Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2022/2189 E. 2023/58 K. 12.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/2189
KARAR NO: 2023/58
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 04/10/2022 (Ara Karar)
NUMARASI: 2022/459 Esas
TALEP: İhtiyati Haciz/Tedbir
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 12/01/2023
İhtiyati haciz ve tedbir talebinin reddine ilişkin ara kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
TALEP: Davacı vekili, dava dışı … Tic. A.Ş’nin paylarının devrine ilişkin taraflar arasında yapılan 16/04/2018 tarihli sözleşme gereği davalının bakiye pay devri bedellerinin ödenmediğini ileri sürerek payların aynen iadesine, olmadığı takdirde 1.282.715 USD’nin faiziyle birlikte tahsiline ve davalının dava dışı şirketteki payları üzerine tedbir konulmasına, davalının taşınır ve taşınmaz malları ile 3.kişilerdeki hak ve alacakları üzerine ihtiyati haciz konulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili, davacı tarafın aktif husumet ehliyeti olmadığını, davacı ile davalı arasında yapılan 16.04.2018 tarihli hisse alım satım sözleşmesinin 5.1. ve 9.7.3. maddesi ile davacı bakiye hisse bedelinin 3. kişi durumunda olan … A.Ş.’ye temlik ettiğini, fason sözleşmesinin tek taraflı feshinin haksız olduğunu, bakiye devir bedelinin fason üretimi ile karşılanmasının kararlaştırıldığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEME ARA KARARI: Mahkemece, ihtiyati tedbir konulması istenen taşınır ve taşınmaz mallar dava ve uyuşmazlık konusu olmadığı gibi, talep edilen alacağın varlığı, miktarı ve muacceliyeti yargılamayı gerektirdiğini, alacak yargılamaya muhtaç olup varlığı ve miktarının çekişmeli olduğunu belirterek koşulları oluşmayan ihtiyati haciz ve ihtiyati tedbir isteminlerinin reddine karar vermiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ: Davacı/ihtiyati tedbir isteyen vekili;taleplerinden bir tanesinin devri yapılan hisselerin, bedelinin ödenmemiş olması nedeniyle davacıya iadesi olduğu ve davalı tarafından devredilen hisselere konu şirkette, sermaye artışı yapılmak suretiyle hisse birim değerinde değer kaybı olduğundan bir an için davanın kabulü ile dava konusu hisselerin davacıya iadesine karar verildiği düşünüldüğünde, iadeye konu hisselerin değeri hisse devir bedelinin çok çok altında kalmış olacağını, davacının hakkını elde etmesi önemli ölçüde zorlaşmış yada tamamen imkansız hale gelmiş olacağını, alacağın varlığına dair iddiaların yaklaşık ispata kavuştuğunu, taleplerin diğerinin ise hisselerin davacıya iadesinin mümkün olmaması halinde bedelinin davacıya ödenmesi olduğunu, dava konusunun para alacağı olduğunu, vadesinin geldiğini, hisse devir bedellerinin fason üretim sözleşmesi tahtında ödenmesi için 4 yıllık bir süre öngörüldüğünü, dava dışı … şirketinin fason üretim sözleşmesini feshettiğini, kendisine devredilen alacağı davacıya iade ve temlik ettiğini, yapılan sermaye artışının, borçtan kurtulmaya yönelik eylemler olarak nitelendirilmesi gerektiğini belirterek kararın kaldırılmasını ve ihtiyati tedbir ve haciz kararı verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE: Davada talep, hisse alım-satım sözleşmesi uyarınca bedeli ödenmeyen şirket hisselerinin iadesi olmadığı takdirde bakiye hisse devir bedelinin tahsili istemiyle açılan davada, hisselerin üçüncü kişilere devrinin önlenmesi amacıyla ihtiyati tedbir konulması, olmadığı takdirde davalının mal varlığının ihtiyaten haczi istemlerine ilişkindir.HMK’nın 389. Maddesi uyarınca, “Mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme sebebiyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkansız hale geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hallerinde uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir. “şeklindedir.Aynı yasanın 390/3 maddesi,” Tedbir talep eden taraf, dilekçesinde dayandığı ihtiyati tedbir sebebini ve türünü açıkca belirtmek ve davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak ispat etmek zorundadır” düzenlemesini içermektedir. 16.04.2018 tarihli “Hisse alım-satım sözleşmesi” incelendiğinde sözleşmenin 5.1.a ve 9.7.3 maddelerinde bakiye hisse devir bedelinin dava dışı … A.Ş.’ye ödeneceğinin kararlaştırıldığı, 07.08.2018 tarihli … A.Ş. ile … A.Ş. arasında imzalanan Fason Üretim ve Analiz sözleşmesi 10.1 maddesinde Fason Üretim Sözleşmesine bağlanan bakiye alacak tamamıyla ödeninceye kadar sözleşmenin yürürlükte kalacağı ve üreticinin hak ettiği bedelin hisse devir sözleşmesine istinaden kararlaştırılan bakiye alacak miktarından mahsup edileceği yolunda düzenlemelere yer verilmiştir.O halde yukarıda anılan sözleşme hükümleri uyarınca husumete yönelik itirazlar, devir edilen hisselerin bedelin ödenmemesi nedeniyle iadesinin talep edilip edilemeyeceği ,bakiye hisse devir bedeli yönünden fason üretim sözleşmesinin haklı olarak feshedilip edilmediği, mahsup işlemleri sonucunda kalan bakiye hisse devir bedelinin varlığı ve miktarı, muaccel olup olmadığı hususlarının yargılamayı gerektirdiği sonucuna varılmaktadır. Hisselerin iadesi davanın konusu ise de ihtiyati tedbir isteminin kabulü için gereken yaklaşık ispat düzeyinde delil sunulmadığının kabulü ile ihtiyati tedbir ve haciz istemlerinin reddine karar verilmesinde isabetsizlik görülmemiştir.Açıklanan nedenlerle istinaf yoluna başvuran İhtiyati haciz/tedbir talep eden Davacı vekilinin istinaf sebepleri yerinde olmadığından yapılan istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle: İhtiyati haciz/tedbir talep eden davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nun 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,Alınması gereken 179,90-TL istinaf karar harcından davacı tarafından peşin yatırılan 80,70-TL harcın mahsubu ile bakiye 99,20-TL harcın davacıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK 362(1)-f maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.12/01/2023