Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2022/2184 E. 2023/797 K. 18.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/2184
KARAR NO: 2023/797
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 07/07/2022
NUMARASI: 2021/52 Esas – 2022/711 Karar
DAVA: İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
BİRLEŞEN BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİNİN
2016/846 ESASLI DOSYASI
DAVA: İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 18/05/2023
Asıl ve birleşen davanın kısmen kabulüne ilişkin kararın asıl ve birleşen davada davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
ASIL DAVA: Davacı vekili; müvekkili tarafından … Lojistik’in maliki bulunduğu … plakalı dorsenin kasko sigorta poliçesi ile sigortalandığını, aynı araçla yapılan taşımanın da CMR sigorta poliçesi ile 05.04.2014-01.01.2015 tarihleri arasında yine müvekkili tarafından sigortalandığını, çekici … plakalı tır arkasında takılı sigortalı … plakalı dorse ve içinde taşınan emtiaların 21.10.2014 tarihinde Bulgaristan Trakya otoyolunda seyrederken fren balatalarının sıkışması sebebi ile aşırı ısınan kampanadan lastiğin alev alması sonucu tamamen yanarak hasara uğradığını, açılan hasar dosyasında görevlendirilen sigorta eksperi tarafından düzenlenen 01.11.2014 tarihli uzman incelemesi raporu ile ekinde sunulan tercümeler muhteviyatında, 21.10.2014 günü çekici arkasında takılı yarı römorkun balata sıkışması sebebi ile aşırı ısınan kampanadan lastiğin tamamen yandığı ve kaskolu araçta oluşan aracın hasar miktarının 86.000-TL olduğu yönünde görüş bildirildiğini, müvekkili tarafından davaya konu hasar nedeni ile sigortalısına 03.02.2015 tarihinde 41.000-TL, 17.02.2015 tarihinde 32.000-TL ve 14.04.2015 tarihinde 16.993-TL olmak üzere toplam 89.993- TL sigorta tazminat ödendiğini, hasarlı aracın satışından elde edilen 2.920-TL sovtaj tahsilatı düşüldükten sonra sigortalı aracın hasar miktarının 87.073-TL olarak hesaplandığını. müvekkilinin TTK’nın 1472. maddesi gereğince sigortalısının haklarına halef olduğundan 87.073- TL alacak için rücu hakkı doğduğunu, davalının, davaya konu … marka aracı 17.02.2014 tarih ve … nolu fatura ile sigortalıya satan şirket olup, aynı zamanda bu marka araçların Türkiye ve Bulgaristan dağıtım, pazarlama ve servis ağını sağlayan şirket olduğunu, davalı şirketin satıcısı ve ithalatçısı sıfatı ile sorumlu olduğu … plakalı yarı römorkun gizli ayıplı olduğunu, zira 2014 model olan ve trafiğe ilk çıktığı 27.03.2014 tarihinden itibaren yalnızca 7 ay trafikte kullanılan dorsenin, fren balatalarının imalat hatasından kaynaklanan teknik arıza nedeni ile sıkışması ile fren kampanalarının aşırı ısınması sonucu lastiğinin yanması ile başlayan ve yangından çıkan alevlerin sirayeti sonucu hasara uğradığını, davalıya yapılan ihtara rağmen ödeme yapılmaması üzerine davalı aleyhine Bakırköy … İcra Dairesinin … esas sayılı dosyasıyla takip başlatıldığını, ancak davalının takibe itiraz ettiğini belirterek, davalının itirazının iptali ile davalı aleyhine %20 oranında icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili; Gebze 4. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2014/89 D. İş sayılı dosyası kapsamında yapılan tespitin müvekkiline herhangi bir bildirim yapılmaksızın gerçekleştirildiğini, bu nedenle müvekkilinin savunma hakkının kısıtlandığını, bu şekilde alınan hukuka aykırı bilirkişi raporunun kabulünün mümkün olmadığını, … plakalı aracın sigortalıya sağlam ve ayıpsız olarak teslim edildiğini, Bulgaristan mercilerinden gönderilen evraklara göre, yangının meydana geldiği taşıtta malların yandığının belirtildiğini, ancak olayın hemen ardından yangının gerçek sebebi ile ilgili bir tespitin bulunmadığını, söz konusu yangının aracın balata sıkışmasından kaynaklanıp kaynaklanmadığının o tarihte tespit edilmediğini, yangın tarihi olan 21.10.2014 tarihi üzerinden 1 ay geçtikten sonra aracın yangın yerinden başka yere taşındığını, 1 ay bekletildikten sonra müvekkiline her hangi bir bildirimde bulunulmaksızın hasar tespitinin Gebze’de yapıldığını ve yangının çıkış sebebinin belirlendiğini, dolayısı ile koşullar bütünü ile değiştiğinden yangın sebebinin bütünü ile tespitinin mümkün olmadığını, bilirkişi tarafından teknik inceleme ve muayene yapılmaksızın göz ile muayene yapıldığını, davacı tarafça hasar dosyası açılmasını takiben konu ile ilgili kendilerine bildirimde bulunulmadığını, bu durumda araç anlaşmalı servise çekilmiş olsaydı ya da müvekkile bilgi verilseydi gerçek sebebin tespit edilebileceğini, aracın dingilinin başka firmadan alındığını ve o firmanın garanti kapsamında olduğunu, yanan aracın gerçekten müvekkili firmaya ait olduğuna dair gönderilen evrakta şasi ve araç tanıtım plakası dahil olmak üzere bir fotoğraf tespitinin de olmadığını, yangının meydana gelmesinde müvekkilinin sorumluluğunun bulunmadığını belirterek, davanın reddi ile davacı aleyhine kötü niyet tazminatına hükmedilmesini istemiştir.
BİRLEŞEN BAKIRKÖY 3. ATM 2016/846 ESAS SAYILI DAVA: Davacı vekili; müvekkili tarafından CMR sigorta poliçesiyle sigortalı … Lojistik’in bir kısım emtianın Türkiye’den Almanya’ya taşımasını üstlendiğini, taşımayı gerçekleştiren dorsenin aynı zamanda müvekkilince kasko sigortasıyla sigortalandığını, dorse ve dorse içindeki emtianın, dorse balatalarının sıkışması sebebi ile aşırı ısınan kampanadan lastiğin alev alması sonucunda tamamen yanarak hasara uğradığını, yangının araçtaki teknik arıza nedeniyle çıktığının tespit edildiğini, hasar nedeniyle emtia maliki firmalar olan … Giyim’e 24.3.2015 tarihinde 26.457,30 Euro, … Ambalaj’a 24.03.2015 tarihinde 20.046,18 Euro, …’a 07.04.2015 tarihinde 8.884,14 Euro, Makine’ye 07.04.2015 tarihinde 14.075-euro, …’a 24.03.2015 tarihinde 5.733-euro olmak üzere toplam 75.195,62-euro (210.017,00 TL) sigorta tazminatı ödediklerini, müvekkilinin bu ödemelerle sigortalısının haklarına halef olduğunu ve zarar sorumlusuna rücu hakkının doğduğunu, römorkun gizli ayıplı olması nedeniyle römorku sigortalıya satan davalının oluşan zarardan sorumlu olduğunu, zarar bedelinin ihtara rağmen ödenmemesi üzerine davalı aleyhine Bakırköy … İcra Dairesinin … esas sayılı dosyasıyla başlattıkları takibe davalının haksız olarak itiraz ettiğini belirterek, davalının itirazının iptali ile davalı aleyhine %20 oranında icra inkar tazminatına hükmedilmesini istemiştir.
CEVAP: Davalı vekili; müvekkilinin yokluğunda yapılan delil tespiti sonucunda düzenlenen raporun dayanağının bulunmadığını, davacının dayandığı eksper raporunun tarafsız bir delil olarak kabulünün mümkün olmadığını, delil tespiti ve ekspertiz raporunun olay tarihinden çok sonra düzenlendiğini, yangının römorkun kaza yapıp devrilmesi sonucu başlamış da olabileceğini, yangının balata sıkışması sonucu oluştuğunun olay tarihinde tespit edilmediğini, yangın yerinden başka bir yerde gözle muayene yapılarak yangın sebebinin tespit edilmeye çalışıldığını, yangının oluşumunda müvekkilinin sorumluluğunu belirleyen açık bir ayıp veya kusur tespitinin mümkün olmadığını, hasar dosyası açılması sonrasında müvekkiline herhangi bir bildirim yapılmadığını, dingiller başka firmadan alınmakta olup, o firmanın garantisi altında olduğunu, bu nedenle garanti süresinin de dingil üreticisine bağlı olduğunu, ayrıca satış sözleşmesi gereğince balataların garanti kapsamı dışında olduğunu belirterek, davanın reddi ile davacı aleyhine kötü niyet tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece; davacı şirketin, sigortalısının pert total aracından doğan bütün kredi borçlarını … şirketine ödeyerek sigortalısına halef olduğu, davacı şirketin kasko sigortası kapsamında 87.073-TL ödeme yaptığı, CMR Konvansiyonunun 17/1. maddesine göre taşımacının, yükü teslim aldığı andan, teslim edinceye kadar, bunların kısmen veya tamamen kaybından ve doğacak hasardan sorumlu olduğu, taşıyıcının yükü teslim aldığı ve yangının araç yüklü iken çıktığı, bundan sonra taşıyıcının Konvansiyonun 17/2 vd. maddelerinde yer alan sorumsuzluk sebeplerinden birinin zararın oluşmasında etken olduğunu ispat etmek koşulu ile sorumluluktan kurtulabileceği, mevcut olaya taşıma aracının imalatından kaynaklanan gizli ayıp öngörülemez ve önlenemez bir olay olarak zarar doğurmasına ve taşıyıcının bunda kusuru bulunmamasına rağmen, sadece taşıma aracında ortaya çıktığından dolayı CMR 17/3 maddesi gereği taşıyıcının sorumluluktan kurtulamayacağı ve yük ilgililerinin zararlarını yine Konvansiyonda öngörülen sınırlar içinde tazmin etmek zorunda olduğu, bilirkişi raporunda, yükün brüt ağırlığının 19.609,22 kg olduğu, CMR 23/3 gereği (19.609,22×8,33)-163.344,803 SDR taşıyıcının sorumluluk sınırının tespit edildiği, dava değeri ve TCMB kurları dikkate alındığında zararın tamamının, sorumluluk sınırına tabi olmaksızın giderilmesi gerektiğinin tespit edildiği, bilirkişi raporunda, asıl dava yönünden davacının davalıdan aracın kasko bedeline karşılık 70.080-TL ve hurdanın Bulgaristan’daki yerinden çekilmesi masrafı olarak da 16.993-TL olmak üzere toplam talep edebileceği asıl alacak miktarının 87.073-TL olduğu, birleşen dava bakımından davacının davalıdan talep edebileceği toplam asıl alacak miktarının da 210.017-TL olduğunun tespit edildiğini, bu nedenle asıl ve birleşen davanın kısmen kabulüne karar verildiği, faizin ödeme tarihinden itibaren işletilmesi gerekmekle asıl dava yönünden 1.995,44-TL, birleşen dava yönünden ise 11.276,97-TL işlemiş faize hükmedildiği, şartları oluşmadığından icra inkar tazminatı ve kötü niyet tazminatı taleplerinin reddinin gerektiği gerekçesiyle, asıl davanın 87.073-TL asıl alacak ve 1.995,44-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 89.068,44-TL üzerinden kısmen kabulü ile davalının itirazının iptaline, birleşen davanın ise 210.017-TL asıl alacak ve 11.276,97-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 221.293,97-TL üzerinden kısmen kabulü ile davalının itirazının iptaline, şartları oluşmadığından tarafların icra inkar tazminatı ile kötü niyet tazminatı taleplerinin reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ: Asıl ve birleşen davada davalı vekili; delil tespitinin müvekkilinin yokluğunda yapıldığını, davacının dayandığı ibraname ve ödeme dekontlarının yargılama süresince dosyaya sunulmadığını, yasal süresinden sonra sunulan belgelerin hükme esas alınamayacağını, yangının müvekkilinin aracındaki ayıptan kaynaklanıp kaynaklanmadığının belli olmadığını, fren balatası sıkışmasının üretim hatası dışındaki bir sebepten de kaynaklanabileceğini, davacının sigortalısı veya rehin hakkı olmamasına rağmen 3. kişi olan …’a yapılan ödeme nedeniyle müvekkiline rücu hakkının bulunmadığını, rehin hakkına ilişkin olarak yargılama sırasında bir delil sunulmadığını, araçtaki kusurun üretim hatasından kaynaklandığının tartışmalı olduğunu, müvekkilinin kusurunun ispat edilemediğini, sovtaj bedeli 2.920-TL olan aracın çekilip getirilmesi için yapılan çekme masrafının makul olarak kabul edilemeyeceğini, bu nedenle bu tutarın müvekkilinden talep edilmesinin mümkün olmadığını, CMR’nin 17/2 maddesi gereği taşıyıcının sorumluluğu bulunmadığı halde davacı tarafından ödenen hasar bedeline davacının halef olamayacağını, bunun sonucu olarak da müvekkiline rücu edemeyeceğini, CMR’nin 17/3 maddesinin gizli ayıpları kapsamadığını, bu nedenle bu hükmün gizli ayıbı kapsar şekilde yorumlanmasının mümkün olmadığını, olayın gizli ayıp veya öngörülemez bir olay olmadığını, müvekkilinin sorumluluğu sınırlı olduğundan sorumluluk sınırını aşar şekilde karar verilmesinin dayanağının bulunmadığını, mahkemece müvekkili lehine takdir edilen vekalet ücretinin de tarifenin altında olduğunu belirterek, kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
GEREKÇE: Asıl dava, davacı tarafından kasko sigortasıyla sigortalanmış olan dorsenin yanarak hasara uğraması nedeniyle sigortalı ve rehin hakkı sahibine ödenen hasar bedelinin rücuen tahsili; birleşen dava ise davacı tarafından CMR sigortasıyla sigortalı taşıma nedeniyle emtia sahiplerine ödenen emtia bedelinin rücuen tahsili amacıyla başlatılan takiplere vaki itirazın iptali istemidir. Somut olayda; davalı tarafından dava dışı … Lojistik’e 17.02.2014 tarihinde satışı yapılan … plakalı dorsenin davacı sigorta şirketi tarafından kasko sigorta poliçesiyle sigortalandığı, yine dava dışı … Lojistik tarafından yapılan taşımanın da CMR sigorta poliçesiyle sigortalandığı, sigortalı tarafından taşıma kapsamında dorsenin çekiciyle seyri sırasında 21.10.2014 tarihinde Bulgaristan’da çıkan yangın sonucunda dorse ve taşınan emtianın yanarak tamamen zayi olduğu, Bulgar makamları, sigorta ekspertiz raporu, delil tespit raporu ile mahkemece alınan bilirkişi kurulu raporlarında da belirtildiği üzere, yangının, dorsenin fren balata sistemindeki teknik arıza nedeniyle balata ve kampananın aşırı sürtünmesi sonucu lastiğin yanması ve yangının araca sıçraması sonucunda gerçekleştiği, dorse balata sistemindeki söz konusu arızanın olağan bir gözden geçirmeyle ortaya çıkarılması mümkün olmayan gizli ayıp niteliğinde bulunduğun, olay nedeniyle davacı tarafından tamamen yanan aracın Bulgaristan’dan Türkiye’ye nakli kapsamında yapılan masraflara ilişkin olarak sigortalıya 16.993-TL, aracın kredi borcuna mahsuben rehin hakkı sahibi … Finansal Services Tüketici Finans’a ise 73.000- TL ödeme yapıldığı, yine taşınan emtianın yanması nedeniyle emtia hak sahibi olan … Giyim’e 24.3.2015 tarihinde 26.457,30 Euro, … Ambalaj’a 24.03.2015 tarihinde 20.046,18 Euro, … Eksport’a 07.04.2015 tarihinde 8.884,14-Euro, Makine’ye 07.04.2015 tarihinde 14.075,00 Euro, …’a 24.03.2015 tarihinde 5.733-Euro olmak üzere toplam 75.195,62-Euro (210.017-TL) ödeme yapıldığı, davacı sigorta şirketi tarafından hak sahiplerine yapılan ödemeler doğrultusunda ilgili firmalardan ve sigortalıdan ibraname ve temliknameler alındığı anlaşılmaktadır. Davalı vekilince ibraname ve ödeme belgelerinin süresinde dosyaya ibraz edilmediği ileri sürülmüşse de, tüm ibraname ve ödeme belgelerinin asıl ve birleşen dava dilekçeleri ekinde sunulduğu, araç çekme masraflarına dayanak belgelerin ise yargılama sırasında ibraz edildiği, mahkemece de bu hususta davacı tarafa kesin süre verilmediği anlaşılmakla, davalı vekilinin bu delillerin hükme esas alınamayacağına dair ileri sürdüğü istinaf nedeni yerinde görülmemiştir. Ayrıca yangının araçta bulunan üretimden kaynaklı gizli ayıptan kaynaklandığı da delil tespit raporu ile birbirini teyit eden bilirkişi raporlarıyla tespit edilmiş olmakla, davalı vekilinin olayda müvekkilinin kusur ve sorumluluğunun bulunmadığına yönelik ileri sürdüğü istinaf nedenleri de yerinde değildir. 6102 sayılı TTK.’nun 1472. maddesi uyarınca; sigortacının, sigortalısının haklarına halefiyet hakkının gerçekleşebilmesi için sigortacının hukuken geçerli bir sigorta poliçesi teminatı kapsamında sigortacısına tazminat ödemiş olması ve sigortalının zarar sorumlusuna karşı dava hakkına sahip olması gerekir. Sigortacı; ancak, sigortalısının meydana gelen zarardan dolayı üçüncü kişilere karşı dava hakkı varsa, bu hakka ödediği bedel oranında halef olacaktır. TTK’nın 1454. maddesi uyarınca; sigorta ettiren, üçüncü bir kişinin menfaatini, onun adını belirterek veya belirtmeyerek, sigorta ettirebilir. Sigorta sözleşmesinden doğan haklar sigortalıya aittir. Sigortalı, aksine sözleşme yoksa, sigorta tazminatının ödenmesini sigortacıdan isteyebilir ve onu dava edebilir. Yine aynı yasanın 1456. maddesine göre; sınırlı ayni hak ile takyit edilmiş bir mal üzerindeki, malike ait menfaat sigortalandığı takdirde, kanunda aksi öngörülmemişse, sınırlı ayni hak sahibinin hakkı sigorta tazminatı üzerinde de devam eder. 4721 sayılı TMK’nın 879. maddesi gereğince de, sigorta tazminatının öncelikle rehin hakkı sahibine verilmesi veya açık muvafakatının alınması gerekmektedir. Asıl davada; davacı tarafından araç bedeli ile aracın Bulgaristan’dan Türkiye’ye çekilip getirilmesi için yapılan masraflar talep edilmiştir. Bu kapsamda sovtaj indirimi sonrası aracın 2. el rayiç değeri 70.080-TL olarak tespit edilmiş, ayrıca davacı tarafından sigortalıya 16.993-TL çekme ve kurtarma masrafı ödendiği, bu alacağın sigortalı tarafından düzenlenen temlikname ile davacı sigorta şirketine temlik edildiği tespit edilmiştir. Bu temlikname ile davacı halefiyet ve rücu hakkı kazanmıştır. Davacı tarafından araç bedeli olarak rehin hakkı sahibine 73.000-TL ödenmiştir. Ödenen bu tutar bakımından da davacı tarafça sunulan zeyilname ve ödeme belgelerine göre rehin hakkı sahibine yapılan ödeme doğrultusunda, yukarıda belirtilen TTK’nın 1456 ve TMK’nın 879. maddesi uyarınca davacı, zarar sorumlusu olan davalıya rücu hakkı kazanmıştır. Ayrıca kasko sigorta poliçesindeki çekici hizmeti hükmü ve kasko sigortası genel şartları dikkate alındığında, aracın çekme ve kurtarma masraflarının da poliçe teminat kapsamındadır. Dolayısıyla davacı tarafından sigortalıya ödenen araç bedeli ile olağan nitelikteki araç çekme ve kurtarma masrafları bakımından, davalının sorumluluğunun bulunduğu açıktır. Davalı vekilince çekme masraflarının makul olmadığı ileri sürülmüşse de; olay Bulgaristan’da meydana gelmiş olup, 10.11.2021 tarihli bilirkişi raporunda da açıklandığı üzere AB üyesi bir ülkede sovtajı yönetip depolayıp satmanın daha yüksek bir maliyete ve zararın artmasına neden olabileceği gözetildiğinde, davalı vekilinin bu yöndeki istinaf nedeni yerinde değildir. Bu nedenle mahkemece asıl davanın kısmen kabulüne karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Birleşen davada ise; davacı tarafından hak sahiplerine ödenen emtia bedeli talep edilmektedir. CMR’nin 17. maddesine göre; taşımacı, yükü teslim aldığı andan teslim edinceye kadar, bunların kısmen veya tamamen kaybından ve doğacak hasardan sorumludur. Eğer kayıp, hasar veya gecikme istek sahibinin hatası veya ihmalinden, taşımacının hatasından değil de, istek sahibinin verdiği talimattan yüke has bir kusurdan yahutta taşımacının önlemesine olanak bulunmayan durumlardan ileri geliyorsa, taşımacı sorumlu tutulamaz. Taşımacı taşımayı yapmak için kullandığı kusurlu taşıttan, bu taşıtı kiraladığı kişinin veya vekilinin yahutta çalışanlarının hata veya ihmallerinden dolayı sorumludur. Somut olayda; davacı tarafından, sigortalının yaptığı taşıma sırasında zayi olan emtia bedelleri kapsamında, doğrudan emtia sahiplerine toplam 75.195,62 Euro (210.017-TL) ödeme yapılarak hak sahiplerinden ibra ve temlikname alınmıştır. Her ne kadar CMR’nin 17/3. maddesinde taşıma için kullanılan aracın kusurundan taşıyıcı sorumlu ise de, aracın gizli ayıplı olması hususu, taşıyıcının öngörmesi mümkün olmayan ve irade dışı gerçekleşen bir olgu olduğundan, araç ayıbı nedeniyle oluşan zarardan taşıyıcının sorumlu tutulması mümkün değildir. Davacı sigortacı tarafından sigortalısının sorumluluğu bulunmamasına rağmen emtia sahiplerine hasar bedeli ödenmiştir. Ancak davacı, sunulan temliknameler ile hak sahiplerinin olaydan kaynaklanan alacağını temlik almıştır. Bu durumda ise emtia sahiplerinin zarar sorumlusu hakkındaki dava hakkını veya alacağını TBK’nın 183 vd. maddeleri uyarınca temlik alan davacı sigorta şirketinin, temlik alan sıfatıyla zarar sorumlusu olan davalıya başvuruda bulunmasına yasal bir engel yoktur. Davalının sorumluluğu araçtaki gizli ayıba dayalı olduğundan, CMR’nin sorumluluk sınırına da tabi değildir. Bu nedenle birleşen dava bakımından da davalıya rücu hakkı bulunan davacının alacağının hüküm altına alınmasında bir isabetsizlik yoktur. Diğer yandan reddedilen kısım asıl davada 47,04-TL, birleşen davada ise 745,78-TL’dir. Hüküm tarihindeki AAÜT’nin 13/2 maddesinde, hükmedilen ücretin kabul veya reddedilen miktarı geçemeyeceği belirtilmiş olmakla, mahkemece davalı lehine hükmedilen vekalet ücreti de tarife hükmüne uygundur.Açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin asıl ve birleşen davaya yönelik istinaf başvurusunun HMK’nın 353(1)b-1 maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle: Asıl ve birleşen davada davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nun 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, Asıl dava yönünden alınması gereken 6.084,26-TL istinaf karar harcından davalı tarafından peşin yatırılan 1.521,06‬-TL harcın mahsubu ile bakiye 4.563,2‬0-TL harcın davalıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına, Birleşen dava yönünden alınması gereken 15.116,59-TL istinaf karar harcından davalı tarafından peşin yatırılan 3.799,14-TL harcın mahsubu ile bakiye 11.337,45‬-TL harcın davalıdan alına