Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2022/2224 E. 2022/1682 K. 28.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/2224
KARAR NO: 2022/1682
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 12/10/2022 (Ara Karar)
NUMARASI: 2022/660 Esas
TALEP: İhtiyati Tedbir
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 28/11/2022
İhtiyati tedbir talebinin reddine ilişkin 12/10/2022 tarihli ara kararın davacılar vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü.
TALEP: İhtiyati tedbir isteyen davacılar vekili, taraflar arasında 14/04/2021 tarihinde Şirket Pay Devri Ön sözleşmesi imzalandığını, sözleşme hükümlerine göre müvekkilleri ile davalıların dava dışı … A.Ş. İle … A.Ş. Şirketi nezdinde doğacak kazanç paylaşımı konusunda mutabakat sağlandığını, ancak sözleşmenin imzalandığı tarihten itibaren müvekkillerine herhangi bir ödeme yapılmadığını, dilekçede açıklanan tüm sebeplerle müvekkillerine ait şimdilik 25.000-TL kazanç payının yasal faiziyle birlikte davalılardan tahsilini, davalıların yargılama aşamasında mal kaçırması ihtimaline binaen … A.Ş. Üzerine kayıtlı taşınmaz ve motorlu taşıtlar ile ürünlere ve diğer mal varlıklarına ihtiyati tedbir konulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ ARA KARARI: Mahkemece, sözleşmeden kaynaklı alacak istemine ilişkin olduğu, davacıların alacağını güvence altına almak amacıyla taşınır ve taşınmaz malları üzerine tedbir konulmasını istenildiği, HMK 389. maddesi gereğince, mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkansız hale geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hallerinde uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebileceğini, somut olayda davanın para alacağına ilişkin olduğu, ihtiyati tedbirin ise uyuşmazlık konusu şey hakkında verilebileceği dikkate alındığında ihtiyati tedbir isteminin reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: İhtiyati tedbir isteyen davacılar vekili, tarafların imzaladığı,14.04.2021 tarihli Şirket Pay Devri Ön Sözleşmesi ile dava dışı … A.Ş. ile … A.Ş. şirketleri nezdinde doğacak kazanç paylaşımı konusunda mutabakat sağladığını, davalıların sahibi bulunduğu dava dışı … A.Ş. üzerine kayıtlı taşınmaz ve motorlu taşıtlar ile ürünlere ve diğer mal varlıklarına ihtiyati tedbir konulması hukukun gereği olduğunu,bu doğrultuda mahkemenin 12.10.2022 tarihli ara kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE: Eldeki davada talep şirket hisse devri ön sözleşmesinde öngörülen hisseleri devir edilecek şirketin,hisseler devir edilmeden evvel karşı tarafça yerine getirilecek bir takım edimler ile ortak kazanç sağlanması ve kazancın taraflar arasında paylaşılmasının öngörüldüğü anlaşılmaktadır. İhtiyati tedbir, geçici hukuki korunma kavramının bir parçası olup adil yargılanma hakkının teminatı altındadır. AİHS’nin 6. Maddesinde düzenlenen adil yargılanma hakkı, mahkemelere de bir görev vermekte olup; mahkemeler; tarafların sundukları delilleri silahların eşitliği ilkesi çerçevesinde değerlendirmeli ve taraflar arasında adil bir denge kurabilmelidir. (AİHM, De Haes ve Gijsels vs Belçika, 24/02/1997 Tarihli Kararı) HMK’nın 389. Maddesi uyarınca, “Mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme sebebiyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkansız hale geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hallerinde uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir. “şeklindedir. Aynı yasanın 390/3 maddesi,” Tedbir talep eden taraf, … davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak ispat etmek zorundadır” düzenlemesini içermektedir. Eldeki davada; davalılar hisselerini devir edecek davalı gerçek kişiler olup ,davacılar ise hisseleri devir alacak ve kazanca ortak olacak gerçek kişilerdir.Davacı tarafça, davalıların halen ortağı olduğu ve hisselerinin satışı vaad edilen … A.Ş. üzerine kayıtlı taşınmaz ve motorlu taşıtlar ile ürünlere ve diğer mal varlıklarına ihtiyati tedbir konulmasını talep edilmektedir.Dava dışı şirketin taşınır ve taşınmaz mallarının iş bu davanın konusunu teşkil etmediği açıktır. HMK.nun 389 maddesinin açık hükmü gereği ihtiyati tedbire ancak davalının uyuşmazlık konusu olan mal varlığı değerleri bakımından karar verilebileceği, para alacağı talepli davalarda koşulları varsa ihtiyati haciz kararı verilebileceği,,davada taraf bulunmayan şirketin malvarlığı üzerine ihtiyati tedbir kararı verilemeyeecği yargı kararları ile sabittir. Somut olayda sözleşmede her iki yanın karşılıklı edimler üstlendiği davalıların; davacılar tarafından müvekkile ihtiyacı oranında ham madde tedarik etmeyi kabul ettiği, ancak ek-4’de sundukları E-Posta’da görüleceği üzere müvekkilinin ham maddenin eksik ve kusurlu gelişi hakkındaki bilgi istemine verdiği yanıtta her ne kadar ham madde bulamadığını belirtse de sunulan deliler ile görüleceği üzere, ham madde bulunduğu ancak davacıların kalitesiz ve eksik ham madde gönderdiği, davacıların yetkilisi oldukları … tarafından, sundukları irsaliyelerden de görüleceği üzere … aleyhine taahhütlerine aykırı şekilde Montera aleyhine satışlar yaptıklarını savundukları,iddia ve savunmaların değerlendirilmesi için tahkikat yapılması gerekmekte olup, bu aşamada davacıların iddialarını yaklaşık ispat düzeyinde kanıtlandığının kabulü mümkün olmadığından ihtiyati tedbir isteminin reddine ilişkin ara karar da isabetsizlik görülmemiştir. Açıklanan nedenlerle; ihtiyati tedbir isteyen davacılar vekilinin istinaf nedenleri yerinde görülmediğinden istinaf başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle: İhtiyati tedbir isteyen davacılar vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nun 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, Peşin harcın karar harcına mahsubuna başkaca harç alınmasına yer olmadığına, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK 362(1)-f maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.28/11/2022