Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2022/2157 E. 2022/1598 K. 14.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/2157
KARAR NO: 2022/1598
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 09/09/2022 (Ara Karar)
NUMARASI: 2020/787 Esas
TALEP: İhtiyati Tedbire İtiraz
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 14/11/2022
İhtiyati tedbire itirazın reddine ilişkin verilen 09/09/2022 tarihli ara kararın ihtiyati tedbire itiraz eden davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü.
TALEP: İhtiyati tedbir talep eden davacı vekili; müvekkili şirketin yetkili hamili olduğu 12 adet çek ve 5 adet bononun kargo şirketi aracılığıyla müvekkili şirkete gönderilirken kargo aracında kimligi belirsiz kişiler tarafından çalındığını, çalınarak kaybolan kambiyo evraklarının iptali için İstanbul 5. ATMnin 2020/221 Esas sayılı dosyasıyla çek iptal davası açıldığını, 10/04/2020 tarihli ara kararla da çalınarak kaybolan tüm çeklerle ilgili ödeme yasağı kararı verilip, ilgili bankalara tebliğ edildiğini, işbu çeklerden keşidecisi … A.Ş. Olan ve … şubesine ait … çek nolu, 31.08.2020 keşide tarihli, 38.000.-TL bedelli ve … çek nolu, 30.09.2020 keşide tarihli, 40.000-TL bedelli çekin 2 adet çekin davalının elinde olduğunun anlaşılması üzerine istirdat davası açma gereğinin hasıl olduğunu beyanla, öncelikle dava konusu çeklerin takibe konulmuş olması nedeniyle icra veznesindeki paranın davalıya ödenmemesi yönünde tcdbir kararı verilmesini, TTKnun 792. maddesi gereği dava konusu 2 adet çekin islirdadına, çek bedellerinin tahsil edilmiş olması halinde ise tahsil edilen bedellerin tahsil tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan istirdatına karar verilmesini talep etmiştir.
İHTİYATİ TEDBİR KARARI: Bakırköy 2.ATM nin 2020/787 esas sayılı dosyasında mahkemece, 2.11.2020 tarihli tensip zaptının 7.nolu bendi ile “Davacı vekilinin ihtiyati tedbir talebinin kabulü ile; İİK 72 maddesi dikkate alınarak 78.000-TL üzerinden; mahkeme veznesine yatırılacak %15 teminat (11.700- TL) karşılığında Bursa …İcra Dairesinin …, Bursa …İcra Dairesinin … Esas sayılı dosyalarında icra veznesine giren paranın alacaklıya ödenmemesi yönünde ihtiyati tedbir konulmasına, karar verilmiştir.
ARA KARAR: Davalı vekilinin 24/05/2022 tarihli dilekçesi ile ihtiyati tedbir kararına itirazı üzerine Mahkemece 09.09.2022 tarihli ara karar ile ,; davacının iddialarını ihtiyati tedbir talebi bakımından ispata yeterli ve elverişli olduğu, ihtiyati tedbir kararı verilmemesi ve davacının dava sonunda haklılığını ispat etmesi halinde davacı bakımından telafisi güç veya imkansız zararların ortaya çıkabileceği, İİK. 72. maddesi uyarınca icra veznesindeki paranın alacaklıya verilmemesi yönünde ihtiyati tedbir verilebilmesinin mevcut şartlarda mümkün olduğu gerekçesiyle ihtiyati tedbir kararına itirazın reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEBLERİ: Davalı vekili ; iki adet çekin karşılıksız çıkması nedeniyle icra takibine konu edildiğini , ciro silsilesiyle takip alacaklısı müvekkili … Tic. Ltd. Şti.’ye geçtiği ve müvekkilinin yetkili son hamil olduğu,icra takibine konu çekleri faturalı ve resmi alacağı karşılığında iktisap ettiğini ,müvekkilinin çeki iktisap etmesinde ağır kusurlu ve kötüniyetli olduğunu ileri sürdüğü,mahkemece 02.11.2020 tarihli tensip tutanağı ile;ihtiyati tedbir kararı verildiği,mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkânsız hâle geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hâllerinde, uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilmesi talep edilebileceğini ,keşidecinin müvekkiline karşı açtığı menfi tesbit davasının Ankara 1. ATM 2020/685 esas, 14.03.2022 tarihli kararı ile red edildiğini ,mahkeme nezdinde görülen davada davacının, borçlu dahi olmadığını ,ihtiyati tedbir kararının kaldırılmaması ve davanın da lehine sonuçlanması durumunda hükmün kesinleşmesine kadar alacağını tahsil edemeyecek olması nedeniyle mağdur (zararlı) olacak olan tarafın davalı müvekkili olduğun ara kararın kaldırılarak itirazın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE: Talep,davacı şirketin hamili bulunduğu çeklerin kargo taşıması sırasında çalındığı iddiası ile açılan istirdat davasında verilen ihtiyati tedbir kararına itirazın reddine ilişkin ara kararın istinafına ilişkindir. HMK’nın 389. maddesi uyarınca, “Mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme sebebiyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkansız hale geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hallerinde uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir. “şeklindedir. Davalı vekili keşideci tarafından açılan menfi tesbit davasının red ile sonuçlandığını ,davacının haklılığının ispatı yönünde delil sunulmadığını ihtiyati tedbir koşulları bulunmadığını ,davacının icra takibinde taraf bulunmadığını ileri sürmektedir. Davalı vekili ,davacının icra takibinde taraf bulunmadığını ileri sürmekte ise de ;stirdat davası çek üzerinde hak iddia eden tarafından son hamile yöneltilir. İstirdat davasında ise menfi tespit davalarından farklı olarak davacı kıymetli evrak üzerinde hak iddia etmektedir. İcra takibinin konusu alacak üzerinde aslında gerçek hamil olduğunu iddia eden kişi lehine çek borçlusunun veya keşidecinin, yatırdığı bedelin alacaklıya ödenmemesine ilişkin bir ihtiyati tedbir kararı verilmesi mümkündür. İstirdat davacısının ; kendisi dışında borca itirazı olmayan keşidecinin yatırdığı bedelin de aslında kendisinin hak sahibi olduğu bedelin dosyanın davalısı olan hamil-alacaklıya ödenmemesini talep etme hakkı bulunmaktadır. Keşidecinin açtığı menfi tesbit davasının reddine karar verilmesi de bu davayı etkileyecek nitelikde değildir. İstirdat davasında bu şekilde bir ihtiyati tedbir kararı verilmesini yasaklayan yasal düzenleme bulunmamaktadır. Açıklanan nedenlerle; davaya konu çeklerin çalınma iddiası ile ilgili olarak suç soruşturmasının devam ettiği, çok sayıda çekin benzer cirolar ile bankaya ibraz edildikleri anlaşılmakla bu aşamada yaklaşık ispat düzeyinde delil bulunduğu ve davacının telafisi imkansız zarara uğrayacağının kabulü gerekmektedir.Her ne kadar İİK 72.maddesinin bu davada uygulama yeri yok ise de sonucu itibariyle ihtiyati tedbire itirazın reddine karar verilmesinde isabetsizlik görülmemiştir. İhtiyati tedbire itiraz eden davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle: İhtiyati tedbire itiraz eden davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nun 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, Peşin harcın karar harcına mahsubuna, başkaca harç alınmasına yer olmadığına, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK 362(1)-f maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 14/11/2022