Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2022/2271 E. 2023/52 K. 12.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/2271
KARAR NO: 2023/52
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 06/10/2022
NUMARASI: 2022/1337 D.İş 2022/1353 Karar
TALEP: İhtiyati Haciz (Finans)
İhtiyati haciz talebinin reddine ilişkin kararın alacaklı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
TALEP: İhtiyati haciz talep eden alacaklı vekili,karşı yan borçlu şirketin, müvekkili şirket nezdindeki … numaralı hesabında gerçekleştirdiği borsa işlemleri ve VIOP pozisyonları gereğince, müvekkiline karşı kredili işlemleri, yatırım işlemleri ve takasa işlem gereği ödenen teminat nedeni ile borçlu durumda olduğunu, müşterinin yatırım saiki ile sermaye piyasası araçlarının alım satımını yaptığını, yaptığı işlemler neticesinde … bank’a yatırılması gereken teminatlar ve işlemleri nedeni ile müvekkili şirket nezdinde gerçekleştirdiği kredili işlemleri sonucu müvekkili Şirkete 8.300.000-TL borcu oluştuğunu, davalı şirket’in tek yetkilisi …’nin basında çıkan haberler doğrultusunda gözaltına alındığının anlaşıldığını, ihtiyati haciz kararlarının kabul edilmemesi halinde geriye dönülmez ve telafisi mümkün olmayan zararların oluşacağını, davalı borçlu şirketi yetkilisi tarafından şirket ve şahsi mevcut malvarlığının tamamının kötü niyetli olarak üçüncü kişilere devredileceğini ve mal kaçırmaya yönelik eylemlerde bulunmaya devam olunacağını dair büyük endişe duyulmakta ve alacak ve zarar miktarının büyüklüğü nedeni ile davalının mal varlığına bir an önce ihtiyati haciz konulması zorunluluk arz ettiğini, davalı borçlunun taşınır ve taşınmaz malları ile üçüncü şahıslardaki hak ve alacaklarının müvekkilinin 8.300.000-TL alacağını karşılayacak miktarının ihtiyaten haczine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece, ihtiyati haciz talep eden tarafından müvekkili nezdinde 50567 nolu hesabı bulunan borçlunun hesabında gerçekleştirdiği borsa işlemleri ve mevcut olan açık VIOP pozisyonları ve müvekkilinden temin ettiği krediler gereğince müvekkili nezdinde borçlu durumda olduğunu belirterek borçlunun tüm hesap özeti dikkate alınarak 8.300.000- TL yönünden ihtiyati haciz kararı verilmesi talep edilmiş ise de; talep eden tarafından Takasbank’a açık pozisyon gereği teminat ödendiği iddia ve ispat olunmamış olup, cari hesabın varlığı, miktarı ve muacceliyeti yargılamayı gerektirdiğinden mevcut durum itibariyle yaklaşık ispat ölçü kriterine göre kanaat gerektirecek deliller ibraz edilmediği, yaklaşık ispat koşulunun bu aşamada oluşmadığı, ibraz edilenlerin teknik bilirkişi teknik bilirkişi tarafından incelenmesi gerektiği, gerekçesiyle talebin reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ: İhtiyati haciz talep eden alacaklı vekili, borçlu şirket yetkilisinin borsada yaşanan çalkantının sorumlusu olarak gözaltına alınmasına ilişkin açık deliller sunulmasına rağmen ihtiyati haciz kararı verilmediğini, talepteki iddiaların yaklaşık olarak ispat edildiğini, cari hesap ve bu hesaba bağlı overalllar’in dosyada yer aldığını, borcun dayanağı sözleşmelerin, …bank’a yapılan ödeme belgesinin dosyaya sunulduğunu, zararın tartışma konusu olmadığını, üstelik bu nedenle davalı şirketin tek yetkilisininde içinde olduğu şahıslar hakkında gözaltı kararı bulunduğunu, böyle bir durumun varlığı halinde ihtiyati haciz kararı verilmemesi ve SPK tarafından yapılan şikayet ile savcılık soruşturmasına rağmen istemin reddinin telafisi mümkün olmayan ve geriye dönülmez zararlara neden olacağı belirtilerek kararın kaldırılarak ihtiyati haciz kararı verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE:Talep, İ.İ.K.’nın 257.maddesi uyarınca ihtiyati haciz istemine ilişkindir. İ.İ.K.’nın 257/1.maddesine göre, rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para borcunun alacaklısı ihtiyati haciz talebinde bulunabilir. İ.İ.K’nın 258/1. maddesinin 2. cümlesine göre: “İhtiyati haciz kararı verilebilmesi için alacaklı, alacağı ve icabında haciz sebepleri hakkında mahkemeye kanaat getirecek delilleri göstermeye mecburdur.” Bu madde uyarınca İhtiyati haciz talep eden, İ.İ.K’nun 257/1. maddesi kapsamında bir para borcunun alacaklısı olduğunu, borcun rehinle temin edilmediğini ve borcun vadesinin gelmiş olduğunu yaklaşık olarak mahkemeye kanaat getirecek tarzda ispat etmek durumundadır. İ.İ.K.’nın 257.maddesi hükmü uyarınca ihtiyati haciz kararı verilebilmesi için muaccel bir para alacağının bulunması ön koşuldur. Varlığı ihtilaflı ve tespite muhtaç olan bir alacak talebi yönünden ortada muaccel veya müeccel bir para alacağı bulunduğu söylenemeyecektir. Talep eden, taraflar arasındaki sermaye piyasasında alım satım işlemlerinde aracılık çerçeve sözleşmesi uyarınca, borçluya tanımlanan hesapta yapılan işlemler nedeniyle hesabın eksiye düştüğü, sözleşme ve mevzuat gereğince borçlunun teminat tamamlama yükümlülüğünün bulunduğunu ancak bunu yerine getirmediğini, eksi teminatın müvekkili tarafından kapatılmak zorunda kalındığını, bu nedenle 8.300.000-TL alacaklı olduğunu belirterek ihtiyati haciz isteminde bulunmuş, mahkemece ihtiyati haciz başvurusunun talep eden tarafından …bank’a açık pozisyon gereği teminat ödendiği ispat olunmamış olup, cari hesabın varlığı, miktarı ve muacceliyeti yargılamayı gerektirdiğinden mevcut durum itibariyle yaklaşık ispat ölçü kriterine göre kanaat gerektirecek deliller ibraz edilmemiş olduğu gerekçesi ile reddine karar verilmiştir. Taraflar arasındaki “Türev Araçların Alım Satımına Aracılık Çerçeve Sözleşmesi” ve bankacılık hizmet sözleşmesindeki “Sermaye Piyasası Araçları Alım-Satımına”ilişkin hükümler kapsamında, borçlunun sermaye piyasası işlemleri nedeniyle eksiye düşen hesabında teminat tamamlama yükümlülüğünü yerine getirmemesi nedeniyle alacaklı aracı kurum tarafından bu yükümlülük yerine getirilerek cari hesaba yansıtıldığı, bu haliyle alacağın varlığı ve miktarı konusunda dosya kapsamı itibariyle yaklaşık ispatı sağlayan delillerin sunulduğunun kabulü gerektiği , ihtiyati haciz koşullarının oluştuğu anlaşılmaktadır.Açıklanan nedenlerle, istinaf yoluna başvuran ihtiyati haciz talep eden vekilinin istinaf sebepleri yerinde görüldüğünden istinaf başvurusunun kabulüne,yapılan hata/eksiklik nedeniyle yeniden yargılama yapılmasına gerek bulunmadığından kararı kaldırılarak ihtiyati haciz talebinin kabulüne ,alacak miktarı kadar ihtiyati haciz kararı verilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle: Alacaklı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne; İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 06/10/2022 Tarih 2022/1337 D.İş-2022/1353 Karar sayılı kararının HMK’nın 353(1)b-2 gereği KALDIRILMASINA; “İhtiyati haciz talebinin kabulüne; 8.300.000-TL alacak yönünden alacağın %15’ine tekabül eden 1.245.000-TL teminat (nakit veya kesin-süresiz teminat mektubu) karşılığında İİK.’nin 257/1 maddesi gereğince borçlunun menkul ve gayrimenkul malları ile üçüncü şahıslardaki hak ve alacaklarından borca yetecek miktarın İcra İflas Kanununun koyduğu sınırlar içinde İHTİYATEN HACZİNE, İİK’nın 261. maddesi uyarınca on gün içinde infaz edilmemesi halinde ihtiyati haciz kararının kendiliğinden kalkmış sayılmasına,” İlk derece yargılamasına ilişkin olarak: “Alınması gereken 296,40-TL karar harcından alacaklı tarafından peşin yatırılan 133-TL harcın mahsubu ile bakiye 163,40-TL’nin borçludan alınarak hazineye gelir kaydına, Alacaklı tarafından yatırılan 213,7‬0-TL peşin harç ile 112-TL tebliğ gideri olmak üzere toplam 325,70-TL yargı giderinin karşı yan borçludan alınarak ihtiyati haciz isteyen alacaklıya ödenmesine, Karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca 2.400-TL vekalet ücretinin borçludan alınarak alacaklıya ödenmesine, Teminatın tamamlanması, tamamlandığında kararın icra dairesine gönderilmesine dair işlemlerin ilk derece mahkemesi tarafından yerine getirilmesine, dosyanın kararı veren mahkemeye gönderilmesine” Alacaklı/ihtiyati haciz isteyen tarafça yatırılan 80,70-TL peşin istinaf karar harcının istek halinde kendisine iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK 362(1)-f maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 12/01/2023