Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2022/2180 E. 2023/581 K. 17.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/2180
KARAR NO: 2023/581
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 03/10/2022
NUMARASI: 2022/652 Esas – 2022/856 Karar
DAVA: Zayi Belgesi Verilmesi
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 17/04/2023
Davanın reddine ilişkin kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA: Davacı vekili, müvekkili şirketin mali müşaviri … 29.06.2022 tarihinde sabah 07.45’de “Bahçeşehir … Kısım … Blok No: … Başakşehir” adresindeki evinden, Bakırköy’de bulunan ofisine gitmek üzere çıktığını ve evrak çantasını evinin önünde park halinde bulunan … plakalı aracının arka koltuğunun önüne ön koltuk/arka koltuk arasındaki paspasın üzerine koyduğunu ve o sırada cep telefonunu almadığını farkederek evine geri döndüğünü, araca döndüğünde arabasının sol ön camının kırıldığını ve ön konsoldaki hayalet ekranı ile teybin çalındığını gördüğünü ve emniyete telefonla durumu bildirdiğini, çağrı üzerine gelen polislerin tutanak tuttuklarını ve karakolda ifadesini aldıklarını, akabinde arabanın gelen kurtarıcı hırsızlığa uğrayan aracın gerekli tamirlerinin yapılması için arabayı servise götürdüğünü, … olayın şaşkınlığı ve üzüntüsü nedeniyle evrak çantasının araçta var olup olmadığını kontrol etmediğini, daha sonra evrak çantasına ihtiyaç duyduğunda telaşlandığını ve evrak çantasının arabada olabileceği umuduyla arabanın bulunduğu servise giderek evrak çantasını sorduğunu, evrak çantasının da çalınan eşyaları arasında olduğunu anladığını, hırsızların evrak çantası içinde para, cüzdan, telefon gibi değerli eşyasının bulunmadığını görerek çantayı civardaki çöp konteynerlerine atmış olabileceği düşüncesi ille …, derhal evinin yakınında bulunan mahallerde, çöp konteynerlerinde çantasını aradığını, belediyenin çöp toplama arabalarındaki görevlilere sorduğunu ancak çantasını bulamadığını, çalınan çantada müvekkili şirketin 2021 yılına ait yevmiye defteri, defter-i kebir ve gider faturaları bulunan şirketin mali müşaviri … durumu müvekkili şirket yetkililerine bildirdiğini ve karakola giderek bu konuda ek tutanak tutturduğunu, bu nedenle müvekkili şirketin mali müşaviri …’nun arabasından çalınan müvekkili şirkete ait 2021 yılı yevmiye defteri, defter-i kebir ve gider faturaları için zayi belgesi verilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
İLK DERECE MAHKEME KARARI: Mahkemece, talep eden ticari defterlerinin güvenliğini sağlamakla yükümlü olup, dosya kapsamında soruşturma dosyasında daimi arama kararı alınması nedeniyle hırsızlık suçunun işlenip işlenmediği belli olmamakla birlikte hırsızlık olayının vaki olması halinde bile tacirin basiretli bir tacir gibi gerekli güvenlik önlemlerini aldığını ispat etmesi gerektiği, talep edenin gece vakti ticari defterlerini araç içerisinde bırakıp, dışarıda aracı park halinde bıraktığı ve araç içerisinde hırsızlık neticesinde bulunan eşya ve evrakların çalındığının soruşturma kapsamında karakola verilen ifade ile tutulan inceleme tutanağından anlaşıldığı, gerekli güvenlik önlemlerini alması gerekirken, dışarıda araç içerisinde ticari defter ve belgelerin bırakılmasının olağan güvenlik önlemlerine aykırı olduğu, talep edenin kendi kusuruyla defterlerinin kaybolduğu anlaşılmakla, talebin TTK madde 82’ye uymadığı gerekçesiyle zayi belgesi verilmesi talebinin reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili, müvekkili şirketin ticari defterleri saklama konusunda herhangi bir basiretsizliği söz konusu olmadığını, ticari defterlerin TC. Hazine ve Maliye Bakanlığı Vergi Denetim Kurulu Başkanlığı tarafından istendiği, vergi incelmesinin vergi müfettişliğinde yapılmasına karar verildiği, ticari defterlerin mali müşavir …’na teslim edildiği, ticari defterlerin gece arabada bırakılmadığını, hırsızlık olayının sabah saat 07.45’te meydana geldiğini, müvekkilinin defterlerin çalınmasında kusuru bulunmadığını ileri sürerek, kararın kaldırılmasını müvekkili şirketin 2021 yılı yevmiye defteri, defter-i kebir ve gider faturaları için zayi belgesi verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE: Dava, hasımsız olarak açılan, zayi olduğuna ilişkin belge verilmesi istemine ilişkin olup zayi belgesi verilmesi davaları sonuçları itibariyle sadece davacı taraf yönünden değil, davada taraf olmayan kimseler bakımından da sonuç doğuran dava türlerindendir. Mahkemece bu tür davalarda yapılacak incelemeler, sadece davacı tarafın iddia ve delilleri ile sınırlandırılmamalı, zayi belgesi verilmesi istenilen belgelerin, bir tacirin saklamakla yükümlü olduğu belgelerden olup olmadığı, TTK’nın 68. maddesinde yazılı afet kavramına davacıya kusur izafe edilemeyecek olan ve irade dışında meydana gelen olayların girebileceği gözetilerek tacirin belgelerini muhafazada gerekli dikkat ve özeni gösterip göstermediği, tasdike tabi defterlerin tasdik edilip edilmediği, davacıya ait defterler hakkında soruşturma bulunup bulunmadığı ve iddia edilen olayın meydana geldiği yerin tacirin faaliyette bulunduğu yerlerden olup olmadığı hususlarının araştırılarak, ticaret sicil kayıtları getirtilmek suretiyle olayın şüpheden uzak bir şekilde meydana gelip gelmediğinin tespiti gerekir.”(Yargıtay HGK’nın 2014/827 esas ,2016/311 karar sayılı ,16.3.2016 tarihli ilamı) 6102 Sayılı TTK’nın 82/7. Maddesinde “Bir tacirin saklamakla yükümlü olduğu defterler ve belgeler; yangın, su baskını veya yer sarsıntısı gibi bir afet veya hırsızlık sebebiyle ve kanuni saklama süresi içinde zıyaya uğrarsa tacir zıyayı öğrendiği tarihten itibaren on beş gün içinde işletmenin bulunduğu yer yetkili mahkemesinden bir belge verilmesini isteyebileceği düzenlenmiştir. Tacirin söz konusu düzenlemeden yararlanabilmesi defter ve belgelerin korunması için dikkat ve özen göstermiş bulunması, diğer taraftan da ziya uğramanın onun iradesi dışında elinde olmayan bir neden ile meydana gelmesi gerekmektedir.Somut olayda; davacı şirket hakkında 24.06.2022 tarihinde Hazine ve maliye Bakanlığı vergi denetim Kurulu başkanlığının 24.06.2022 tarihli kararı vergi incelemesi başlatılmış olup ,soruşturmaya başlama tutanağında davacı şirketi temsilen …’nun adının yazılı bulunduğu anlaşılmaktadır. …’nun Bahçeşehir Polis Merkezi’nde alınan ifadesinde 28.06.2022 tarihinde evinin yanına park ettiğini 29.06.2022 tarihinde saat 08.00 sıralarında aracının başına geldiğinde ön konsolda bulunan hayalet ekranın, teybinin çalındığı direksiyona zarar verildiğini belirterek şikayetçi olduğu anlaşılmaktadır. Polis Merkezi tarafından tutulan olay yeri tutanağı ve çekilen resimlerden aracın kelebek camı kırılmak suretiyle hayalet ekranın, teybin çalındığı araca zarar verildiği belirlenmiştir. Yine adı geçen tarafından 06.07.2022 tarihinde verdiği ek ifadesinde araç içinde bulunan çantası içinde davacı şirkete ait 2021 yılı resmi defterleri ve gider faturaları bulunduğunu, şikayetinin devam ettiğini beyan ettiği görülmüştür. Şikayetçi beyanlarında çantanın ne zaman araca bırakıldığı hususunda açıklayıcı bilgi bulunmamaktadır. Davacının muhasebecisine vergi incelemesi nedeniyle defterlerini teslim etmesi nedeniyle davacı şirkete kusur izafe edilemez ise de; davacı muhasebecisinin aracında defterlerin bırakılması hırsızlık vakalarının yoğunluğu karşısında tedbirsiz davranış olduğu ve davacının hizmet aldığı kişinin kusuru davacı şirketi bağlayacağından davacının kusuru bulunmadığına yönelik iddiası dinlenebilir değildir. Davacı şirket, ticari defterlerini muhafazada kusurlu bulunduğu,davacı şirket hakkında vergi incelemesi başlatıldığı da anlaşıldığından zayi belgesi verilmesi talebinin reddine karar verilmesinde isabetsizlik görülmemiştir. Açıklanan nedenlerle; hırsızlık vakasında çalındığı ileri sürülen ticari defter ve kayıtların kaybında davacı kusurlu bulunduğundan sonucu itibariyle zayi belgesi talebinin reddine ilişkin hükme yönelik istinaf nedenleri yerinde bulunmayan davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle: Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nun 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, Alınması gereken 179,90-TL istinaf karar harcından davacı tarafından peşin yatırılan 80,70-TL harcın mahsubu ile bakiye 99,20-TL harcın davacıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına, Davacı tarafından yapılan giderlerin üzerinde bırakılmasına, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK 362(1)-ç maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.17/04/2023