle borçlu olmadığının tespitine ilişkin davada mahkemece davacının ödeme iddiasını ispatlayamadığı gerekçesiyle 23/03/2016 tarihinde davanın reddine karar verilmiştir. Bahsi geçen karar, davacı tarafça temyizi üzerinde Yargıtay 19. Hukuk Dairesi’nin 09/02/2017 tarihinde onanmıştır. Davacının yargılamanın iadesine dayanak olarak karar düzeltme aşamasında sunduğu 06/05/2004 tarihli 2381 sayılı tahsilat makbuzunun, tek başına borcu söndüren belge olmadığı gerekçesiyle 19/02/2019 tarihinde karar düzeltme talebinin reddine karar verilmiştir. Davacı, davalıya olan borcunun ödendiğine dair 06/05/2004 tarihli 2381 sayılı tahsilat makbuzu sonradan bulduğunu belirterek yargılamanın iadesi talebinde bulunmuştur. İddianın ileri sürülüş biçimine göre davacının yargılamanın yenilenmesi istemini HMK. 375.maddesinin 1-ç bendinde düzenlenen “Yargılama sırasında, aleyhine hüküm verilen tarafın elinde olmayan nedenlerle elde edilemeyen bir belgenin, kararın verilmesinden sonra ele geçirilmesi” nedenine dayandırdığı anlaşılmaktadır. Yargılama sırasında aleyhine hüküm verilen tarafın elinde olmayan nedenden dolayı ele geçirilemeyen yeni bir belgenin, kararın verilmesinden sonra ele geçirilmiş olmasının yargılamanın iadesi sebebi teşkil edebilmesi için; bu belgenin davaya bakıldığı sırada mevcut olması, ele geçirilen belgenin hükmü etkileyecek nitelikte bulunması, bu belgenin hükmün verilmesinden sonra ele geçirilmesi, bu belgenin yargılama sırasında, aleyhine hüküm verilen tarafın elinde olmayan nedenlerle elde edilememiş olması gerekir (Baki Kuru, Medeni Usul Hukuku, 22. Baskı, s.713). Belgenin aleyhine hüküm verilen tarafın elinde olmayan nedenlerle elde edilememiş olması, zorlayıcı bir sebepten ya da lehine hüküm verilen tarafın eyleminden dolayı meydana gelmelidir. Yargılamanın iadesini isteyen tarafın, bu senet veya belgeyi yargılama sırasında elde edememesinde kusurunun bulunmaması gerekir. Kendi kusuru ile bu senet ve belgeyi yargılama sırasında elde edememiş ve mahkemeye veremeyen tarafın yargılamanın iadesi talebinde bulunması mümkün değildir (Baki Kuru, Hukuk Muhakemeleri Usulü, Cilt V. İstanbul 2001, s.5181-5184). Yeni ele geçirilmiş belgenin hükmü etkileyecek nitelikte olması ise belgenin dava sırasında ibraz edilmesinin, yargılamanın iadesinin talep edenin daha lehine bir hüküm bir hüküm verilmesi sonucunu doğurması anlamına gelmektedir (Baki Kuru, Hukuk Muhakemeleri Usulü, Cilt V. İstanbul 2001, s.5178). Bu çerçevede değerlendirme yapıldığında; bahsi geçen belgenin yargılama sırasında ele geçirilememesinin zorlayıcı bir nedenden ya da karşı tarafın eyleminden kaynaklandığına dair bir iddia ileri sürülmemiştir. Belgenin bulunduğu yerin hatırlanamamasının, davacının elinde olmayan bir neden olarak kabul edilmesi mümkün değildir. Diğer taraftan bahsi geçen belge karar düzeltme aşamasında sunulmuş olup, Yargıtay tarafından bahsi geçen belgenin borcu tek başına söndüren bir belge niteliğinde olmadığı belirtilerek karar düzeltme talebinin reddine karar verilmiştir. Bu durumda bahsi geçen belgenin hükme etkisi de tartışmalı olup, şartları sağlanmadığından davacı vekilinin yargılamanın iadesi talebinin reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Açıklanan nedenlerle; mahkemece yargılamanın iadesi talebinin reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığından, davacı vekilinin yerinde görülmeyen istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle: Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, Alınması gereken 269,80-TL istinaf karar harcından davacı tarafından peşin yatırılan 59,30-TL harcın mahsubu ile bakiye 210,50-TL harcın davacıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına, Davacı tarafından yapılan giderlerin üzerinde bırakılmasına, davalı tarafından yapılan 31,25-TL istinaf yargı giderinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK’nın 362(1)-a gereği kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 13/07/2023