Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2022/2219 E. 2022/1677 K. 24.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/2219
KARAR NO: 2022/1677
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 31/08/2022 (Ara Karar)
NUMARASI: 2022/595 Esas
TALEP: İhtiyati Haciz ve İhtiyati Tedbir
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 24/11/2022
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili; davalı … ve davalı …’nın davacıya şirket kurdurup kar sağlanacağı vaadi ile şirket hesabına yüklü meblağlar ödettiğini, bu meblağları muhtelif şahıslara “ödünç para” adı altında dağıttığını, bir kısmını kendi özel harcamaları için kullandığını, şirket mallarını sattığını, elde ettiği geliri şirketten kaçırdığını, şirkete ait araçları kendi akrabalarına devrettiğini, fiili bir çalışma olmadığı halde kendi akrabalarını şirkette sigortalı çalışan olarak gösterdiğini, şirketin zarar etmesine ve işleyemez hale gelmesine neden olduğunu, bu olay ilgili İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığının 2022/14377 ve 2022/48429 soruşturma numarası ile şikayetlerin devam ettiğini, İran uyruklu davacı müvekkili ile davalı … , Türkiye’de … isimli şahıs vasıtası ile tanıştıklarını, …” unlu mamul imalatı pastane işleri ve pazarlaması konusunda tecrübeli olduğunu, yeter kadar sermaye verilirse çok güzel kazanç sağlayabileceklerini, kısa sürede iyi bir kar elde edeceklerini” ifade ettiklerini, davacı müvekkili şirket kurma ve sermaye koyma konusunda yalan beyanlarla ikna ettiklerini, … şirket ortağı olarak kendisini değil arkadaşı …’yı önerdiğini, ve şirket kurucularının müvekkili ile davalı …’nın olduklarını, … İban numarası ile sürekli olarak para gönderdiğini, müvekkilinin kurulan iş yerinden hiç bir kar elde etmediğini, davalıların şirket hesabındaki paraları “Cari Hesap” adı altında kendi şirketlerine aktardıklarını, davalılar şirkete ait araçları kendi akrabalarına devrederek şirket mallarını kaçırdıklarını, …, …, …, … araçları …, …, … isimli şahıslara devrederek şirket araçlarını kaçırdıklarını, olağan genel kurul toplantılarını gerçekleştirmediklerini, davalılar şirketin aleyhine icra takibi açılmasına sebebiyet verdiklerini, yine davalılar şirkette ait tüm demirbaş ve malları satarak elde edilen meblağları şirkete getirmediklerini, davalı müdür ve şirket ortağı …’nın ve davalı müdür …’ın müdürlük temsil ve yönetim yetkilerinin dava kesinleşene kadar ihtiyaten, dava sonunda ise kesin olarak kaldırılmasını, davalıların mal kaçırma ihtimaline binaen araç, gayrimenkül, menkül, üçüncü şahıslardaki hak ve alacaklarına 1 ve 2 nolu numaralı davalıar yönünden şimdilik dava değeri olan 100.000-TL üzerinden 4 ve 5 ise numaralı davalılar yönünden ise bu davalılara araçlarla ilgili kısım dahilinde 50.000-TL üzerinden teminatsız olarak ihtiyaten haciz konulmasını, davalı müdürlerin müdürlük yetkilerinin dava süresince teminatsız olarak ihtiyaten kaldırılmasına, müvekkiline ödenmeyen 150.000-TL sermaye payının tahsili amacıyla şirketi yönetim ve temsile dair münferiden müdürlük yetkisi verilmesine, şirkete yönetim kayyımı atanmasına karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece, HMK 389/1 maddesi uyarınca sadece uyuşmazlık konusu hakkında tedbire hükmedilebileceği düzenlenmiş olup, dava konusu … ile … plakalı araçların davalılar adına kayıtlı olması nazara alınarak takdiren teminatsız olarak 3. Kişilere devrinin dava sonuna kadar önlenmesine yönelik ihtiyati tedbir verilmesine, davalılara ait başkaca araç ve gayrimenkül, menkül ve 3. şahıslardaki hak ve alacaklarına teminatsız olarak ihtiyati haciz konulması taleplerinin dava konusu olmadığı, davacı iddiaları yönünden bu aşamada yaklaşık ispat koşulu gerçekleşmediği,davacı tarafın iddialarının yargılamayı gerektirmesi ve yargılamayı esastan sonuçlandıracak şekilde ihtiyati tedbir ve haciz kararı verilmesi mümkün olmadığından davalı müdürlerin yetkilerinin dava süresinde ihtiyaten kaldırılmasına, davacı müvekkilinin dava süresince şirket alacaklarının tahsil edebilmek, davalı ortak tarafından taahhüt edilen 150.000-TL sermaye payının tahsili amacıyla müvekkiline yetki verilmesi ve davaya konu şirket yönetim kayyımı atanması talebinin reddine karar verilmiştir. Davalılar vekili 22.9.2022 tarihli dilekçe ile “tensiple sadece … ve … plakalı araçların davalılar adına kayıtlı olması halinde 3. Kişilere devrinin engellenmesine yönelik ihtiyati tedbir kararı verildiğini ,kararın, davanın mesnedi olan 6102 Sayılı TTK’nın 553 ve 390 ve devamı maddelerine açıkça aykırı olduğunu ,gerek TTK. 553 gerek 630’da şirket ortağı yöneticisi, müdürü, temsilcisi olmayan şahıslara dava açılması mümkün olmadığını ,anonim şirketlerde yönetim kurulu üyelerine, limited ve diğer şirketlerde müdürlere, yetki devri suretiyle şeklen atanmış yöneticilere, fiili organ olarak yönetime katılan kişilere, tacir yardımcılarına ve yetki devri yapılan kişilere karşı açılabileceğini, doğrudan ya da dolaylı olarak şirketi temsil ve ilzam yetkisi bulunmayan 3. Şahısların davada taraf gösterilmesi mümkün olmadığından davalılar … ve …’ın davada taraf gösterilmesi ve malvarlığı üzerine tedbir kararı konulması mümkün olmadığını belirterek, ihtiyati tedbire itiraz etmiştir. Eldeki dosyada, davacı vekili reddedilen talepleri bakımından istinaf başvurusunda bulunmuştur. İstinaf incelemesinin parça parça yapılması hukuka aykırı sonuçlara yol açabilmektedir. Buna göre öncelikle hiçbir işlem yapılmadığı anlaşılan ihtiyati tedbir kararının kabul edilen kısmına yönelik ihtiyati tedbire itirazın incelenerek bir karara bağlanması, bu karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulduğu takdirde ihtiyati tedbir kararının reddedilen kısımlarına ilişkin istinaf incelemesi yapılmak üzere dosyanın Dairemize gönderilmek üzere dosyanın ara kararını veren mahkemeye gönderilmesine karar verilmiştir.
KARAR:Yukarıda açıklanan nedenlerle: İhtiyati tedbire itiraz yönünden gereken işlem yapılmak üzere dosyanın ilk derece mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, tedbire itiraz karara bağlandıktan sonra istinaf edildiği takdirde birlikte, aksi takdirde işlemler tamamlandıktan sonra her koşulda davacı yönünden istinaf başvurusu inceleneceğinden dosyanın dairemize gönderilmesine, H.M.K.’nun 352. maddesi uyarınca yapılan inceleme sonucunda oybirliği ile karar verildi. 24/11/2022