Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2022/2330 E. 2022/1805 K. 16.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/2330
KARAR NO: 2022/1805
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 18. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 26/04/2022
NUMARASI: 2021/639 Esas – 2022/347 Karar
DAVA: İtirazın İptali
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 16/12/2022
Davanın kısmen kabulüne ilişkin kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA: Davacı vekili, müvekkili ile … AŞ arasında GKS imzalandığını, davalının müteselsil kefil sıfatı ile sözleşmeye imza attığını, borcun ödenmemesi üzerine Kadıköy …Noterliğine ait 17/04/2017 tarihli … yevmiye nolu ihtarname ile hesabın kat edildiğini, borcun ödenmemesi üzerine davalı aleyhine İstanbul Anadolu … İcra Dairesinin … Esas sayılı takip dosyası üzerinden icra takibi başlatıldığını, davalının ödeme emrine itiraz ettiğini ve takibin durduğunu beyan ederek, itirazın iptali ile takibin devamına ve davalı aleyhine %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili, söz konusu kredinin araç satın alınması için çekildiğini, araç üzerine rehin konulup konulmadığının tespiti gerektiğini, rehinle güvence altına alınmış ise önce rehine başvuru zorunluluğunun bulunduğunu, müvekkilinin 2015 yılında dava dışı kredi lehtarının ortaklığından ayrıldığını, eş rızası olmadan alınan kefaletin geçersiz olduğunu beyan ederek, davanın reddine, davacı aleyhine %20’den aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece, bilirkişi raporu benimsenerek; davacı ile dava dışı asıl borçlu arasında 16/01/2015 tarihli 300.000-TL limit dahilinde GKS imzalandığı, davalının 375.000-TL’ye kadar müteselsil kefil sıfatıyla imzaladığı, kredinin 16/01/2015 tarihinde 35.000-TL tutarında 48 ay vadeli %11,28 faiz oranı üzerinden kullandırıldığı, 17/04/2017 kat tarihi itibariyle 16.036,31-TL asıl alacak tutarının kaldığını, davalıya gönderilen hesap kat ihtarının tebliğ edilemediği, GKS’de davalının adresine yer verilmediği, davalının takip ile temerrüde düştüğü, sözleşmenin 10.maddesinde temerrüt faizinin bankaca tespit edilmiş en yüksek kredi faiz oranının %50 fazlasına göre temerrüt faizinin belirleneceği,banka tarafından krediye fiilen uygulanan en yüksek faiz oranı üzerinden temerrüt faizinin belirlenmesi gerektiği, akdi faizin %11,80 olduğu, buna göre temerrüt faizinin %17,70 olduğu, davacının davalıyı hesabı kat ettiği 17/04/2017 tarihinden 23/08/2017 tarihine kadar akdi faiz oranı üzerinden faiz talep edebileceği, buna göre işlemiş faiz 643,16-TL, BSMV’nin ise 32,16 -TL hesaplandığı, takip tarihi itibari ile 16.036,31-TL asıl alacak olmak üzere toplam 16.207,34-TL üzerinden devamına,asıl alacağa takip tarihinden itibaren yıllık %17,70 oranında temerrüt faizi, %5’i oranında BSMV işletilmesine ,takibin fazla istemin reddine ve davacı yararına icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili; müvekkil banka tarafından davalıya gönderilen ve itiraz edilmeyen ihtarnamede de belirtildiği üzere; ticari kredi borcu için %48 temerrüt faiz oranı uygulanması gerekmekte ise de mahkemece, takibe konu kredi alacağına yıllık %17,70 oranında temerrüt faizi işletilmesine karar verildiği, ilgili takip tüm yasal prosedürüne uygun olarak gerçekleştirildiğinden İstanbul 18. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2021/639 Esas, 2022/347 Karar, 26.04.2022 Tarihli sayılı kararının davanın reddine ilişkin kısmının kaldırılarak, İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyaya borçlu yan tarafından yapılan itirazın iptali ile takip talebine uygun olarak devam edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE: Dava, taraflarca imzalanan araç kredisi sözleşmesinden kaynaklanan alacak iddiasına dayalı başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir. Sözleşmenin 10.maddesi ; “. “… bankanın tespit ettiği kredi faiz oranlarından işlem tarihinde yürürlükte olan en yüksek kredi faiz oranına bu oranın %50 ilavesi ile bulunacak oranda temerrüt faizi ile bunun fon ve gider vergisini ödeyeceğini…” hükmünü haizdir.Davacı tarafın istinaf nedeni temerrüt faizi hatalı uygulandığından alacağın eksik hesaplandığına ilişkindir. Her ne kadar reddedilen kısım miktar olarak kesinlik sınırı içinde ise de, kabul edilen kısma yürütülecek temerrüt faizine ilişkin kısım bakımından da istinaf edildiğinden hükme karşı kanun yolunun açık olduğunun kabulü gerekir. Davacı alacaklı banka icra takibinde ,%48 oranında temerrüt faizi talep etmiştir.Bankanın merkez Bankasına bildirdiği en yüksek faiz oranının %32 olduğu belirlenmiştir.Ancak Yargıtay( kapatılan) 19. ve 11. Hukuk Daireleri ile HGK’nın yerleşik uygulamalarında temerrüt faizine esas alınacak oranın banka tarafından müşterilerine fiilen uygulanan oranlar olması gerektiği buna göre, bankanın talep ettiği oranda temerrüt faizi işletilebilmesi için Merkez Bankasına bildirilen değil, fiilen uyguladığı akdi faiz oranlarını belgelemesi gerekmektedir. Bu yolda ise bir belge sunulmamıştır. Bankalar tarafından TCMB’ye uygulanacağı bildirilen en yüksek faiz oranları temerrüt faizi belirlenmesine esas alınmamaktadır. (Yargıtay 11.HD’nin 2020/8317 Esas, 2022/3418 Karar sayılı ve 26.04.2022 tarihli ilamı aynı yoldadır.) Davacı tarafça fiilen uygulanan daha yüksek bir oranda kredi kullandırıldığına dair belge sunulmadığından davaya konu krediye uygulanan %11.80 + %50 ilave ile %17.70 oranında temerrüt faizi hesaplanmış ise de; TCMB tarafından tesbit edilen kredi kartı ve KMH borçları için fiilen uygulanan faiz oranının kat tarihi itibariyle yıllık %22.08 olduğu sözleşmenin 10.maddesi uyarınca %50 ilave sonucunda %33.12 oranında temerrüt faizi hesaplanmakla bu oranın uygulanmasına karar verilmesi gerektiği, davacı vekili tarafından fiilen uygulanan faiz oranları sunulmamış ise de; kamu kurumu tarafından belirlenen oranın fiilen uygulandığının kabulü gerektiğinden davacı vekilinin uygulanacak faiz oranına ilişkin kısmına ilişkin istinaf nedeni yerinde görülmüştür. Ancak davalının, takip ile birlikte temerrüde düştüğü anlaşılmakla takip tarihine kadar kredi akdi faiz oranına göre yapılan hesaplama neticesinde 16.207,34-TL borçlu olduğu anlaşılmakla bu miktar için itirazın iptali ile fazla istemin reddine karar verilmesinde isabetsizlik görülmemiştir.Açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin istinaf başvurusu temerrüt faizi bakımından haklı bulunduğundan istinaf başvurusunun kabulüne, kararın kaldırılarak yeniden hüküm verilmesine, hükmün diğer yönlerinin aynen tekrarına, takipten itibaren %33,12 oranında temerrüt faizi işletilmesine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle: Davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne; İstanbul 18. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 26/04/2022 tarih 2021/639 esas – 2022/347 karar sayılı kararın HMK.’nın 353(1)b-2 gereği KALDIRILMASINA; “Davanın kısmen kabulüne, davalının İstanbul Anadolu … İcra Dairesinin … Esas sayılı takip dosyasına yaptığı itirazın kısmen iptali ile, takibin 16.036,31-TL asıl alacak, 162,89-TL işlemiş faiz ve 8,14-TL BSMV olmak üzere toplam 16.207,34-TL üzerinden devamına, Asıl alacağa takip tarihinden itibaren yıllık %33,12 oranında temerrüt faizi ve işleyecek faizin %5’i oranında BSMV uygulanmasına, fazla istemin reddine,%20 oranda hesaplanan 3.241,46-TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,” İlk derece mahkemesine ilişkin olarak; “Alınması gereken 1.107,12-TL karar ilam harcından peşin alınan 201,29-TL harcın mahsubu ile eksik kalan 905,83-TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına, Davacı tarafından yatırılan 201,29-TL peşin harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine, Davacı tarafından sarf edilen 67,80-TL dava açılış gideri (başvurma ve vekalet harcı), 49-TL posta gideri, 800-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 916,80-TL yargılama giderinin %97 kabul-ret oranı üzerinden hesaplanan 889,29-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, kalanın davacı üzerine bırakılmasına,Davacı vekili için takdir olunan 5.100-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, Davalı vekili için AAÜT 13/2 maddesi uyarınca takdir olunan 458,80-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,Tarafların dava şartı olan arabuluculuk toplantısına katıldıkları halde anlaşamadıkları, arabuluculuk son tutanağı aslından anlaşıldığından 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanun’un 18/A-14 bendi uyarınca ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği tarife hükümleri uyarınca Suçüstü Ödeneğinden ödenen 1.320-TL’nin %97 kabul-red oranı üzerinden hesaplanan 1.280,40-TL’nin davalıdan alınarak, 39,60TL’nin davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,” Davacı tarafından yatırılan 80,70-TL peşin istinaf karar harcının istek halinde kendisine iadesine, Davacı tarafından yapılan 98,50-TL istinaf yargı giderinin kabul- ret oranında hesaplanan 95,54-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK 362(1)-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.16/12/2022