Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/2204
KARAR NO: 2022/1720
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 02/09/2022
NUMARASI: 2022/363 Esas 2022/747 Karar
DAVA: Şirketin İhyası
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 05/12/2022
Davanın kabulüne ilişkin kararın davalı tasfiye memuru … ve … vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA: Davacı vekili; müvekkilinin, Bakırköy 24. İş Mahkemesi 2018/294 esas sayılı dosyası ile işçilik alacağının tahsili talebiyle davalı Tasfiye Halinde … Ticaret A.Ş. ve Tasfiye Halinde … Yatırım AŞ aleyhine dava açtıklarını, mahkemece müvekkili lehine işçilik alacaklarına hükmedildiğini, ayrıca … Ticaret AŞ nin müvekkili aleyhine Bakırköy 10. İcra Hukuk Mahkemesinin 2021/114 E. Sayılı dosyası ile İstihkak talepli dava açtığını, Bakırköy 24. İş Mahkemesi 2018/294 esas sayılı dosyasında davalı konumda bulunan davalı şirketlerin tasfiye edilerek ticaret sicilinden terkin edildiğini, bu nedenle müvekkilinin mahkemece hükme bağlanmış olan işçilik alacaklarının tahsil edilebilmesi için söz konusu şirketlerin ihyasının gerektiğini beyan ederek Bakırköy 24. İş Mahkemesi 2018/294 esas ve Bakırköy 10. İcra Hukuk Mahkemesinin 2021/114 E. Sayılı dosyalarına özgü olarak her iki şirketin ihyasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: 1-Davalı … Sicil Müdürlüğü vekili ; işlemin mevzuata ve hukuka uygun yapıldığını, davada yasal hasım olduklarını ve davanın açılmasına neden olmadıklarından aleyhlerine yargılama giderine hükmedilmemesini savunmuştur. 2-Tasfiye memuru … vekili; … Yatırım A.Ş., Bakırköy … Noterliği’nin 25.12.2020 tarih … sayı ile tasdikli 25.12.2020 tarihli Genel Kurul kararı gereğince sicilden terkin edildiğini, müvekkilinin bu süreçte tasfiye memuru olarak sorumluluklarını usulüne uygun şekilde yerine getirdiğini, şirket unvanının ticaret sicilinden silinmesi için gerekli işlemleri tamamladığını, davacının söz konusu tasfiye süreci içerisinde müvekkiline veya tasfiye sürecindeki şirketin tasfiye memurluğuna herhangi bir başvurusunun söz konusu olmadığını beyan ederek davanın reddini savunmuştur. 3-Tasfiye memuru … vekili; müvekkilinin tasfiye memuru olarak sorumluluklarını usulüne uygun şekilde yerine getirdiğini, şirket unvanının ticaret sicilinden silinmesi için gerekli işlemleri tamamladığını, davacı tarafından tasfiye sürecinde ilgili şirketten kesinleşen alacakları olduklarına dair tasfiye memurluğuna ve tasfiye memuru olarak müvekkiline herhangi bir müracaatları ve taleplerinin olmadığını beyan ederek davanın reddini savunmuştur.
İLK DERECE MAHKEME KARARI: Mahkemece, davacının, davalı şirketler aleyhine işçi alacağının tahsili talebiyle Bakırköy 24. İş Mahkemesi 2018/294 esas sayılı dosyası ile dava açtığı, mahkemece davacı lehine alacağa hükmedildiği, … Tic. A.Ş.’nin davacı aleyhine Bakırköy 10. İcra Hukuk Mahkemesinin 2021/114 esas sayılı dosyası ile İstihkak talepli dava açtığı, mahkemece ihya konusunda süre verildiği, celp edilen ticaret sicil kayıtlarına göre, Tasfiye Halinde … A.Ş.’nin son tescilini 30/12/2020 tarihinde yaptırarak sicil kaydının terkin edildiği, Tasfiye Halinde … Tic. A.Ş.’nin tasfiyesinin sona erdiği 18/12/2019 tarihinde tescil edildiğinden sicil kaydının terkin edildiği, oysa ki bu işbu davaların varlığı karşısında tasfiyenin gerçek anlamda tamamlandığı ve tasfiyenin hukuken sonuçlandırıldığının kabul edilemeyeceği anlaşılmakla haklı olan davanın kabulüne; Tasfiye halinde … Yatırım A.Ş.’ne …’in,Tasfiye Halinde … Ticaret Anonim Şirketine …’ın atanmasına karar verilmiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ:1-Davalı tasfiye memuru … vekili; … A.Ş., Bakırköy … Noterliği’nin 25.12.2020 tarih … sayı ile tasdikli 25.12.2020 tarihli genel kurul kararı gereğince sicilden terkin edilmiş olup terkin kararı 30.12.2020’de Türkiye Ticaret Sicili Gazetesi’nde yayımlandığını, tasfiye işlemleri yürütülürken TTK m.541/1 hükmüne uygun olarak üç kez alacaklılara çağrı yapılmış ve bu çağrıların ticaret sicil gazetesinde ilan edildiğini, ilanlara rağmen davacının tasfiye memurluğuna herhangi bir başvurusu olmadığını, davacının iddia ettiği alacağın, istinaf aşamasında olan bir ilama dayanması karşısında verilen ihya kararının hukuka aykırı olduğunu davacının bildirmediği bir alacaktan Müvekkilin haberdar olması mümkün olmadığını, yargılama gideri ve vekalet ücretinin Müvekkile yükletilmesi hukuka aykırı olduğundan kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. 2-Davalı tasfiye memuru … vekili; şirket ortakları tarafından, şirketin faaliyetine devam etmesinde fayda görülmediğinden, … Ticaret A.Ş.’nin 09.07.2018 tarihinde yapılan ve … tarafından 18.07.2018 tarihinde tescil edilen ve 24.07.2018 tarihli Ticaret Sicili Gazetesinde yayımlanan 2017 yılı olağan genel kurul kararıyla şirketin tasfiyesi kararı alınmış olup, aynı kararla müvekkilinin tasfiye memuru seçildiğini, alacaklılara çağrı ilanları; 30.07.2018 tarihli ve 9631 sayılı, 07.08.2018 tarihli ve 9637 sayılı, 15.08.2018 tarihli ve 9643 sayılı Türkiye Ticaret Sicili Gazetelerinde yapıldığını, şirketin tasfiyesinin sonuçlandırılması için 08.03.2019 tarihinde 2018 yılı ve tasfiye sonu olağan genel kurul toplantısı yapıldığını,alınan bu karar doğrultusunda tasfiye memuru olarak müvekkilinin şirketin 08.03.2019 tarihli tasfiye sonu genel kurul kararının tescili ile ticaret sicil kaydının silinmesi için İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğüne müracaat ettiğini, tasfiyenin sonlandırılarak sicilden terkin edildiğini, işçilik alacağı talepli dava dosyasında istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup dosya halen istinafta olduğunu, işçinin işçilik alacağı talebindeki haklılığı henüz ispat edilmiş olmadığını belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
GEREKÇE: Dava; tasfiyesi tamamlanarak sicilden terkin edilen şirketin ihyası talebine ilişkindir. TTK’nun 547. maddesinde “Tasfiyenin kapanmasından sonra ek tasfiye işlemlerinin yapılmasının zorunlu olduğu anlaşılırsa, son tasfiye memurlarının, yönetim kurulu üyelerinin, pay sahibi veya alacaklıların, şirket merkezinin bulunduğu yerde ki asliye ticaret mahkemesinden bu ek işlemler tamamlanıncaya kadar şirketin yeniden tescilini isteyebilecekleri, mahkemenin istemin yerinde olduğuna kanaat getirirse ek tasfiye için yeniden tesciline ve bu işlemleri yapmaları için tasfiye memuru atayacağı düzenlenmiştir. Davacı tarafından terkin edilen şirketler hakkında 26.6.2018 tarihinde işçilik alacaklarının tahsili için Bakırköy 24.İş Mahkemesinin 2018/294 esas sayılı sayılı dosyasında dava açılmış, açılan dava 13.10.2020 tarihinde karara bağlanarak, davanın kabulüne hükmolunan alacakların davalılardan müteselsilen tahsiline karar verilmiştir. Dosyanın halen istinaf incelemesinde olduğu bildirilmiştir. … Yatırım A.Ş.’nin 2.4.2020 tarihinde yapılan olağan genel kurul toplantısında tasfiye kararı alındığı, Bakırköy … Noterliği’nin 25.12.2020 tarih … sayı ile tasdikli 25.12.2020 tarihli genel kurul kararı gereğince sicilden terkin edildi anlaşılmaktadır. Yine … Ticaret A.Ş.’nin yine bu davadan sonra 09.07.2018 tarihinde yapılan ve … tarafından 18.07.2018 tarihinde tescil edilen ve 24.07.2018 tarihli Ticaret Sicili Gazetesinde yayımlanan 2017 yılı olağan genel kurul kararıyla şirketin tasfiyesi kararı alınmış olup, 08.03.2019 tarihinde 2018 yılı ve tasfiye sonu olağan genel kurul toplantısı yapıldığını, alınan bu karar doğrultusunda şirketin 08.03.2019 tarihli tasfiye sonu genel kurul kararının 18.12.2019 tarihinde sicile tescil edildiğinden sicilden terkin edildiği, 30.12.2020’de Türkiye Ticaret Sicili Gazetesinde ilan edildiği anlaşılmaktadır. Şirketin tasfiye işlemlerinin eksiksiz ve tam olarak yapılması halinde tüzel kişiliğin sona ermesinden söz edilecektir.Buna göre işçilik alacakları nedeniyle açılan dava tarihinden sonra karar verilmeden evvel her iki şirketin tasfiye kararı alınarak tasfiyeye girdiği, tasfiye sonu kararı ile birlikte terkinin sağlandığı, terkin tarihinden evvel açılan davada verilen hüküm ile ilgili işlemlerin yapılabilmesi için ihya talebinde hukuki yararı bulunduğu anlaşılmaktadır. Açıklanan nedenlerle; davalı tasfiye memuru vekilleri tasfiyenin tam ve eksiksiz yapıldığını savunmakta iseler de derdest davanın varlığı karşısında tasfiyenin tam olarak sağlandığı kabul edilemeyeceğinden her iki davalı tasfiye memurunun istinaf nedenleri yerinde görülmemiş, ek tasfiye koşulları gerçekleştiğinden şirketin tüzel kişiliğinin ihyasına ve tasfiye memuru atanmasında isabetsizlik olmadığından davalılar vekillerinin istinaf başvurularının ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle: Davalı tasfiye memurları … ve … vekillerinin istinaf başvurusunun HMK ‘nun 353(1)b-1 maddesi uyarınca ayrı ayrı ESASTAN REDDİNE, Davalılar tarafından yatırılan peşin harcın karar harcına mahsubuna başkaca harç alınmasına yer olmadığına, İstinaf yoluna başvuran davalılar yapılan istinaf yargı giderinin üzerinde bırakılmasına, hükümden sonra davacı avansından karşılanan 114-TL giderin davalı tasfiye memurları … ve …’dan alınarak davacıya ödenmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK 362(1)-ç maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 05/12/2022