Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2022/2123 E. 2022/1544 K. 03.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/2123
KARAR NO: 2022/1544
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 20/09/2022
NUMARASI: 2022/264 Esas – 2022/811 Karar
DAVA: Tazminat (Haksız Rekabetten Kaynaklanan)
Dava şartı yokluğu nedeniyle davanın usulden reddine ilişkin kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA: Davacı vekili, davalının çocuğunun müvekkili şirkete ait ana okulunda öğrenim gördüğünü, davalının okulda yaşanan bir hadise üzerine, “…” kullanıcı adı ile 14.11.2021 tarihinde …com isimli sitede okul aleyhine yorum yaptığını aynı zamanda olayı … TV Anahaber Bülteni’nin 12.11.2021 tarihli yayınına da taşıdığını, … isimli sosyal medya sitesinde habere ilişkin görüntüleri paylaştığını, davalının kızının başına başka bir öğrencinin çarpması nedeniyle yaralandığını, süreçte davalı ile işbirliği yapıldığını ,davalının olay nedeniyle çocuğunun okula devam etmesini istememesi üzerine ödeme iadesi yapıldığını,davalının müvekkilinin iyi niyetli bu çabasının davalı tarafından çocuğunun okuldan atıldığı şeklinde lanse edildiğini, diğer velilerin bulunduğu WhatsApp grubunda davalının, müvekkili şirket aleyhine gerçeğe aykırı beyanlarının devam ettiğini belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, davalının haksız rekabet eylemleri nedeniyle 250.000-TL manevi tazminata hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili, müvekkilinin kızı …’nın olay tarihinde davalıya ait anakolunda öğrenci olduğunu, 03/11/2021 tarihinde okuldan arayarak çocuğun hafifçe yaralandığını durumunun iyi olduğunu söylediğini, müvekkilinin okula gittiğinde,yetkililerin olayı basitleştirmeye çalıştıklarını,olayın sınıf arkadaşı … isimli çocuğun …’yı sert bir şekilde itmesi sonucunda çocuğun kafasını kapıya çarparak yaralandığını itiraf ettiklerini, müvekkilinin çocuğunun okula gitme isteksizliği, kıyafetlerinin yırtık olarak , küpe, toka, bilekliklerinin koparılmış olarak eve dönmesi nedeniyle yetkililere durumu izah ederek tedbir almalarını istediğini,davalının hiçbir önlem almayarak özen ve gözetim yükümlülüğünü ihlal ettiğini, müvekkilinin kamera görüntülerini görmek isteğinin çeşitli bahaneler ile yerine getirilmediğini, ardından çocuğun okuldan kovulur şekilde kaydının silindiğini davalının müvekkilini zor duruma düşürmek amacıyla dava açtığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece, 7155 Sayılı Kanun ile 6102 Sayılı TTKa eklenen 5/A maddesi uyarınca,ticari davalarda dava açılmadan önce arabuluculucuya başvurulmasının dava şartı olarak kabul edildiği,davacının arabulucuğa başvurduğuna dair herhangi bir belge sunmadığını duruşmada ” arabuluculuğa ilişkin herhangi bir başvurumuz da bulunmamaktadır” şeklindeki beyanı üzerine, davanın dava şartı noksanlığı nedeniyle davanın usülden reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili, 04.01.2022 tarihinde zorunlu arabuluculuk başvurusu yapıldığını, 08.02.2022 tarihinde anlaşamama şeklinde arabuluculuk son tutanağının imzalandığını, ön inceleme duruşmasına tevkil yetkisi ile farklı bir avukatın katıldığını, duruşmada yetkili vekilin de “herhalde yapılmadı ben öyle biliyorum emin değilim, tevkil ile katılıyorum bilgim yok” beyanının uruşma zaptına başvuru yapılmadığı yazıldığını, mahkemece arabuluculuk son tutanağının sunulması için ihtar içeren bir kesin süre verilmesi gerekirken davanın usulden reddine karar verildiğini, kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
GEREKÇE: 7155 sayılı kanun ile 6102 sayılı TTK’na eklenen ve 01/01/2019 tarihinde yürürlüğe giren 5/A maddesi hükmü uyarınca konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkındaki ticari davalarda dava açmadan önce arabuluculuğa başvurmak dava şartı haline getirilmiştir. 6325 sayılı HUAK’nun 18/A-2 maddesindeki “Davacı, arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğini dava dilekçesine eklemek zorundadır. Bu zorunluluğa uyulmaması hâlinde mahkemece davacıya, son tutanağın bir haftalık kesin süre içinde mahkemeye sunulması gerektiği, aksi takdirde davanın usulden reddedileceği ihtarını içeren davetiye gönderilir. İhtarın gereği yerine getirilmez ise dava dilekçesi karşı tarafa tebliğe çıkarılmadan davanın usulden reddine karar verilir. Arabulucuya başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması hâlinde herhangi bir işlem yapılmaksızın davanın, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilir.” hükmü gereğince arabuluculuğa tabi davalarda dava açılırken, arabulucuya başvurulması ve arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın aslının veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğinin dava dilekçesine eklenmesi gerekir. Somut olayda, davacı vekilince dava dilekçesi ekinde arabuluculuk son tutanağı aslı sunulmamış ise de, arabulucuya başvurmadan doğrudan dava açıldığının dava dilekçesinden de anlaşılamadığı görülmekle; mahkemece 6325 sayılı HUAK’nun 18/A-2 maddesi gereğince tutanağın aslını veya arabulucu tarafından onaylanan örneğini bir haftalık kesin süre içinde mahkemeye sunulması gerektiği, aksi takdirde davanın usulden reddedileceği ihtarını içeren ara karar verilmediği,duruşmada alınan beyan üzerine süre verilmeden davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir.Davacı vekilince istinaf dilekçesi ekinde Bakırköy Arabuluculuk Bürosu’nun … Arabuluculuk No’lu anlaşamama son tutanağı ibraz edilmekle dava şartının yerine getirildiği görüldüğünden kararın kaldırılmasına karar verilmesi gerekmiştir. Açıklanan nedenlerle; davacı vekilinin başvurusunun kabulü ile kararın kaldırılarak davanın yeniden görülmek üzere dosyanın kararı veren mahkemeye iadesine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle: Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE; Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 20/09/2022 Tarih, 2022/264 Esas – 2022/811 Karar sayılı hükmünün HMK.’nın 353(1)a-4 gereği KALDIRILMASINA; “Davanın yeniden görülmek üzere dosyanın kararı veren mahkemeye GÖNDERİLMESİNE” Davacı tarafça yatırılan 80,70-TL Peşin harcın davacıya iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK 353(1)-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 03/11/2022