Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2022/2156 E. 2022/1599 K. 14.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/2156
KARAR NO: 2022/1599
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 14/09/2022 (Ara Karar)
NUMARASI: 2022/748 Esas
TALEP: İhtiyati Tedbir
İhtiyati tedbir talebinin reddine ilişkin 14/09/2022 tarihli ara kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü.
TALEP:Davacı ihtiyati tedbir talep eden davacı vekili; 15.09.2009 tarihinde kurulan davalı şirketin 70.000 adet payının (%50) davacıya, 70.000 adet pay ise (%50) …’a ait olduğunu, davalı şirketin iki ortaktan ibaret olup; karı koca olan ortaklar arasında Büyükçekmece 5. Aile Mahkemesinin 2021/1236 Esas sayılı dosyasında zina sebebine dayanan çekişmeli boşanma davası mevcut olup işbu dava halen derdest olduğunu, TTK’nın 638/2 maddesinde “Her ortak, haklı sebeplerin varlığında şirketten çıkmasına karar verilmesi için dava açabilir. Mahkeme istem üzerine, dava süresince, davacının ortaklıktan doğan hak ve borçlarından bazılarının veya tümünün dondurulmasına veya davacı ortağın durumunun teminat altına alınması amacıyla diğer önlemlere karar verebilir.” hükmüne yer verildiğini, davalı şirket müdürü …’ın ile yaşanan geçimsizlik nedeniyle şirketin mevcut ortakları ile devam edebilmesinin mümkün olmadığını, ortaklık ilişkisinin çekilmez hale geldiğini ve ortaklıktan çıkarılmak için gereken haklı sebep şartı gerçekleştiğini, davalının üzerinde yer alan şirket hisselerini şirket ortakları arasındaki anlaşmazlıklar ve hukuki süreçler nedeniyle başkalarına devretme imkan ve ihtimali bulunduğundan, müvekkiline ait şirket hisselerinin karşılığının korunması gerektiğinden davalının üzerinde yer alan şirket hisselerinin üçüncü kişilere satışını ve devrini hüküm kesinleşene kadar engelleyecek veya uygun görülecek bir şekilde ihtiyati tedbir kararı verilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ ARA KARARI: Mahkemece verilmiş olan 14/09/2022 tarihli ara karar ile; huzurda görülen davanın davacının ortaklıktan çıkmasına izin verilmesi ve ayrılma akçesi verilmesi istemine ilişkin olması; başka bir deyişle davacı tarafından şirket ortaklığından çıkmanın yanı sıra ayrılma akçesinin ödenmesinin talep edilmesi; dolayısıyla davacının para alacağı talebinde bulunmuş olması ve davalı şirket hisselerinin uyuşmazlık konusu olmaması nedeni ve davacı vekilinin dava dilekçesindeki iddialarının ispata muhtaç olması; dava tarihi itibariyle davacının davada haklılığı yönünde yaklaşık ispat koşulu gerçekleşmemesi nedeni ile şartları oluşmayan ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili,şirket ortakları arasında görülmekte olan Büyükçekmece 5. Aile Mahkemesinin 2021/1236 Esas sayılı dosyasında zina sebebiyle ikame edilen boşanma davası sebebi ile ve bu süreçte diğer ortak …’ın soruşturma dosyalarına yansıyan müvekkiline, şirket işleyişine ve şirket çalışanlarına karşı olan tavrının zarar verici olduğunu, söz konusu hisselerin devrinin dava dışı üçüncü kişilere dolaylı yollar ile devredilme ihtimali mevcut olduğunu, mahkemece yaklaşık ispat olmadığından bahisle red kararı verildiğini, fakat dava dosyasına delil olarak sunulan sayıca da fazla olan soruşturma dosyalarının ve bu dosyalarda mevcut görüntü kayıtlarının davalı şirket diğer ortağı …’ın eylemlerine yönelik olduğunu, ticari faaliyeti gerçekleştirme veya şirket menfaatine yönelik hareket etme yetilerini kaybettiğinin asıl ispatı olduğunu, şirket diğer ortağının açılan boşanma davası sebebiyle intikam alma ve nefret duygularını şirketlere zarar verip faaliyeti durdurma noktasına getirme suretiyle gerçekleştirdiğini, bu nedenlerle kararın kaldırılarak ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE:TTK 638/2-son cümle maddesinde ortağın çıkma davası açması durumunda mahkemenin ortağın durumunun teminat altına alınması için gereken önlemlere karar verileceği düzenlenmiştir. TTK 638(2) bir ortağın ayrılmasıyla ilgili davada hukuken kesinleşmiş karara kadar, ortaklığın fonksiyonve fiil ehliyetinin sınırlandırılmamasını veya ortadan kaldırılmamasını ve ortakların haklarının zayii olmamasını amaçlamaktadır. Kural olarak bir davada tarafların ileri sürdüğü iddia ve savunmaların ispatı için tahkikat yapılması ve delillerin toplanması gerekir. Hakim tüm delilleri inceleyip değerlendikten ve tam bir karara ulaştıktan sonra nihai kararını verir. Bu husus asıl davanın kabulü için geçerli olup, bu nedenle tam ispat aranır. İhtiyati tedbirlerde ise tam değil yaklaşık ispat yeterli olacağı HMK 390/3 maddesinde düzenlenmiştir. Davacı vekili ihtiyati tedbir talebini ve gerekçesini;davacı müvekkilinin yargılama sonucunda alacağını tahsil etme imkanını elinde bulundurmasını sağlaması için davalının şirket hisselerinin 3. kişilere devrinin engellenmesi olarak açıklamıştır.Davacı vekilinin anlatımlarından davacı ile davadışı şirket ortağının eşit payla ortak oldukları açıklandıktan sonra davalının şirket hisseleri üzerine ihtiyati tedbir talep etmekte ise de, davalı veya davacı şirket ortaklarının payları davalı şirkete ait değildir. TTK 638/2-son cümle maddesinde ortağın çıkma davası açması durumunda mahkemenin ortağın durumunun teminat altına alınması için gereken önlemlere karar verileceği düzenlenmiş ise de, bu önlemler arasında velev ki davacının haklı sebep olarak ileri sürdüğü hususlara sebebiyet versin, diğer ortağın payları üzerine ihtiyati tedbir konulması öngörülmemiştir. Davacının talebinin; alınacak önlemler kapsamında olmayan, davadışı, şirket müdürü de olsa diğer ortağın payları dava konusu olmadığından ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmesinde isabetsizlik yoktur.Davacı vekilinin istinaf sebepleri yerinde görülmediğinden istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle: İhtiyati tedbir talep eden davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nun 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, Peşin harcın karar harcına mahsubuna başkaca harç alınmasına yer olmadığına, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK 362(1)-f maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.14/11/2022