Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2022/2198 E. 2022/1642 K. 18.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/2198
KARAR NO: 2022/1642
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 23/09/2022 (Ara Karar)
NUMARASI: 2022/327 Esas
TALEP: İhtiyati Tedbire İtiraz
İhtiyati tedbir kararına itirazın reddine ilişkin 23/09/2022 tarihli ara kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü.
TALEP: Davacı vekili tarafından İst.Anadolu 2. Asliye Hukuk Mahkemesine verilen dilekçe ile, davalılar aleyhine açılan Tapu İptali Ve Tescil’e ilişkin davada; dava konusu İst. Üsküdar ilçesi, … Mah.Ada: .., Parsel … de, … normal kat, çatı piyesli … deki … ve … adına kayıtlı taşınmazların tapu kaydı üzerine ihtiyati tedbir konulmasını talep etmiştir.
İHTİYATİ TEDBİR ARA KARARI: Mahkemece, 16.04.2021 tarihli ara kararı ile; dosya kapsamı deliller, mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme, tapu kaydının el değiştirmesi halinde hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağı kanısına varıldığı, davalı …’ın YK başkanı, davalı …’in YK üyesi olduğu, diğer davalı …’ın, …’ın eşi olmakla takdiren teminatsız olarak ihtiyati tedbir talebinin kabulü ile taşınmazların, davalılar adına kayıtlı olması halinde üçüncü kişilere devrinin engellenmesi için tapu kaydına ihtiyati tedbir konulmasına karar verilmiştir.
İTİRAZA İLİŞKİN ARA KARARI: Mahkemece, itiraz üzerine 23/09/2022 tarihli ara kararı ile;görevsizlik kararı öncesinde; ” … tapu kaydının el değiştirmesi halinde hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağı,taşınmazların 3. kişilere devrinin önlenmesi için, davalı …’ın yönetim kurulu başkanı, davalı …’in yönetim kurulu üyesi olduğu, diğer davalı …’ın, …’ın eşi olmakla takdiren teminatsız olarak kabulüne karar verilmesi gerektiği sonuç ve kanaatine varıldığı” belirtilerek tedbir kararı verildiği, mahkemenin, tedbir kararında açıklanan kanaate iştirak olunduğu, dosyanın bulunduğu aşama itibariyle mevcut durumda bir değişiklik bulunmadığı, tedbirin kaldırılması istemi yönünden HMK’nun 396. maddesinde ifade edilen şartların da oluşmadığı gerekçesiyle itirazın reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalılar vekili, ihtiyati tedbir kararının şirket yönetimininmüvekkillerine karşı hasamane tutumları nedeniyle davanın açıldığı, teminatsız olarak ihtiyati tedbir kararı verilmesinin hukuka aykırı bulunduğu, müvekkillerinin şirket eski yöneticileri olduğu, muvazaa şartlarının gerçekleşmediği, soruşturmaların takipsizlik kararı ile sonuçlandığına dair kararları ibraz ettikleri, taşınmazların satış değeri üzerinden harcın ikmali gerektiği,davanın tapu iptali olmadığı takdirde bedelin tazminine ilişkin olup terditli açılması nedeniyle ihtiyati tedbir konulmaması halinde zarara uğrayacağının yaklaşık olarak kanıtlanamadığı, istinaf başvurusunun kabulü ile ihtiyati tedbir kararının kaldırılması olmadığı takdirde teminat alınmasına karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE: Eldeki dava; şirket adına kayıtlı bulunan taşınmazların eski şirket yöneticileri tarafından yapılan muvazalı işlemler nedeniyle şirket yöneticisi ve eşine satılan taşınmazların tapusunun iptali ile şirket adına tapuya tesciline ilişkindir. İhtiyati tedbir kurumu HMK 389 madde başlığında geçici hukuki koruma olarak nitelendirilmiş ve aynı maddenin 1.fıkrasında mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkansız hale geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hallerinde, uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebileceği düzenlenmiştir. İhtiyati tedbirler geçicidirler, esasın varlığına karine oluşturmazlar. Bu nedenle mevcut durumda bir değişiklik olduğu takdirde hakim edindiği kanaate göre kararını değiştirebilir. Kural olarak bir davada tarafların ileri sürdüğü iddia ve savunmaların ispatı için tahkikat yapılması ve delillerin toplanması gerekir. Hakim tüm delilleri inceleyip değerlendikten ve tam bir karara ulaştıktan sonra nihai kararını verir. Bu husus asıl davanın kabulü için geçerli olup, bu nedenle tam ispat aranır. İhtiyati tedbirlerde ise tam değil yaklaşık ispat yeterli olacağı HMK 390/3 maddesinde düzenlenmiştir. Somut olayda, davacı tarafından şirkete ait iki taşınmazın yönetici davalılar tarafından muvazaalı devredildiği ileri sürülerek şirket adına tescil talep edilmiştir.Davalılar yönetimde göörevli kişi ve eşi olmakla dosya kapsamı deliller yaklaşık ispat düzeyinde kanaat verici niteliktedir.İhtiyati tedbir şartları oluştuğundan mahkemece taşınmazların devrinin önlenmesine yönelik verilen ihtiyati tedbir kararında bir isabetsizlik bulunmamaktadır. HMK’nın 392 maddesi uyarınca, ihtiyati tedbir talep eden haksız çıktığı takdirde karşı tarafın ve üçüncü kişilerin bu yüzden uğrayacakları muhtemel zararlara karşılık teminat göstermek zorundadır. Talep, resmi belgeye, başkaca kesin bir delile dayanıyor yahut durum ve koşullar gerektiriyorsa, mahkeme gerekçesini açıkça belirtmek şartıyla teminat alınmamasına da karar verebilir. Somut olayda, davalı tarafça teminatsız karar verilmeyeceği ileri sürülmekte ise de mevcut delil durumu dikkate alındığında teminatsız olarak karar verilmesinin mümkün olduğu sonucuna varılmaktadır. Açıklanan nedenlerle; mahkemece teminatsız olarak verilen ihtiyati tedbir kararında bir isabetsizlik bulunmadığından, ihtiyati tedbire itiraz eden davalı vekilinin yerinde görülmeyen istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle: İhtiyati tedbire itiraz eden davalılar vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nun 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,Peşin harcın karar harcına mahsubuna başkaca harç alınmasına yer olmadığına, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK 362(1)-f maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.18/11/2022